Şampiyon fon yöneticilerinden yatırım stratejileri

2024’te kendi alanında getiri şampiyonu olan fonların yöneticilerinin sekiziyle bir araya gelerek onlara bu başarının ana faktörlerini, 2025’te piyasaya ve yönettikleri fonlara dair beklentilerini ve yatırımcılara önerilerini sorduk.

04 Şubat 2025

TCMB’nin sıkı para politikasıyla yükselen faizler, risksiz varlık yatırımlarına ilgiyi ve nakit tutma eğilimini artırırken, risk iştahını da törpüledi. Bu ortamda hem yatırım hem de BES fonları; yatırımcıların değişen ihtiyaçlarına, beklentilerine ve risk profillerine uygun, yenilikçi ve çeşitlendirilmiş yapılarıyla 2024’te yine yüksek getiriler elde ederek en çok tercih edilen yatırım araçları arasında yer aldı. Biz de 2024’te kendi alanında getiri şampiyonu olan fonların yöneticilerinin sekiziyle bir araya gelerek onlara bu başarının ana faktörlerini, 2025’te piyasaya ve yönettikleri fonlara dair beklentilerini ve yatırımcılara önerilerini sorduk.

Ekonomist’in 19 Ocak - 1 Şubat 2025 tarihli sayısından

Gözde YENİOVA / gyeniova@ekonomist.com.tr
Ceren Oral BALABAN / coral@ekonomist.com.tr

Türkiye ekonomisi 2024’ü para politikasında uygulanan sıkı görüntünün etkisinde geçirdi. Para politikasında sıkılaşma süreci 2023 Haziran’da 650 baz puan faiz artışıyla başlarken, 2024’te toplamda 415 baz puan artışla sıkı görünüm devam etti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), para politikasında sıkılaşma süreciyle birlikte kredi genişlemesinde sınırlayıcı adımlar da atarak parasal aktarım mekanizmasını kontrol altında tutmaya çalıştı. Ayrıca likidite koşullarında sıkılaşma süreciyle birlikte Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) çıkış süreci de önemli ölçüde hız kazandı.

TCMB ise 2024’ü uzun bir aradan sonra ilk faiz indirimiyle kapattı. 2024 Aralık Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında son sekiz ay yüzde 50’de sabit tuttuğu politika faizini 250 baz puanlık bir adımla yüzde 47,50’ye indirdi.

YATIRIM ARAÇLARININ 2024 PERFORMANSI

Hem uygulanan politikalar hem de makro ve mikroekonomideki gelişmeler, 2024’te yatırım araçlarının performansları üzerinde de etkili oldu. BİST-100, enflasyon ve alternatif yatırım araçlarına karşı çok iyi bir performans gösteremedi. Sıkı para politikalarının ardından yükselen faiz oranları, portföylerin para piyasası fonları (PPF) ve diğer düşük riskli ürünlere kaymasına neden olurken bu da borsaya olumsuz yansıdı. 2024’te BİST-100’ün toplam getirisi yaklaşık yüzde 36 ile yüzde 44,4 olan yıllık enflasyonun altında kaldı. 2024’te ortalama gösterge tahvil faizi yüzde 42,55, 2024 10 aylık verilere göre ortalama mevduat faizi ise yüzde 44,76 olarak gerçekleşti.

Artan jeopolitik riskler, ABD Merkez Bankası FED’in 2024 Eylül’de faiz indirimlerine başlaması ve merkez bankalarının altın alımları ons altınla beraber gram altında da yükselişleri beraberinde getirdi. Gram altın, 2024’te elde ettiği yüzde 52,5’lik getiriyle alternatif yatırım araçları arasında getirisiyle ilk sırada yer aldı. Kurda ise kontrollü seyir sürdü. 2024’te dolar/ TL yüzde 19,8 Euro/TL yüzde 12,8 oranlarında yükseldi.

6 TRİLYON 88 MİLYAR TL’LİK VARLIK YÖNETİLİYOR

Peki, 2024’te fonlar tarafında nasıl bir tablo yaşandı? 2024’te yatırım fonları da Bireysel Emeklilik Sistemi yani BES fonları da yüksek getirilere imza atarak yine başarılı bir performans sergiledi. Haberimizin tablolarında 2024’te türlerine göre en iyi performansı gösteren yatırım ve BES fonlarına ilişkin tüm detayları görebilirsiniz. Ayrıca 2024 yılı getirisi en yüksek ilk 10 yatırım ve BES fonlarının hangileri olduğunu da inceleyebilirsiniz.

