Reklamlarla ‘Umut’ Vermek Yeterli Mi?

10 Haziran 2020
Evlere kapandığımız koronavirüs günleri devam ediyor. Evde kalan kişi sayısındaki artış reklamcılık sektörüne de yansımış durumda.
ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr

Öyle ki, klasik ürün ve hizmet reklamlarına ara vermiş olsalar da, markalar, farkındalık ve toplumsal mesajları vermek adına ciddi bir rekabet içindeler. Televizyon ve dijital ekranlarda reklamverenler için yeni bir çağ başladı: 'Umut Çağı.' Yayınlanan tüm reklam kampanyaları ve sosyal medya mesajlarının da ortak kavramı 'umut' olmuş durumda.

DUYGUSAL MESAJLAR

Kimler yok ki listede... "Sabret Türkiye" ile bu furyayı başlatan Turkcell'den "Daha mutlu yarınlara ulaşacağız" diyen Eti'ye, "Bu da geçer Türkiyem" diyen Peros'tan "Bir çaresi bulunur elbet" diye vurgulayan hepsiburada ve "Umudun sana en güzel vitamin olacak" diyen Dimes'e kadar liste uzayıp gidiyor. Eski Türk filmi replikleri, hiç unutamadığımız kült şarkılar ve duygusal mesajlarla reklamlarda 'Umut Çağı' her geçen gün büyüyor.



HATIRLANMA ORANI

Tüm bu reklamlar içimizi ısıtıyor ve yarınlara inanmamızı sağlıyor. Peki, reklamcılık stratejisi açısından bu yeterli mi? M.A.R.K.A Kurucusu Hulusi Derici, markaların umut veren reklamlarının artık birbirini takip ettiği ve yaratıcılıktan uzaklaştığı görüşünde.

Derici, "Tüketicilere sadece umut vermek, reklam ve pazarlama açısından yeterli değil. Aynı zamanda reklam etkileşim yaratabilmeli, eyleme geçirmeli" diyor.

Bugünkü birçok reklam kampanyasında ise bu noktanın gözden kaçırıldığını ifade ediyor.

Dahası, yapılan araştırmalara göre bu reklamların hangi markaya ait olduğu konusunda hatırlanma oranları da oldukça düşük çıkıyor. Hulusi Derici, korona zamanı yapılan reklamları hatırlayanların sadece yüzde 16sının reklamın hangi markaya ait olduğu sorusunun yanıtını verebildiğini vurguluyor.

FARKINDALIK YARATMAK

Tüketicileri eyleme geçirmeyen ve markayı hatırlatmayan reklamlar alkış alsa bile, pazarlama bütçelerinde amaç ve hedeflenenlere ulaşmakta ne yazık ki sınıfta kalıyor. Hulusi Derici, markaların, korona zamanı yapılan reklamlarda bu noktalara dikkat etmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Derici, "Mesela Fuzulev ile yaptığımız #SorOna kampanyası hem hatırlanma hem de harekete geçirmesi açısından diğerlerinden ayrışmayı başardı" diyor. Fuzulev Kurumsal İletişim Direktörü Gülşah Yüzer de 65 yaş üzeri için önemli bir farkındalık kampanyasına imza attıklarını söylüyor.

Yüzer, sadece sosyal medya mecralarında 2,5 milyona ulaşan kampanyanın, özel şirket ve kamunun yanı sıra farklı STK'ları da harekete geçirdiğini belirtiyor.