Sabiha Gökçen Havalimanı İşletme CEO'su Ersel Göral, "Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yaptırılan ikinci pist yatırımımızın bu yılın sonuna doğru hizmete girmesi planlanıyor. O yatırımda şu anda gözüken bir sarkma yok" diyor.
Sibel Atik
satik@ekonomist.com.tr
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı terminal işletmecisi İSG, ikinci piste kapılarını açacak. Pandemi sürecine rağmen daha evvel planlanan yatırımda bir sarkma öngörülmüyor. Malaysia Airports Holding Berhad (MAHB) iştiraki olarak yoluna devam eden İSG, yolcu sayısını 11 yılda dokuz kat artırdı.
2009-2015 yılları arasında üst üste yedi kez Avrupa'nın en hızlı büyüyen havalimanı seçilen İSG'nin geçen yıl hizmet verdiği yolcu sayısı ise 35 milyonu aştı. Avrupa'nın birçok başkent havalimanını geride bırakarak en büyük 12'nci havalimanı haline gelmesi ise şirketin markalaşma sürecinin ana kilometre taşı oldu.
Artan yolcu sayısıyla birlikte yeni terminal binası ve ikinci pist yatırımı da gündeme geldi. Fakat pandemi süreci sebebiyle bu yıl yapmayı planladıkları yeni terminal binası yatırımını en az bir yıl kadar ötelediklerini aktaran Sabiha Gökçen Havalimanı İşletme CEO'su Ersel Göral, "Yatırım miktarımız değişmedi ama temel atma tarihimiz 2021 yılına sarktı.
Ancak Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yaptırılan ikinci pist yatırımımızın bu yılın sonuna doğru hizmete girmesi planlanıyor. O yatırımda şuanda gözüken bir sarkma yok” diyor. Ersel Göral, yeni dönem hedeflerini ve markalaşma yolculuğunu anlattı.
ISG'nin markalaşma yolculuğunu anlatır mısınız?
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı terminal işletmecisi İSG, 1 Mayıs 2008 tarihinde terminal işletmesini devraldı. 31 Mayıs 2008 tarihinde temeli atılan yeni terminal binası 31 Ekim 2009'da hizmete açıldı. İSG, 1 Ocak 2015 tarihinden bu yana Malaysia Airports Holding Berhad (MAHB) iştiraki olarak yoluna devam ediyor.
Havalimanımızı işlettiğimiz 11 yıl boyunca dokuz kat artan yolcu sayısı, 2009-2015 yılları arasında üst üste yedi kez Avrupa'nın en hızlı büyüyen havalimanı seçilmesi ve 2019 yılında hizmet verdiğimiz 35,5 milyon yolcuyla Avrupa'nın birçok başkent havalimanını geride bırakarak en büyük 12'nci havalimanı haline gelmesi markalaşma sürecimizin ana kilometre taşları.
Markanın bugünkü konumuyla ilgili bilgi verir misiniz? En güçlü olduğunuz alanlar hangileri, neden?
Havalimanımız, Atatürk Havalimanı'nın geçen yıl kapanmasının ardından kendini İstanbul'un şehir havalimanı olarak konumlandırdı. Bizim jargonumuzda City Airport of Istanbul. Şehre olan fiziki yakınlığımız ve ulaşım imkanlarımızın çeşitliliğinin yanı sıra İzmit, Bursa, Adapazarı, Yalova gibi illere olan yakınlığımız da bizi avantajlı kılan başka bir özellik.
Şirket geçen yılı nasıl kapattı?
Şirketimiz geçen yılı 183 milyon TL kârla kapattı. 2018 yılında bu rakam 180 milyon TL zarar olarak açıklanmıştı. Şirketimizde halen 603 çalışanımız var. Ancak havalimanı terminali çatısı altında bize direkt hizmet veren duty-free, güvenlik, temizlik, yeme-içme gibi servisleri sağlayan diğer firma çalışanlarıyla birlikte aslında 2 bin
800 kişilik büyük bir aileyiz.
Şirketin bu yıl ki yatırım gündemi nedir?
Mart ayı ortasından itibaren Türkiye'de baş gösteren ve 28 Mart tarihinde de havalimanlarının kapanmasına neden olan pandemi süreci sebebiyle ortaya çıkan durum, bu yıl yapmayı planladığımız yeni terminal binası yatırımımızın en az bir yıl kadar ötelenmesine sebep oldu. Yatırım miktarımız değişmedi ama temel atma tarihimiz 2021 yılına sarktı. Ancak SSB tarafından yaptırılan ikinci pist yatırımımızın bu yılın sonuna doğru hizmete girmesi planlanıyor. O yatırımda şu anda gözüken bir sarkma yok.
