Satın alma liderleri: Türkiye'nin En Güçlü 50 Satın Alma Yöneticisi

14 Ağustos 2021
Pandemi gölgesinde geçen 2020'nin ardından 2021 yılı satın alma ekipleri için dengeleme dönemi haline geldi. Yılın ilk yarısı geride kalırken, hammadde tedarikindeki sorunlar ve yükselen hammadde fiyatları satın alma liderlerinin risk yönetimi konusunu ilk sıraya almasına neden oldu.

25 Temmuz 2021 tarihli sayıdan

Yılın geri kalanında liderlerin gündeminde; şeffaflık, dijital dönüşüm sürdürülebilirlik ve yerelleşme gibi konular olacak. Belirsizlikle geçen koca bir yılın ardından aşının yaygınlaşması ve normalleşme sürecinin hızlanması, 2021'nin geri kalan dönemi için olumlu beklentileri artırdı.

Tabloları görmek için görsellere tıklayın.

2020'yi pandemi gölgesinde geçiren satın alma liderleri yeni dönemin koşullarına uyum sağlamaya yönelik hazırlık çalışmalarına hız verdi. Şirketler, satın alma ile ilgili operasyon modelini stratejiden organizasyona tüm boyutları ile gözden geçirerek yeniden tasarlamaya çalışıyor.

LİSTEDE SIRALAMA NASIL?



  • Her yıl yaptığımız 'Türkiye'nin En Güçlü 50 Satın Alma Yöneticisi' listesi hazırlarken liderlerin değişen ajandasına da ışık tutmayı hedefledik. Bu yıl listenin birincisi değişmedi. BİM'in satın alma genel müdürü Aynur Çolpan, 2020 yılında tahmini olarak 44 milyar TL'lik bir bütçeyi yönetti.

  • Listenin ikinci sırasındaki şirket yine A101 olurken satın almadan sorumlu isim değişti. A101'deki göreviyle uzun yıllardır listenin üst sıralarında yer alan Cem Maltaş, CEO olarak atanmasıyla satın alma ve pazarlamadan sorumlu icra kurulu koltuğunu Aziz Şahin'e devretti.

  • Listenin üçüncü sırasındaki isim ise 19,8 milyar TL'lik satın alma cirosunu yöneten Oyak Maden Metalürji Grubu Satın Alma Grup Başkanı Yardımcısı İsmail Kürşad Korkmaz oldu.

  • Diğer önemli değişim de dördüncü sırada yer alan Migros'da oldu. Cem Lütfi Rodoslu'dan boşalan koltuğu Ekmel Nuri Baydur devraldı.

  • 20 milyar TL'lik bütçesiyle Limak Holding satın alma lideri Hakan Şahin bu yıl listede yükselişe geçti. Bu artışın arkasında ise Şahin'in yönettiği proje sayısının artmasının yanı sıra hammadde fiyatlarındaki yükselişin etkisi var.


Dev bütçeleri yöneten satın alma liderleri için 2020 zor bir yıl oldu. Hammadde tedarik sorunları, yükselen maliyetler gibi çözülmesi gereken pek çok sorun ortaya çıktı. Bu durum şirketlerin stratejilerine yansıdı. Şirketler hammadde sıkıntısı nedeniyle uzun süreli sözleşmeler yapmaya ve stok artırmaya yöneldi.

Satın alma organizasyonları, pazarın beklentilerine durmadan cevap vermek adına, daha fazla stoklu çalışma sistemine geçiş yaptı. Yerlileştirme veya yakınlaştırma çalışmaları normale göre çok daha fazla artış gösterdi. Özellikle Uzakdoğu konteyner maliyetlerinin artması ile birlikte tedarik riskini daha fazla kontrol altında tutma isteği satın alma organizasyonlarının yerli ve yakın kaynaklara yönlenmesine neden oldu.

ÇEVİKLİK ÖNEM KAZANDI


2021'in ikinci yarısında ise aşılamanın yaygınlaşması ve normalleşme süreciyle birlikte kapasite kullanımında artışlar başladı. Satın alma dünyası bir taraftan bu talepleri karşılamaya yönelik çalışmalarla uğraşırken diğer taraftan da yeni dönemin getirdiği gündem konuları ile ilgilenmeye çalışıyor.

PWC Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı, Tedarik Zinciri Lideri Dr. İsmail Karakış, "Pandemi dönemi bizleri ilk etkilemeye başladığından beri tedarik zincirindeki önceliklerin sürekli değişmesi ve karar alma süreçlerinde girdi olarak kullanılan verilerin yeterli kapsayıcılıkta olmaması şirketlerin tedarik stratejilerini gözden geçirerek ileriye yönelik planlarını bu değişikliklere göre hızlı bir şekilde güncellemesi gerekti" diyor.