Türkiye’nin istikrarlı büyüme için ihtiyaç duyduğu uzun vadeli finansman kaynağının sağlanmasında bu fonların yönetimini gerçekleştiren portföy yönetimi sektörünün katkısı artarak devam ediyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) verilerine göre; 2020’de 348 milyar TL, 2021’de 653 milyar TL olan Türkiye portföy yönetimi sektörünün yönettiği toplam varlıklar, 2022’de 1 trilyon 570 milyar TL’ye, 2023’te ise 3 trilyon 163 milyar TL’ye yükseldi. 2024’te ise adeta atağa geçti ve 2024 Ekim itibarıyla 6 trilyon 88 milyar TL’ye ulaştı.

YATIRIM FONLARINDA HIZLI BÜYÜME

Portföy yönetim şirketleri tarafından yönetilen portföy büyüklüğünün özellikle yatırım fonlarındaki artışın etkisiyle büyümesini sürdürdüğü görülüyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun (MKK) verilerine göre; 2023’te 1 trilyon 770 milyar TL olan yatırım fonları pazarının büyüklüğü 2024’te 4 trilyon 623 milyar TL’ye, 13 Ocak 2025 itibarıyla ise 4 trilyon 814 milyar TL’ye ulaştı.

2020’de 50, 2023’te ise 65 şirketin bulunduğu portföy yönetim sektöründe Kasım 2024 itibarıyla şirket sayısının da 69’a yükseldiği görülüyor. Şirket sayısındaki artışın yanı sıra MKK verilerine göre; son yıllarda yatırım fonu taşıyan yatırımcı sayısında da düzenli bir artış olduğu ve yeni müşterilerin fon yatırımı yaptığı da göze çarpan bir diğer önemli nokta. Ağustos 2020’de 3 milyon olan yatırım fonlarındaki tekil yatırımcı sayısının, 2023’te 4,35 milyona, 2024’te 5,49 milyona, 13 Ocak 2025 itibarıyla ise 5,52 milyona ulaştığı görülüyor.

BES’TE 1 TRİLYON TL BARAJI AŞILDI

Emeklilik yatırım fonları (EYF) tarafına da 2024’te önemli para girişleri yaşandı ve Bireysel Emeklilik Sistemi de 2024’te yeni rekorlarla öne çıktı. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) verilerine göre; 2024’te BES’te katılımcı sayısı yüzde 9,8 artışla 9,5 milyonu aşarken Otomatik Katılım Sistemi (OKS) ile birlikte sistemdeki toplam katılımcı sayısı yüzde 7 artışla 17,1 milyona ulaştı.

TSB’nin verileri; devlet katkısı dahil BES fon büyüklüğünün 2024 başına göre yüzde 62,1 artarak 1 trilyon 140 milyar TL’ye, devlet katkısı dahil OKS fon büyüklüğünün de 87,2 milyar TL’ye yükseldiğini ortaya koyuyor. Böylece 2024’te sistemin toplam fon büyüklüğünün yüzde 62,2 oranında artarak 1 trilyon 227 milyar TL’ye ulaştığı görülüyor.

TSB’nin, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ni (TES) devreye almadan son yıllardaki büyüme oranlarını baz alarak yaptığı tahmin ise 2025 yılı sonunda BES için devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğünün OKS dahil 2,2 trilyon TL’ye, katılımcı sayısının OKS dahil 19,3 milyona ulaşacağı yönünde.

TÜFE’NİN ÜZERİNDE GETİRİ

Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM) verilerine göre, BES’in ortalama fon getirisi de yıllar itibarıyla 2022 yılı dışında son beş yıldır TÜFE’nin üzerinde seyrediyor. 2024 rakamlarına göre BES fonları ortalama yüzde 47,1 getiriyle yılı yüzde 44,4 ile tamamlayan enflasyonun üzerinde seyretti. Bunun da BES fonlarının istikrarlı biçimde katılımcılarına pozitif reel getiri sağladığını gösterdiğine dikkat çekiliyor.

