Risk mi, fırsat mı?

08 Mayıs 2016
tyesıl
Nereden baktığınıza bağlı... Tek parti iktidarı da olsa, parti içindeki anlaşmazlığın yarattığı gerilimin sonuçlarını çabuk gördük! Geçen hafta Borsa İstanbul başta olmak üzere piyasalarda yaşanan dalgalanma, haftayı kapattığımızda yerini bir miktar sakinliğe bıraktı.

TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr

Yeni hükümeti ne bekliyor? Siyasi tarafıyla değil, daha çok ekonomik tarafıyla görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Birincisi, yeni dönemin ana çerçevesini Forum İstanbul’da Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek çizdi: Reformlar, mali disiplin ve AB çıpası. Bu üç etkenin devamı, yerli veya yabancı piyasa oyuncularını rahatlatacaktır. Turizm gibi sektörlerdeki sıkıntılara getirilecek ‘tedavi’ önlemleri de yazın sıcak havasını ılıtabilir.

İkincisi, biraz siyasi, biraz da ekonomik. ‘Sıfır sorun’ ile yola çıkan Türkiye’nin sorunlu olmadığı komşusu kalmadı! Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun istifası, bu sorunların çözümünde olmasa da yumuşatılmasında rol oynayabilir mi? Kesinlikle evet.

Komşularla siyasi ilişkilerdeki yumuşamanın özellikle ihracat için ciddi bir katkı yapacağına emin olabilirsiniz. Özellikle de Rusya ile ilişkilerde. Tabii ki Davutoğlu ayrılıyor diye Türkiye’nin resmi politikasında ciddi bir dönüşüm olacağını iddia etmiyorum.

Sadece buradan bir pencere açılabileceği olasılığını kayda geçirmek istiyorum. Sanırım kayıtlara girmiştir, birkaç ay sonra da yanılıp yapılmadığımı sizlere anımsatacağım. Ya ‘haklı çıktım’ veya ‘yanıldım, özür dilerim’ ifadelerini bulacaksınız! Birinci olasılığın yüzleri tamamen güldürmese de yumuşamayı fark edeceğimizi düşünüyorum.

Üçüncüsü, ‘proje’ ağırlıklı bir hükümetin işe başladığını düşünün. Nitekim cuma akşamı itibariyle ‘düşük profil’ yerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın adı güçlendi. Proje adamı olarak bilinen Yıldırım’ın iş dünyasında moralleri yükseltecek eylemlere girişmesine kesin gözüyle bakılıyor. Yeni projelerle estirilecek pozitif havanın desteğe ihtiyacı olacaktır. Bunun için de çalışma olacağı muhakkak.

Risk hiç mi yok? Tabii ki kaçınılmaz olarak var. Dış piyasalarda bozulan havanın Türkiye’yi etkilememesi mümkün mü? Üstelik üzerimizdeki giysiler ‘yazlık’ olduğundan nezle, grip, hatta zatürreye bile yol açabilir!

İkinci bir risk de ‘rating’ kuruluşlarının yapacakları açıklamalar. Cuma günü S&P’den gelen açıklama, şimdilik bir değişiklik olmadığını gösterdi. Ancak burada esas aktörün Moody’s olduğunu anımsatırım. Üç yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD gezisinde not açıklayan kuruluşun benzer bir pozisyona girmesi bence sürpriz olmaz.

Daha çok ayrıntı için ise Talip’in kapak haberini okumanızı öneriyorum. Çarşamba gecesi yaşanan gelişmelerden sonra Talip’in iki gündür bankacılarla ve piyasa oyuncularıyla yaptığı konuşmaların özetinin yer aldığı bu haber, piyasalardaki şifreleri çözmenize katkı yapacak.

İyi bir hafta dileklerimle.