Bu doğrultuda şirketler, tedarik güvenliğini sağlamak için tedarik ağlarını dengeleme yoluna gitti. Şirketler, kritik ve güçlü tedarikçileriyle ilişkilerini güçlendirmeye devam etmenin yanı sıra zayıf tedarikçileri de destekledi.

Kaynaklarının tedarikçiler ile ortak kullanımı ile iş birliği çerçevesinde lojistik dahil pek çok farklı sorunlara çözüm üretildi. Karakış'a göre bu durumun kalıcı olarak belirli bir süre daha devam edeceğini söylemek mümkün. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde, güvene ve kazan-kazan ilişkisine dayalı yeni ortakların gündeme gelmesi bekleniyor.

ŞEFFAFLIK ÖNE ÇIKIYOR


Tedarikçilerle olan bu tür iş birliklerinin verimli bir şekilde kurgulanması ve sürdürülebilmesi için de tedarik zinciri boyunca şeffaflık sağlanması da kalıcı bir başka değişim olarak öne çıkıyor. Karakış'a göre kriz, çevikliğin önemini net olarak ortaya koydu. Yeni dengelerin oluştuğu yeni dönemde şirketler çevik olmak için çaba göstermeye devam edecek.

Diğer taraftan tedarik zinciri boyunca yer alan tüm paydaşları kapsayan şekilde risklerin iletişimi ve yönetimi konusunun önceliği çok arttı. Dolayısıyla artık satın alma ile ilgili kriz ve risk yönetimi konuları kalıcı olarak gündemde yer edecek gibi görünüyor. Karakış, kalıcı değişimlere bir diğer örnek olarak da sürdürülebilirlik konusuna dikkat çekiyor.

Bu süreçte, her şirket için toplumsal yükümlülük adı altında yeni bir değerin tanımlandığını söyleyen Karakış, "Bu bağlamda sürdürülebilirlik önümüzdeki dönemde satın alma liderlerinin öncelikli konuları arasında olacak" diyor.

DİJİTALLEŞME HALA İLK SIRADA


Şirketlerin satın alma ve tedarik zinciri fonksiyonları ciddi bir dönüşüm sürecinde. Bu dönüşümün de ana odaklarından birisi dijitalleşme. Geçtiğimiz yıl EMEA Bölgesi'ndeki 29 ülkeden 400'den fazla katılımcının yer aldığı PwC EMEA Dijital Satınalma Araştırması Raporu'na göre önümüzdeki iki yıl içerisinde veri analizi ve görselleştirme, Türkiye'de ve Avrupa'da satın alma birimlerinin en önemli önceliği konumunda olacak.

2020 yılında 2,4 milyar TL'lik alım yapan LCWaikiki, pandeminin de etkisiyle dijitalleşme konusunda önemli adımlar attı. Tüm satın alma süreçlerini uçtan uca dijitalleştiren şirket, 2021 yılında, mağaza sayının en fazla olduğu yedi büyük ülkede yeni sistemi yaygınlaştırarak sürecin izlenebilirliği ve operasyonel verimliliğini arttırmayı hedefliyor. Buna ek olarak tedarikçiler için yeni bir platform oluşturuldu.

LC Waikiki Endirekt Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Demet Gülerman, sipariş statülerinin güncel-lenmesinden, ödemelerin takibine kadar olan tüm faaliyetlerini takip edebilecekleri bir sistemi tedarikçilerin kullanımına sunduklarını söylüyor.

Satın alma sürecini online platformlara taşıyan Beymen, tedarikçi verilerinin şirketin sisteminde toplanmasını sağlacak bir sistem hazırlığında. 1 miyar 605 milyon TL'lik bütçeyi yöneten Beymen Grup Satın Alma ve Ürün Grup Başkanı Polat Uyal, "Her tedarikçinin kendine özgü bir kodlama sistemi olduğu düşünüldüğünde bu işleyiş oldukça karmaşık ve ciddi bir iş yükü oluşturuyor.

Bu entegrasyonu hızlı ve doğru gerçekleştirmek adına bir otomasyon sistemi üzerine çalışıyoruz. Amaç farklı tedarikçilerin verilerini minimum manuel müdahale ile kendi formatımıza dönüştürerek süreci çok daha verimli ve kolay raporla-nabilir hale sokmak" diyor.