2024, ‘PPF’LERİN YILI’ OLDU

Hem yatırım ve hem de BES fonları tarafında 2024’ün en dikkat çeken fon türü, para piyasası fonları (PPF) olarak kayıtlara geçti. 2024’te TCMB’nin gerçekleştirdiği faiz artırımlarıyla beraber yatırımcıların risk iştahı düşerken likit fonlara ilgi arttı ve 2024 ‘PPF’lerin yılı’ oldu. Yurt içi fon akımları incelendiğinde; 2024 yılı boyunca 850 milyar TL üzerinde para girişi olan PPF’lerin yüzde 60,7 bileşik getiriyle yılın en çok kazandıran fon grubu olduğuna dikkat çekiliyor. Para piyasası ve kısa vadeli serbest fonların toplam fon büyüklüklerinin ise 2024’ün sonunda 1 trilyon 337 milyar TL’ye ulaştığı aktarılıyor.

TL varlıkların 2025’te de ilgi odağı olacağı öngörülüyor. PPF’lerin, yıllık perspektifte ortalama yüzde 40-45 nominal getirisiyle, kısa vadeli düşünen yatırımcılara istikrarlı bir reel getiri sunmayı sürdüreceği de tahmin ediliyor.

DEĞİŞKEN FONLAR ÖNE ÇIKABİLİR

Borsaya kote şirketlerin enflasyon muhasebesi uygulaması sonrası düşen kârlılıklarının da etkisiyle 2024’te borsa daha az tercih edilen yatırım aracı oldu. Faiz indirimlerinin 2025’te devam edeceği beklentisinin alternatif getiri maliyetinin düşmesiyle birlikte borsadaki şirketler için pozitif etki yaratabileceği ve böylece hisse senedi fonlarının getirilerinin de artabileceği öngörülüyor. Bu noktada özellikle Ocak 2025 itibarıyla açığa satışın kalkmasıyla, tekrar hisse yoğun arbitraj fonlarının mevduat üstü getiri sağlayabileceği notu da düşülüyor.

Ancak TL’deki reel değerlenmenin önceliklendirilmesiyle reel getirinin 2025’te de yüksek kalacağı tahmin ediliyor. Türk hisse senedi piyasasının 2025’te daha iyi bir performans göstermesi beklense de kazançların özellikle PPF’lere kıyasla kısıtlı kalabileceği uyarısı da yapılıyor. Bu nedenle de 2025’te çoklu varlık perspektifiyle yönetilen değişken fonların daha çok ön plana çıkabileceği üzerinde duruluyor.

DÖVİZ FONLARI DA BÜYÜYOR

2024’te döviz fonlarının büyüklüğü 1 trilyon 335 milyar TL’nin üzerine çıktı. Burada ana katalizörün KKM dönüşleri olduğu belirtiliyor. KKM’nin dolar bazında 2024 Ocak’taki 79 milyar dolardan 2024 Aralık’ta 36 milyar dolara kadar gerilediği, buradan çıkan paranın da büyük oranda döviz serbest fonlarına gittiği bilgisi veriliyor.

2025’te FED’in daha temkinli adım atması olası senaryolar arasında ağır basıyor. FED’in politikaları sonucu 2025’te dolarda reel getirinin devam edebileceği, bunun da bir yıllık perspektifte yüzde 4-4,5 bandında nominal getiriye karşılık geldiği kaydediliyor. Bu beklentiler ışığında döviz yatırımcılarının, döviz mevduatın üzerinde getiri sunan fonlara ilgisinin 2025’te de devam edebileceği öngörülüyor.

ALTINA YER VERMEK ÖNEMLİ

Altın fonları da 2024’te yatırımcılarına kazandıran fon türleri arasında yer aldı. 2025’te jeopolitik gelişmeler ve ABD’de başkanlık değişiminden sonra izlenecek politikalar, başta FED olmak üzere merkez bankalarının faiz indirim kararları kıymetli madenler ve özellikle de altın için yön belirleyici olmaya devam edecek. Jeopolitik risklerin ve global enflasyona dair belirsizliklerin sürmesinin beklendiği 2025’te altının ‘güvenli liman’ olarak portföylerde bir miktar tutulması gerekliliğinin de altı çiziliyor.

