BURCU TUVAY
btuvay@ekonomist.com.tr
İstinye Üniversitesi, MLP Care Grubu'nun 25 yıllık bilgi ve birikiminin devamı olarak, 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından 2015 yılında kuruldu. MLP Care Grubu'nun bünyesinde, başta Medical Park olmak üzere, Liv Hospital, VM Medical Park ve İstinye Üniversite Hastanesi markaları bulunuyor.
Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, girişimcilik alanında Türkiye'nin önemli uzman ve akademisyenlerinden biri. Üniversitenin üç yıllık kısa macerasında gerçekleştirdiği AR-GE merkezleri, kuluçka merkezi ve start up işbirlikleri alanlarında Bulu'nun payı büyük. Bulu, yurtdışına da sağlık yönetimi, tıp fakültesi kurma, hastane kurma gibi alanlarda know how ihracatına başladıklarını söylüyor.
İstinye Üniversitesi olarak özellikle hangi alanlara odaklanıyorsunuz?
MedicalPark tarafından desteklenen bir üniversite olmamıza rağmen spekt-rumumuz geniş. Çok güçlü mühendislik, iktisadi bilimler, mimarlık, güzel sanatlar fakültemiz var. Bizim amacımız Türkiye'ye ciddi bir katma değer yaratmak. Dünya çapında kanser, kök hücre, üç boyutlu organ, yapay zeka gibi alanlarda geniş araştırmalarımız var.
Üniversite ile hastane arasında ne gibi işbirlikleri var?
Grubun toplam 31 hastanesi bulunuyor. Bizim grubumuz sağlık turizminde bir numara. Yurtdı-şından çok fazla hasta geliyor. Uluslararası ilişkiler ve yönetim anlamında da ilgili bölümlerimizin öğrencilerini bu alanda çeşitli görevlerde konumlandırıyoruz. Bunun yanı sıra savunma sanayi ile de çok ciddi projeler yürütüyoruz. Örneğin, kamikaze dronların özel yazılımlarını biz geliştiriyoruz. Yapay zeka alanında Türkiye'nin en önde gelen üniversitesiyiz. Üniversitemizde tıbbi yapay zeka uygulamalarımız var. Yapay zekanın sağlık alanında uygulamalarıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. MedicalPark'ın yıllık 8 milyon hastası bulunuyor. Bu nedenle elimizde çok ciddi bir big data (büyük veri) mevcut. Yapay zeka bu data'ya bakarak öğrenen bir teknoloji. Biz de bu anlamda yapay zeka datalarını eğitiyoruz.
Bu anlamda uygulamaya geçirdiğiniz projeleriniz var mı?
Yapay göz ile ilgili bir çalışmamız var. Bu yapay göz ABD'de geliştirildi. Ancak bu yapay göz insana takıldıktan sonra görüntü olmuyor. Çünkü bu yapay gözü beynin anlamlandırması gerekiyor. Bu süreç de altı ay sürüyor. Biz bu sürecin eğitim programını hazırlıyoruz. Bir de nörolojik bilimler uygulama araştırma merkezimiz var. Hiperaktivite sorunuyla gelen çocukların beynine taktığımız elektrotlarla, çocuğun beynini izleyip belli yazılımlar kullanarak, bu sorunu yüzde 90 oranında gideriyoruz. İnsanı 36 saat uyutmayan bir cihaz geliştirdik. Bu tarz girişimleri kuluçka merkezimizde geliştirip zamanla şirket haline getirmeyi hedefliyoruz.
Kuluçka merkeziniz hakkında bilgi verir misiniz?
İstanbul Kalkınma Ajansı, bizim teknoloji transfer ofisimiz için bir destek verdi. Bu kapsamdaki alt başlıklardan biri de kuluçka merkeziydi. Mimarlıktan sağlığa, mühendislikten aşçılığa kadar interdisipliner bir merkez. Burada amacımız iş fikirlerinin ticarileştirilmesi. Örneğin aşçılıkta okuyan bir öğrencimiz enteresan bir makarna fikriyle geldi. Biz de ona bir mekan verdik. Üniversite içinde İtalyan makarna konseptiyle bir restoran açacak. Merkezde ilk aşamada 12 girişim olacak. Akademisyen-öğrenci ortak girişimiyle kurulan girişimler olacak. Özellikle yüksek lisans ve doktora öğrencilerini tercih ediyoruz. Üniversitedeki hocalarımızı şirket kurmaya özendiriyoruz.
Ne gibi destekler sunuyorsunuz?
Biz girişimcilere mekan sağlıyoruz. Belli noktaya gelmiş projelere fon buluyoruz. Üniversitemizin iş insanları network'ü var. İş insanları ve melek yatırımcılara bu projeleri sunuyoruz. Doğru yatırımcıyla girişimciyi bir araya getireceğiz. Buranın bir inovasyon merkezi olmasını hedefliyoruz.
Teknopark kurmak gibi bir düşünceniz var mı?
Evet, teknopark kuracağız. İstinye'de tamamlamak üzere olduğumuz yerleşkemiz içerisinde olmasını istiyoruz. O kampüs 100 dönümün üzerinde bir araziye sahip. Teknoparkı da birkaç yıla kadar devreye alacağız. Sağlık mühendisliğinin ağırlıklı olduğu bir teknopark olacak. Yerli ve milli ilaç ile sağlıkta yurtdışına giden dövizlerin yurtiçinde tutulması, Türkiye'nin odaklandığı iki konudan biri. Kuracağımız teknoparkın ve kuluçka merkezimizin Türkiye'nin lider merkezi olmasını, dünyaya da bu merkezde üretilen yerli cihazları, teknolojileri ve ilaçları satmayı hedefliyoruz.
Yapay gözde ABD ile olduğu gibi başka alanlarda da uluslararası işbirlikleriniz olacak mı?
Rusya'da savunma sanayiinin önde gelen üniversitelerinden biriyle işbirliği yapacağız. Zaten ben Rusya ile Türkiye'de arasındaki işbirliğinin üniversite ayağındaki 10 hocadan biriyim.
Peki, bu anlamda Rusya ve Türkiye arasında ne gibi işbirlikleri yapılacak?
Bizim sağlık alanında Rusya'ya vereceğimiz çok birikimimiz var. Onlar da bize nükleer teknoloji ve savunma sanayi alanlarında know how verebilir. Biliyorsunuz Türkiye'de bir nükleer santral kurulacak, bu anlamda nitelikli yetişmiş işgücüne ihtiyacımız var. Bu anlamda ortak bir eğitim programı başlatabiliriz.
Siz üniversite olarak Rusya'ya nasıl bir katkı sağlayacaksınız?
Bizim üniversitemizde sağlık yönetimi bölümümüz var. Rusya'da da sağlık yönetimi kalitesi oldukça düşük. Bizim grubumuza Rusya'dan birçok hasta geliyor. Bir hastane nasıl yönetilir, nasıl hijyen sağlanır, doğru teşhis koyarak uygun tedavi nasıl uygulanır gibi alanlarda bizde ciddi bir know how birikimi var. Rusya ve Türki Cum-huriyetler'den, Afrika ve Ortadoğu'dan 'Bize üniversite, hastane kurun, tıp fakültesi kurun' gibi talepler de geliyor. Bu konuda danışmanlık vermeye başladık.