Pandemi öncesinde de yükselen trend olan e-satınalma ve e-tedarik yöntemlerinin, pande-miyle birlikte daha da hızlandığını söyleyen TAV Havalimanları Lojistik ve Satınalma Koordinatörü Suat Efeoğlu, önümüzdeki dönemde şirketlerin ERP sistemlerini e-satın alma, e-ihale modüllerini de ekleyerek satın alma süreçlerini güncelleyeceğini belirtiyor.

ROBOTLAR DEVREYE GİRİYOR


Borusan Holding, geçen yıl devreye aldığı satın alma sistemi projesiyle şirketlerinde ortak bir satın alma altyapısı kurdu.

Harcamaların takibini kolaylaştırmak, tüm onay süreçlerini, doküman arşivlerini, sistem üzerine almayı hedefleyen bu yapı ile hem verimlilik hem de şeffaflık artırıldı. 2020'de 1,5 milyar TL'lik satın alma bütçesini yöneten Borusan Holding Satın Alma Grup Müdürü Emrah Erdem Cinbiş, sistem sayesinde toplanan veriyi analiz ederek, doğru noktalara odaklanabildiklerini söylüyor.

2018 yılında başlattığı dijital dönüşüm çalışmalarına yoğun bir şekilde devam eden Ford Otosan bu sayede sıfır kâğıt, yalın ekran ve tekrar-sız veri girişine kavuştu. Ford Otosan Satın Alma Lideri Murat Senir, tüm sürecin tamamen dijital ortamda, mekândan bağımsız olarak ilerlediğine dikkat çekiyor.

Murat Senir, "Dijital ortama girilen herhangi bir verinin otomatik olarak transfer edilebildiği, çalışanların kullandığı sistemlerin kişinin yetki ve sorumluluklarına göre özelleştirebildiği, hem şirket içindeki diğer bölümler hem de tedarikçilerimizle olan süreçlerimizi de kapsayan dijital bir dünya kurduk ve geliştirmeye devam ediyoruz" diyor.

Vodafone ise 2021 yılında satın alma konusunda pek çok yeni proje hayata geçirmeye hazırlanıyor. Güçlü bir tedarikçi altyapısı ve iş birliğini geliştirmek amacıyla hayata geçecek olan 'Trust Your Supplier' uygulamasıyla blockchain teknolojisini kullanarak bir tedarikçi ağı kurulacak. Böylelikle, tedarikçi tanımlama süreçleri basitleştirilecek.

'Future of Procurement' projesiyle talepten siparişe kadar olan süreçlerin robot yardımıyla yürütülmesi hedefleniyor. Vodafone Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Cem Sonat Yüksel, "Örneğin; iş taleplerini gözden geçirme, fiyat teklifi toplama ve hatta müzakere etme ve sonuçlandırma gibi adımları bile belli kategorilerden başlayarak robotlara teslim edeceğiz. Böylelikle, satın alma profesyonelleri daha stratejik işlere odaklanma fırsatına sahip olacak" diyor.

Sürdürülebilirlik vizyonu şirketlerin tercihlerine somut olarak yansımaya başladı. Teklif talebi değerlendirme kriterlerinin yüzde 20'sini çeşitlilik, çevre, iş güvenliği ve sağlığı oluşturuyor. İhalelerde ise iş sağlığı ve güvenliği yüzde 10, çeşitlilik, dahiliyet ve çevre kriterlerinin her biri yüzde 5 olarak dikkate alınıyor.

Netaş ise çevrim içi tedarik kayıt sistemi ve e-ihale projeleri üzerinde çalışıyor. Netaş Satın Alma ve Tedarik Zinciri Direktörü Buğra Demirbaş, çevrim içi tedarikçi kayıt sisteminin Netaş tedarikçisi olmayı daha hızlı ve kolay hale getirdiğini söylüyor.

ASELSAN'DAN ÇAĞRI VAR


Satın alma dünyasının gündemini meşgul eden diğer bir konu ise yerelleşme... Pandemiyle birlikte yerelleşme ve kaynağa yakınlaşma her zamankinden daha da fazla önemini gösterdi. Globalden, yerel ekonomiye dönüş hızlandı.

Bu konu pandemi döneminde ortaya çıkan tedarik sorunları nedeniyle pek çok şirketin gündemine oturdu. Önümüzdeki dönemde bölgesel yerel tedarikçilerle işbirliğini artırması bekleniyor. Bu konuda en önemli adımlardan birini savunma sanayinin önemli şirketlerinden Aselsan atıyor.

Aselsan, üç yılda 400 ürünü iş ortakları ile millileştirmeyi başardı. Bu sayede toplamda 145 milyon dolarlık gelir yurtiçinde kaldı. Aselsan Tedarik Zinciri Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nuh Yılmaz, toplam içerisindeki yerli alımların oranının yüzde 70'in üzerine çıktığını söylüyor.