Sonuç olarak; 2025 yılı için portföylerde çeşitlendirme her zamanki önemini korurken, sürdürülebilir ve uzun vadeli bir yatırım stratejisi benimsemenin önemi üzerinde duruluyor. Bu noktada 2025 gibi dinamik bir yılda sabırlı, disiplinli ve risk-getiri dengesine odaklanmış bir yaklaşım benimseyen yatırımcıların fırsatları değerlendirebileceğine işaret ediliyor.

FON YÖNETİCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİK

Ekonomist Dergisi olarak fonların önemli büyüme oranlarına ve portföy büyüklüklerine ulaştığı, fon yatırımcı sayılarının da ciddi bir ivme kazandığı 2024 yılında fon türü bazında en yüksek getirileri sağlayan fonların sekizinin yöneticisiyle özel bir toplantıda bir araya geldik. Şampiyon fon yöneticilerine, yönetimini üstlendikleri fonun 2024’te elde ettiği başarının altında yatan etkenleri ve yatırımlarını gerçekleştirirken nasıl bir stratejiyle hareket ettiklerini detaylarıyla sorduk. 2024’te fon yönetimleriyle parlayan başarılı isimlerden, hem 2025’te piyasaya ve yönettikleri fonlara dair beklentilerini hem de yatırımcılara önerilerini de aldık.

Burada önemli bir konuyu belirtmekte fayda var. Tablolarımızda, 100 milyon TL’nin altında büyüklüğe sahip yatırım ve BES fonlarını değerleme dışında tuttuk. Yine hem BES hem de yatırım fonlarında katılımcı sayısı 1000’in altında olan fonları da çalışmamıza dahil etmedik. Yine BES fonlar tarafında dört, yatırım fonları tarafında dört yöneticiye yer verdik. Farklı yatırım enstrümanları hakkında değerlendirmeler aldık. Uzmanların görüşleri şöyle:

EMRAH AYRANCI / AK PORTFÖY GENEL MÜDÜR YARDIMCISI (CIO)
“2025 yılında da portföylerde TL varlıklar öne çıkarılabilir”

  • NASIL BAŞARDI? 2024’te, özellikle mart ayındaki seçimlerden önce makroekonomik trendleri doğru analiz etmemiz ve yatırım kararlarını bu analizlere uygun şekilde optimize etmemiz, AVO-AgeSA Hayat ve Emeklilik Özel Sektör Borçlanma Araçları EYF’nin öne çıkmasında kritik rol oynadı. Sabit getirili özel sektör ihraçları yerine uzun vadeli TLREF’e endeksli özel sektör tahvillerine ağırlık vererek faiz hareketlerini proaktif şekilde yönettik, risk-getiri dengesini ön planda tuttuk.
  • 2025’TE NE BEKLİYOR? TCMB’nin enflasyonla mücadelede ilerleme kaydedeceğini ve gerçekleşen enflasyon patikasını göz önüne alarak yıl boyunca faiz indirim döngüsünü koruyacağını düşünüyoruz. Bu süreçte, özellikle ABD kaynaklı küresel piyasa dalgalanmalarının da artabileceğini öngörüyoruz. Bu doğrultuda, kredi risk analizimizi derinleştirerek portföyümüzde sabit getirili özel sektör tahvillerine daha fazla yer vermeyi, çeşitliliği artırırken getiriyi de optimize etmeyi hedefliyoruz. Değişken piyasa koşullarına karşı esnek bir strateji benimsemeye de devam edeceğiz.
  • NE TAVSİYE EDİYOR? TCMB’nin takip ettiği enflasyon trendi ve beklentilerinde iyileşme belirginleşiyor. TCMB’nin faiz indirim döngüsünü yıl boyunca korumasını bekliyoruz. Ancak gerekli makro ihtiyati önlemlerle sıkı parasal duruş desteklenecek ve TL’deki reel değerlenme önemini koruyacaktır. Yatırımcılar, bu yıl da risk algılarına göre portföylerinde TL varlıkları öne çıkarabilir. Özellikle yılın ilk yarısında PPF’lere ilgi canlı kalabilir. Faiz indirimi süreciyle yılın ikinci yarısında özel sektör tahvili taşıyan fonlara yönelim beklenebilir. Yatırımcılar, orta-uzun vadeli bakış açısıyla yurt içi hisse senetlerine de portföylerde yer verebilir.