Koronavirüs sürecinde markada nasıl bir dönüşüm süreci yaşandı?
28 Mart-1 Haziran tarihleri arasında havalimanımız Türkiye'deki tüm havalimanlarında olduğu gibi bazı tahliye ve kargo uçuşlarının dışında tarifeli tüm uçuşlara kapatıldı. Bu süre zarfında önceliğimiz çalışanlarımız oldu. Onların sağlıklı ve güvende olması bizim için çok önemliydi.
Mayıs ayı ortalarında yavaş yavaş havalimanlarında alınacak önlemler netleşmeye başlayınca misafirlerimizi bilgilendirme amaçlı bir iletişim süreci başlattık. Birçok bilgilendirme filmi ve görsel uyarı çalışmaları hazırlattık. Demeçler verdik, makaleler yayınladık, kamuoyunu ve tüm ilgilileri Yeni Normal ile ilgili bilgilendirmeye çalıştık. Amacımız, havalimanlarının en az kendi evleri kadar güvenli ve hijyen olduğunu anlatmaktı.
Bugün baktığınızda terminalde hangi önlemlerle misafirlerinizi karşılıyorsunuz?
Terminal girişinde öncelikle gelen misafirimizin HES kodu kontrol ediliyor. Terminal içine yolcu yakınları alınmıyor. Ayrıca maskesi olmayan kimse de içeri giremiyor, personelimiz de dahil. Tüm girişlerde bulunan termal kameralarla yolcularımızın ateşleri ölçülüyor.
Ayrıca içerde de kask üzerine konuşlanmış termal kamera ile seyyar olarak ateş ölçümü yapılıyor. Yolcuların bekleme yaptığı tüm noktalar sosyal mesafe çizgileri ile belirlendi. El dezenfektanları hemen her yerde ve sürekli takviye ediliyor. Devamlı olarak uyarıcı anonslar yapılıyor. Uçak içine sadece kadın el çantası, bebek bakım malzemesi, evrak çantası ve laptop alınıyor. Diğer bagajlar doğrudan uçağa veriliyor.
Yolcuların kendini terminalde güvende hissetmesi için neler yapıldı? Markaya nasıl bir yatırım yaptınız bu süreçte?
Yukarıda da ifade ettiğim gibi öncelikle Türkçe ve İngilizce filmler hazırlandı ve sosyal medya hesaplarından paylaşıldı. Ardından düzenli olarak bilgilendirici ve uyarıcı paylaşımlar da yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bu süreçte tek amacımız yolcularımızın güvenini kazanmaktı. Ayrıca yazılı ve görsel basında da yaptığımız hazırlıkları ve aldığımız önlemleri aktarma şansımız oldu.
Önümüzdeki süreçte markanızı güçlü kılmak adına neler yapıyorsunuz?
Biz İstanbul'un şehir havalimanı olarak yolcularımızı bugüne kadar hep sevdiklerine ve hayallerine yakınlaştırdık. Amacımız bu misyonu aramıza katılacak yeni yerli veya yabancı havayolu şirketleri ile beraber devam ettirmek. Ayrıca 2021 yılında temelini atmayı planladığımız ikinci terminal binamız bitince, Sabiha Gökçen Havalimanı ikinci pisti ve ikinci terminal binasının yanı sıra metro bağlantısıyla da Türkiye'nin dünyaya açılan en önemli kapılarından biri olarak yoluna devam edecek.
14 ÖDÜLÜN SAHİBİ OLDU
YURTİÇİ VE YURTDIŞINDAN ÖDÜL
Kurumsal sosyal sorumluluk alanında önemli çalışmalar yürütüyoruz. 2018 yılında, İZEV ile birlikte hayata geçirdiğimiz Hayvanlar ve Biz KSS projemiz, 2019 yılında yurtiçinde ve yurtdışında toplam 14 ayrı ödülün sahibi oldu. Bu proje kapsamında geçen yıl aralık ayında terminal binamız içinde bir İZEV Shop açılışını gerçekleştirdik.
GELİR KAPISI AÇILDI
Burada amacımız vakfa bir gelir kapısının yaratılmasıydı, bunu da başardık. Önümüzdeki dönemde engellilerle ilgili projelerin yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine de yeni projelerimiz gündeme gelebilir.