Diğer taraftan şirket 'Gücümüz Bir' platformundan duyurusu yapılan ve sektörde bir ilk olan 'millileştirme kataloğu' ile halihazırda yurt dışından tedarik etmekte olduğu ürünlerin teknik özelliklerini tüm yurtiçi üreticilerle paylaştı. Yılmaz, tüm yerli üreticilerin 450 broşür ve 750 üründen oluşan millileştirme kataloğunu incelemeye ve Aselsan'a başvuruda bulunmaya çağırıyor.

YERELLEŞME PROJESİ


Kastamonu Entegre ise 2017 yılının son çeyreğinde başlattığı yerlileştirme projesi sonucunda, daha önce ithal ettiği çeşitli malzemeleri yerli kaynaklardan tedarik ederek 2018 yılında yaklaşık 8,5 milyon TL tutarında, 2019 yılında 20 milyon TL, 2020 yılında ise 35 milyon TL tutarında tasarruf elde etti.

Kastamonu Entegre Satın Alma Direktörü Birol Bilgin, bu yıl devreye almayı planlanan e-tedarik platformu ile talep değerlendirme, teklif toplama, ihale, teklif ve tedarikçi değerlendirme gibi stratejik ve operasyonel satın alma fonksiyonlarını dijitalleştireceklerini söylüyor.

Elbette tarım ve üretim bu süreçte en önemli konu haline geldi. Migros bu konuda çalışmalarına devam etti. Şirket, 2020 yılında Tarım Kredi Kooperatifleriyle olan iş birliğini iki katına çıkararak 100 milyon TL'lik alım yapma taahhüdü verdi. Ziraat Bankası ile çok önemli bir iş birliği gerçekleştirildi.

İmzalanan 'Üretici Finansman Sis-temi'ne ilişkin protokol çiftçiler, Migros'ta satılacak ürünlerinin bedelini vade beklemeden, satışın gerçekleşmesini takip eden iş günü Ziraat Bankası'ndan peşin olarak alabilecek.

Migros Ticaret AŞ İcra Kurulu Üyesi Ekmel Nuri Baydur, "Böylece, bir yandan üreticilerin alacaklarını daha kısa sürede tahsil etmesi sağlanırken, bir yandan da üreticiden tüketiciye uzanan tedarik zincirindeki aracılar azaltılarak gıda fiyatlarının dengelenmesine katkı NUH YILMAZ sağlanmış olacak" diyor.

SATIN ALMA KARARINI ETKİLEYEN SEKİZ BAŞLIK


1- Kategori tedarik stratejilerinin gözden geçirilmesi gerekiyor.

2- Risklerin iletişimi ve yönetimi konusunu daha önemli hale geldi.

3- Stratejik ortaklıklar artıyor ve çeviklik önem kazanıyor.

4- Tüm tedarik zinciri boyunca gerçek zamanlı, tam ve doğru bilginin entegre bir şekilde paylaşılması daha da kritik hale geldi.

5- Yeni dönemde dijitalleşme çabaları ivme kazacak.

6- Globalleşme trendinin aksine bölgeselleşme / yerelleşme gibi stratejiler öne çıkacak.

7- Sürdürülebilirlik konusunda şirketlerin bu konuda da stratejik hedeflerini gerçekleştirebilmesi için satın alma yönetimine de oldukça kritik görevler düşüyor.

8- Şirketlerin, ortaya çıkabilecek belirsiz gelişmelere karşı toparlanma yeteneklerini artırması gerekiyor.

GÜRKAN HÜRYILMAZ / TUSMOD BAŞKANI “Harcamalar hizmete kayacak”


"Aşılama çalışmalarının artmasıyla Covid-19 vakalarındaki beklenen azalış ile birlikte kısıtlamaların da kalkmasıyla ürünlere yönelik harcamaların, hizmet tarafına doğru kaymasını bekliyoruz. Bu beklenti ile birlikte, uzun vadeli hammadde satın almalarının, daha kısa vadelere çekilmesini bekliyoruz. Hammadde alımları için TÜSMOD üyelerinin yüzde 32'si en fazla altı aylık, yüzde 58'i ise en fazla üç aylık sipariş açıyor. Bu oran, 2021 yılının ilk çeyreğinde altı aylık siparişler için yüzde 67 ve üç aylık siparişler için yüzde 88 seviyelerindeydi. Ancak, çip krizi için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Zira, mikroçipli ürünler için TÜSMOD üyelerinin yüzde 86'sı 2022 yılı siparişlerini dahi tedarikçilerine geçmiş durumda."