NURİ OĞUZ AYHAN, CFA İŞ PORTFÖY HİSSE SENEDİ PORTFÖY YÖNETİMİ BÖLÜM MÜDÜRÜ
“Faiz indirim sürecinin borsamıza olumlu etki edeceği görüşündeyiz”

  • NASIL BAŞARDI? 2024 yılında BİST-100 Endeksi’nin toplam getirisi yaklaşık yüzde 36 olarak gerçekleşti. HES-AXA Hayat ve Emeklilik Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu’nun net getirisi ise yaklaşık yüzde 70 oldu. Böylece HES fonumuz, genel endeksin iki katına yakın getiri sağladı. Fonun farklı getirisinin altında yatan temel nedenin doğru sektör ve sektörler içerisinde doğru hisse senetlerini seçmesi olduğunu söyleyebiliriz. İş Portföy olarak 2024 yılı genelinde Borsa İstanbul’a karşı olumlu beklentilere sahip olmamız da oluşan getiriye varlık dağılımı açısından katkı verdi.
  • 2025’TE NE BEKLİYOR? 2025 yılına TCMB’nin 250 baz puan faiz indirimiyle başladık. Faiz indirim sürecinin 2025 yılı boyunca devam etmesini bekliyoruz. 2025 yılını yüzde 31 TCMB faizi ve yüzde 28 enflasyon ile kapatacağımızı düşünüyoruz. Böyle bir senaryonun borsamıza olumlu etki edeceği görüşündeyiz. Operasyonel ve finansal kaldıracın şirket kârlarına yılın ikinci yarısında ve sonrasında daha fazla katkı vereceğini öngörmekle birlikte yılın ilk yarısında TCMB’nin faiz indirim döngüsüyle birlikte ciddi bir çarpan genişlemesi yaşayacağımızı da tahmin ediyoruz.
  • NE TAVSİYE EDİYOR? Borsa İstanbul’un hem kendi içsel hem de benzer ülkelere göre ciddi bir iskontosu bulunuyor. Bu iskontonun risk primimizdeki düşüşle birlikte azalması da bekleniyor. Yatırımcıların 2024 yılında borsamıza hem yatırım fonları hem de emeklilik fonları aracılığıyla ciddi bir ilgisi oldu. Fonlardaki katma değer ise yatırımcıların birikimlerinin artmasına yardım etti. Bu trendin 2025 yılında da devam etmesini bekliyoruz. Yatırımcılara, risk profillerine uygun fonlar aracılığıyla birikimlerini değerlendirmelerini öneriyoruz.

MUHAMMED TİRYAKİ / ZİRAAT PORTFÖY EMEKLİLİK FONLARI PORTFÖY YÖNETİMİ BÖLÜM MÜDÜRÜ
“Çeşitlendirilmiş portföylerde altına mutlaka yer verilmeli”

  • NASIL BAŞARDI? AGA-Bereket Hayat ve Emeklilik Altın Katılım Emeklilik Yatırım Fonu, 2024’ü yüzde 64,82 net getiriyle kapatarak, fiziki altın getirisinin yaklaşık yüzde 14,5 üzerinde getiri sağladı. Güvenli liman vasfına sahip altının hem yükselişinden hem de düşüşünden olabildiğince getiri sağlamayı ve yatırımcılarımızı piyasa volatilitesine karşı daha korunaklı hale getirmeyi de hedefledik. Piyasalara etki eden ve edebilecek tüm gelişmeleri de detaylı ele aldık. Dolayısıyla fonumuz, doğru zamanda pozisyon alma, değiştirme ve pozisyon kapama ile 2024’te oldukça başarılı bir performans sergiledi.
  • 2025’TE NE BEKLİYOR? 2025’te de 2024’teki kadar olmasa bile altının yine hareketli bir seyir izleyeceğini tahmin ediyoruz. ABD’de başkanlık değişiminden sonra izlenecek politikalar, başta FED olmak üzere merkez bankalarının faiz indirim kararları güvenli limanda yön belirleyici olmaya devam edecek. Bunun yanı sıra, hem Ukrayna – Rusya arasında devam eden savaş hem Ortadoğu’daki gelişmeler hem de Avrupa Birliği’nde (AB) yaşanacak ekonomik ve siyasi gelişmeler de dikkatle takip edeceğimiz unsurlar olacak. Tüm bu gelişmeler ışığında, biz 2024’te olduğu gibi, tüm orta ve uzun vadeli analizlerimizden faydalanarak yatırımcılarımıza yine iyi bir getiri sağlamayı hedefliyoruz.
  • NE TAVSİYE EDİYOR? Kısa vadeli beklentilerle yatırım kararı verilmemeli. Tüm zaman dilimlerini ve portföy yöneticilerinin geçmiş yıllardaki performansını da göz önünde bulundurarak en istikrarlı fonlar seçilmeli. Çeşitlendirilmiş portföyler kurulmasını ve bu portföylerde belli bir yüzdede altın bulundurulmasını her zaman için öneriyoruz.

