ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr
Serter, Bodrum’un ardından Portekiz’de de otel yatırımına soyunduklarını anlatıyor. Temelleri Kayserili Yunus ve Zeki Büyükkuşoğlu kardeşler tarafından 1969 yılında atılan Fark Holding, otomotiv yan sanayi ile başlayan üretim yolculuğunu zamanla beyaz eşya yan sanayi, plastik enjeksiyon, boya ve montaj uygulamaları gibi farklı alanlara da taşıdı. Çerkezköy, Gölcük ve Gebze’de tesisleri bulunan holding, 10 yıl önce belli alanlara odaklanmaya karar verdi.
Bunun sonucunda da üretim tarafındaki şirket sayısı dörde indirildi. Bugün holding çatısı altındaki en büyük şirket, otomotiv sektörüne plastik trim parçaları, iç-dış aydınlatma ekipmanları, iç tavan sistemleri ve aksesuarları üreten Farplast.
2 bin kişiye istihdam sağlayan şirketin yönetim kurulu başkanı Ahu Serter, geçen yıl 210 milyon Euro olan cirolarını bu yıl 250 milyon Euro’ya çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Serter, “Her yıl büyümemizi sürdürüyoruz.
Ciromuz 2002 yılında 10 milyon Euro’ydu. 2020’de hedefimiz ise 300 milyon Euro. Üretim dışında turizm alanında da varız. Ayrıca akıllı teknolojilere yatırım yapan bir şirketimiz daha var” diyor.
50 YILLIK GEÇMİŞ
Her şey Îstanbul/Sirkeci’deki 85 metrekarelik bir dükkânda başladı.Yunus ve Zeki Büyükkuşoğlu kardeşler, otomotiv sektörüne yönelik yedek parça alım-satımı yapıyorlardı. Sonrasında “Bu parçaları neden biz üretmeyelim?” diye yola çıkan kardeşler, birkaç denemenin ardından bu alanda üretime soyundu.
Üretim serüveni 1980’li yıllarda Bayrampaşa’da küçük bir atölyede başladı. Dönemin önde gelen otomotiv markası Marsan’a ürün vermeyi başaran kardeşler, zamanla talep artışı nedeniyle Bayrampaşa’daki küçük atölyeden çıktı.
Ardından şirket, Esenyurt’ta 10 bin metrekarelik bir fabrikada üretime devam etti. Böylece Fark Holding’in kurumsal temelleri atılmış oldu. Daha çok ticari araç sektörüne spot lambası, sinyal lambası gibi aydınlatma ürünleri üreten şirket, birçok otomotiv markasının ihtiyaçlarına göre üretim yapar hale geldi.
PROFESYONELLER YÖNETİYOR
Otomotivin ardından beyaz eşya sektörüne yan sanayi üretimine de girildi. Çerkezköy’de buna yönelik bir tesis yatırımı yapıldı. Bu alanda da Bosch ve Siemens gibi dünya devlerinin tedarikçisi olmayı başardı.
Grubun bir aile şirketi olmasına rağmen profesyonel yöneticilerle büyüdüğünü belirten Ahu Serter, şunları anlatıyor: “CEO’muz 35 yıldır, genel müdürümüz ise 31 yıldır bizimle birlikte çalışıyor. Ben ise 1996 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra şirketimizde çalışmaya başladım.
İki yıl çalıştıktan sonra ABD’ye gittim ve yatırım yönetimi üzerine MBA yaptım. Daha sonra ABD’de yatırım piyasalarında broker ve portföy yöneticisi olarak çalıştım. 2002 yılında Türkiye’ye dönerek şirketimizde çalışmaya devam ettim. 2012 yılına kadar CFO’luk görevini üstelendim. O tarihten itibaren de yönetim kurulu başkanı olarak çalışıyorum. Yönetimde kuzenlerim de görev alıyor."
PORTEKİZ’DE OTEL YATIRIMI
Sanatla yakından ilgilenen Serter, bu merakını turizm sektörüne taşımak istedi. Buna yönelik olarak da 2006 yılında latince ‘sanat evi’ anlamına gelen Casa Dell’Arte adında ‘sanat oteli’ konseptinde bir otel yatırımı yaptı. 50 milyon Euro’ya mal olan Bodrum Torba’daki bu otelin ardından yurtdışında da yatırıma yöneldi.
Serter, Casa Dell’Arte’nin ikinci şubesini Portekiz’de haziran ayında açmayı planlıyor. Lizbon’da 1700 yılından kalma bir malikaneyi satın alarak 5 milyon Euro’luk yatırım yapıp otele dönüştürdüklerini belirten Serter, “Burası da bir sanat oteli olacak. Portekiz’de başka fırsatlara da bakıyoruz. Turizmin yanı sıra emlak sektörüne yönelik de konsept yatırımlar yapabiliriz” diyor.