ARDA YILMAZ / ASTOR AŞ SATIN ALMA MÜDÜRÜ “Uzun sözleşmeler yapıyoruz”


"Pandemi sonrası tüm sektörlerde muazzam bir hammadde sorunu baş gösterdi. Özellikle hammaddeye ulaşmakta globalde bütün firmalar sıkıntı çekiyor. Kısıtlı olan hammaddeye talebin fazla olması fiyatların da çok fazla artmasına sebep oldu.

Buna ek olarak navlun fiyatlarında yüzde 500-yüzde 600 artışlar meydana geldi. Hem ekonomik olarak fiyat artışlarından daha az etkilenmek hem de üretimimizin hammadde eksikliğinden durmasını engellemek için, daha uzun süreyi kapsayan sözleşmeler yapmaya ve stok miktarımızı arttırma yoluna giderek yeni döneme uyum sağlamaya çalışıyoruz."

MEHMET APAK / ZER GENEL MÜDÜRÜ “Küresel pazarlarda hizmet veriyoruz"


"Tedarikçi seçiminden operasyon takibinin sıfıra yakın hata ile robotik süreçler üzerinden yapılmasına kadar süreçlerimizi daha güvenli kılacak yatırımlarımıza devam ediyoruz. Şirket olarak dijital dönüşüme çok önceden yatırım yaptık, bunun avantajını yaşıyoruz. Sadece Türkiye'de değil küresel pazarlarda da hizmet veren etkili satın alma platformlarımız var.

Türkiye'de ve küreselde ciddi talep gören, müşteri sayısını hızla artıran ve uluslararası alanda prestijli listelerde yer alan stratejik satın alma platformumuz Promena, son dönemde geliştirdiği Hızlı RFQ modülü ile dört adımda kolay teklif toplama imkânı sağlayarak manuel teklif alma süreçlerinde fark yaratıyor, verimlilik sağlıyor. Bunun yanı sıra pandemiyle birlikte hızla devreye soktuğumuz ZerOnline'ı Türkiye'nin en büyük B2B ürün kataloğu haline getirmeyi hedefliyoruz."

İSMAİL KÜRŞAD KORKMAZ / OYAK MADEN METALÜRJİ SATIN ALMA GRUP BAŞKAN YARDIMCISI “Dijitalleşme yatırımları devam edecek”


"Türkiye çelik lideri olan şirketlerimiz Erdemir ve İsdemir'de çalışmalarımızı, pandemiye rağmen üretime ara vermeden sürdürmemiz pozitif olarak satın alma süreçlerimize de yansıdı. Böylece geçtiğimiz yıla göre başarılı bir satın alma gerçekleştirdik ve dijitalleşmeye ağırlık vererek salgın sürecinde günlük işlerin aksamasını yüksek ölçüde önlemiş olduk.

Ayrıca pandemi sürecinde gelişmeleri ulusal ve uluslararası ölçekte yakından takip ederek iş süreçlerimizi istenilen kalitelerde ve en iyi ticari koşulları sağlamak üzere planladık. Hem coğrafi hem de sayısal bazda tedarikçilerimizi çeşitlendirmiş olmamız sayesinde pandemi kaynaklı tedarik ve lojistik risklerini minimize ederek ham madde akışını aksaklık olmaksızın sağladık. Bu yıl, dijitalleşme kapsamında hayata geçirmeyi planladığımız projelerimiz bulunuyor.

MUSTAFA IŞIK / MLP CARE SAĞLIK HİZMETLERİ TEDARİK ZİNCİRİ DİREKTÖRÜ
“2021'i dijital dönüşüm yılı ilan ettik''


"Operasyonel süreçlerin iyileştirilmesi amacıyla 2021 yılına dijital dönüşüm projelerinin hayata geçirildiği bir yıl olarak başladık. Projelerin gerçekleşmesi ile birlikte, tedarik zinciri süreçlerinin uçtan uca dijitalleşmesi ve manuel olan süreçlerin dijital ortama taşınarak iyileştirilmesi hedefleniyor.

Ayrıca hayata geçirilen projelerle birlikte süreç verimlilik çalışmaları başlatılarak karar destek sistemleri kurgusuyla süreçlerin iyileştirilmesinin yanında, optimum maliyet yönetimi de hedefleniyor.

Projelerin önemli çıktılarından birisini de algoritmik envanter planlama modülleriyle desteklenen robotik sipariş sistemi oluşturuyor. Bu sayede programda otomatik hesaplanan optimum sipariş adetlerinin robot yazılım yardımıyla tedarikçiye iletilmesi sağlanıyor."