ALPER ERTEKİN / İSTANBUL PORTFÖY PORTFÖY YÖNETİCİSİ
“BİST, 2025’te sektörel olarak yüksek reel getiri sağlayabilir”

  • NASIL BAŞARDI? 2024 yılı için TCMB’nin faiz arttırım döngüsüne girmesini bekliyorduk. FIF-HDI Fiba Emeklilik ve Hayat İstanbul Portföy Değişken EYF’nin türünün değişken olmasının avantajını kullanarak hisse oranımızı 2024 yılı içerisinde ortalama yüzde15 civarında tuttuk. Yüksek kredi notu olan banka, aracı kurum ve holding ÖST’lerine, ters repoya ve PPF’lere yatırım yaparak zor bir dönemi mutlak getiri hedefiyle atlatmaya çalıştık. Enflasyonun ağustos ayındaki baz etkisinin de katkısıyla düşüş trendine girmesine paralel olarak TCMB’den parasal gevşeme beklentimiz ile yıl sonuna doğru hisse pozisyonlarımızı arttırarak getiriye ek katkı sağladık ve fonun 2024’ü lider tamamlamasını sağladık.
  • 2025’TE NE BEKLİYOR? Faiz indirim döngüsüne girmiş olsak da para ve maliye politikasının birbiriyle uyumlu bir şekilde devam etmesini bekliyoruz ve reel faiz ortamını değiştirecek bir adım atılacağını düşünmüyoruz. Bunun sonucunda kurdaki yukarı hareketlerin sınırlanacağını ve TL’nin güçlü kalmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Enflasyonda düşüş trendinin devamı ve güçlü TL’nin yaratacağı olumlu ortamın karşılığında yabancı yatırımcıların da ikinci çeyrek itibarıyla BİST’e ilgisinin artmasını bekliyoruz.
  • NE TAVSİYE EDİYOR? BİST’in 2024’teki gibi endeks yerine sektörel olarak yüksek reel getiri sağlama potansiyeli olduğunu düşünüyoruz. Bunun yanı sıra PPF’lerin yüksek riskli portföylerde bile mutlaka bulunmasını öneriyoruz.Yurt dışı tarafında gümrük tarifelerine ilişkin belirsizliğin ve güçlü gelecek istihdam verilerinin doları desteklemeye devam edeceği görüşündeyiz. Bu nedenle koşullar değişene kadar yurt dışı hisse senetlerinin ve altının portföylerde sınırlı bulunması gerektiğini de düşünüyoruz.

HABİB YILDIRIM / DENİZ PORTFÖY ÇOKLU VARLIK YÖNETİMİ BÖLÜM MÜDÜRÜ
“Hisse senetlerine yatırım yapan fonları tercih etmek avantajlı”

  • NASIL BAŞARDI? 2024, serbest ya da borçlanma araçları fark etmeksizin Eurobond fonları açısından zor bir yıl oldu. CDS’lerdeki düşüşün etkisiyle Eurobond faizlerinde özellikle eylül ayına kadar kayda değer bir gerileme yaşansa da dolar/TL’de görece daha yatay bir seyir olması getiri potansiyelini sınırladı. Tüm bu koşullara rağmen DBH-Deniz Portföy Eurobond (Döviz) Borçlanma Araçları Fonumuz, benzer fonlar arasında 2024’ü liderlikle tamamladı.
  • 2025’TE NE BEKLİYOR? 2025 yılı için TL varlıklarda olumlu getiri potansiyeli bulunduğunu öngörüyoruz. Ekonomideki iyileşme ve CDS’lerde düşüş de hem TL bono/tahvil hem de Eurobond faizlerinde aşağı yönlü eğilim oluşturabilir. Burada da kur hareketinden bağımsız olarak, Eurobond getirilerinin, 2024’e kıyasla daha olumlu seyir izleme potansiyeli yüksek görünüyor. Enflasyondaki iyileşmenin faiz indirim sürecini desteklemesi de orta ve uzun vadeli borçlanma araçları fonlarını ön plana çıkaracaktır. FED ve diğer uluslararası merkez bankalarının olası faiz indirimleri de piyasaları destekleyecektir.
  • NE TAVSİYE EDİYOR? Portföyler çeşitlendirilmeli. Orta ve uzun vadeli TL borçlanma araçları fonları ile Eurobond borçlanma araçları fonları, risk algısı yüksek olan portföylerde olmazsa olmaz. Borsalar açısından Türkiye’de ve dünya genelinde zorlu bir yıl olacağı görüşündeyiz. Şirket seçimi çok önemli. Özellikle küçük yatırımcıların bireysel hisse seçimleri yerine yurt içi ve yurt dışı hisse senetlerine yatırım yapan fonları tercih etmeleri avantaj oluşturacaktır. Kıymetli madenler açısından zaman zaman fırsatlar oluşabileceği gibi kısa vadeli yatırımlarda bu enstrümanlarla ilgili temkinli bir yaklaşım da önem arz ediyor.

SERKAN SARAÇ / GARANTİ BBVA PORTFÖY DÖVİZLİ FONLAR BÖLÜM MÜDÜRÜ
“Enstrümanın uzun vadeli getirisine odaklanılmalı”

  • NASIL BAŞARDI? 2024’te gümüş fiyatlarıyla ilgili pozitif beklentilerimize paralel olarak GTZ-Garanti Portföy Gümüş Fon Sepeti Fonu’ndaki gümüş oranını yıl boyunca yüksek tuttuk. Fon portföyünde yerli, yabancı gümüş borsa yatırım fonları ve yerli gümüş fonunun yanı sıra gümüş vadeli işlem kontratlarına da yer verdik. TL’nin getirisinden de faydalanacak pozisyonlar aldık. Dönem içerisinde gümüş fiyatlarında yaşanan dalgalanmayı da aktif bir şekilde kullanarak fonun getirisini yükseltmeyi başardık.
  • 2025’TE NE BEKLİYOR? ABD seçimlerinden sonra uygulanması muhtemel politikalardan dolayı, emtia tarafında belirsizliğin artacağı bir yıl bekliyoruz. Özellikle Çin’e uygulanabilecek tarifeler, emtiaları etkileme potansiyeline sahip olacak. Bu da piyasadaki dalgalanmayı artırabilir. Ancak dönem içinde söz konusu belirsizliğin azalması, ülkeler tarafından uygulanabilecek teşvikler ve global büyümede yaşanabilecek ivmelenme gümüş fiyatlarını yeni bir zirveye taşıyabilir. Borsa yatırım fonlarının 2021 seviyesine göre yaklaşık yüzde 17 daha az gümüş taşıması da bu taraftan gelebilecek talebin potansiyelini ortaya koyması açısından önemli.
  • NE TAVSİYE EDİYOR? Belirsizliğin yüksek olduğu dönemlerde portföy çeşitlendirmesinin önemi artıyor. Yatırımcıların emtia gibi ürünleri portföylerine belirli ağırlıklarda ekleyerek portföylerini çeşitlendirmelerinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Yatırımcılar, bu tip ürünlerde yaşanabilecek fiyat dalgalanmalarının farkında olarak, enstrümanın uzun vadeli getirisine odaklanmalılar. Gümüş, dolar bazlı bir enstrüman olduğundan, fonun getirisinde hem gümüşün dolar cinsi getirisinin hem de doların yerel para karşısındaki getirisinin etkili olduğu da göz önünde bulundurulmalı.

İLHAN TİMUR / NUROL PORTFÖY YÖNETİMİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“Para piyasası ve borçlanma araçları fonları ön planda olacak”

  • NASIL BAŞARDI? 2024’te PPN-Nurol Portföy Para Piyasası (TL) Fonu, yüzde 62,72’lik getiriyle kendi kategorisinde yılı birinci tamamlamayı başardı. TCMB’nin sıkı duruşunun 2024’ün tamamında devam etmesini beklediğimizden, ağırlıklı olarak yüksek repo faiz ortamından faydalanmak amacıyla fonda likit kalmayı tercih ettik. Sadece fonun bir kısmında değişken faizli özel sektör tahvillerine yatırım yaparak riskimizi minimize ettik. Yapışkan enflasyon yılın sonuna kadar TCMB’ye faiz indirimi için yeterli alan yaratmadı ve bu stratejimizin başarıya ulaşmasını sağladı.
  • 2025’TE NE BEKLİYOR? 2025’te faizlerin, enflasyonla mücadele nedeniyle piyasa beklentilerinden daha yüksek seyretmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda, fon stratejisini 2025’e de adapte ederek yılın ilk yarısında likit kalmayı ve faiz indirim koridorunun seyrine göre fırsatları değerlendirmeyi planlıyoruz. Ayrıca değişken faizli özel sektör tahvillerine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Piyasada sabit faizli tahvillerin iyimser fiyatlandığını gözlemliyor ve bu alanda temkinli olmayı sürdürüyoruz. 2025 yılı itibarıyla, özellikle iyi getirili varlığa dayalı menkul kıymetler ve değişken faizli devlet tahvillerine yer vereceğiz.
  • YATIRIMCIYA NE TAVSİYE EDİYOR? PPF’lerin 2025’te de yatırımcılara mevduatlardan daha yüksek getiri sağlamaya devam etmesini bekliyoruz. Mevcut ekonomik programın ve dövizdeki yükselişi baskılayan politikaların etkisiyle, TL cinsinden yatırım araçlarına olan talebin artacağını öngörüyoruz. Bu durum, özellikle döviz mevduatlarının azalmasına ve dövizden TL’ye geçişin hızlanmasına yol açıyor. Eğer siyasi ve ekonomik alanda köklü bir değişiklik yaşanmazsa, bu yıl da para piyasası ve borçlanma araçları fonlarının ön planda olacağı bir yıl olacaktır.

HASAN BERAT KIRIK / REPIE PORTFÖY, PORTFÖY YÖNETİMİNDEN SORUMLU GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“Risk toleranslarına uygun ve güvenilir yatırım araçları seçilmeli”

  • NASIL BAŞARDI? RPD-RePie Portföy Birinci Değişken Fon’un başarısının arkasında, geleneksel piyasa analizinin ötesine geçen yenilikçi yaklaşımlarımız yatıyor. Yatırım stratejilerimiz, sadece piyasaları izlemekle sınırlı kalmayıp, gelişmiş veri analitik araçlarımız ve izlediğimiz modellerle piyasa hareketlerini öngörmeye odaklanıyor. Yatırım kararlarımızda risk yönetimine dinamik bir bakış açısıyla yaklaşıyor, portföyümüzü sadece piyasa trendlerine göre değil, uzun vadeli küresel dönüşüm temalarına uyumlu bir şekilde çeşitlendiriyoruz.
  • 2025’TE NE BEKLİYOR? 2025’te ekonomik toparlanma sürecinin devam etmesini ve enflasyonun kontrol altına alınmasıyla birlikte faiz oranlarında aşağı yönlü bir hareket bekliyoruz. Küresel jeopolitik risklerin ve olası ekonomik dalgalanmaların azalacağını, TL varlıkların 2025’te de güçlü olacağını düşünüyoruz. Yılın ilk yarısında sabit getirili enstrümanların cazip olmasını, ikinci yarıda da enflasyon ve faizlerdeki düşüşün etkisiyle hisse senetlerinin ön planda olmasını bekliyoruz. RPD fonunun, aktif yönetimimiz sayesinde yine istikralı bir şekilde yüksek getiri sağlayacağını planlıyoruz.
  • NE TAVSİYE EDİYOR? Yatırımcılara, yatırımlarını çeşitlendirmelerini ve uzun vadeli bir perspektiften bakmalarını öneriyoruz. Piyasalardaki dalgalanmalara karşı duygusal tepkilerden kaçınmaları, yatırım stratejilerini sabırla takip etmeleri önemli. Ayrıca finansal ve ekonomik göstergelerle ilgili haber akışlarını sürekli takip etmeleri de yatırım kararlarına yön verecek bilgilere sahip olmalarını sağlar. Risk toleranslarına uygun yatırım araçları seçmelerini ve profesyonel yönetimdeki fonlar gibi güvenilir yatırım araçlarını tercih etmelerini öneriyoruz.