Piyasalarda tansiyon jeopolitik risklerle oldukça yükselmiş durumda. Dün İran’ın İsrail’e yönelik başlattığı füze saldırılarının ardından jeopolitik risklere ilişkin endişeler gittikçe kuvvetlendi. İran tarafından yapılan açıklamada, misilleme yapılması halinde İsrail'in tekrar hedef alınacağı ifade edildi. İran BM temsilcisinin BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği mektupta, füze saldırısının ‘BM Şartı'nın 51’inci maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca’ gerçekleştirildiği belirtildi. Diğer yandan Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, ABD Başkanı Biden’ın ABD ordusuna İsrail'in kendini İran saldırılarına karşı savunmasına yardım etmesi ve İsrail'i hedef alan füzeleri vurması için talimat verdiği belirtildi.
RİSKTEN KAÇIŞ FİYATLAMASI ETKİLİ OLDU
Peki, İsrail-İran geriliminin tırmanması piyasalarda nasıl yankı buldu? Dün İran'ın İsrail'e füze saldırısı başlatması ardından küresel piyasalarda riskten kaçış fiyatlamasının etkili olduğu görüldü. Riskli varlık sınıfında yer alan hisse senetlerinin satış baskısı altında kaldığı, güvenli liman varlıklara ilginin arttığı takip edildi. Dolar Endeksi’nde sert yükselişler öne çıkarken, gelişmekte olan ülke (GOÜ) döviz kurlarının değer kaybettiğini, tahvil faizlerinin gerilediğini, petrol fiyatlarının arz endişeleri ile yükseldiğini, altının ise tarihi zirve seviyelere yaklaştığını gördük.
Küresel risk barometresi olarak da izlenen S&P 500 Endeksi, dün günü yüzde 0,9 düşüşle 5.709 seviyesinde, teknoloji endeksi Nasdaq yüzde 1,4 düşüşle, Dow Jones Sınai Endeksi yüzde 0,4 ekside, Russell 2000 Endeksi ise yüzde 1,5 düşüşle tamamladı. Son durumda İran, İsrail'e yönelik füze saldırısının başka bir provokasyon olmaması halinde devam etmeyeceğini açıklasa da İsrail ile ABD'den gelen açıklamalarda saldırı sonrasında misillemede bulunacaklarına dair ifadeler öne çıkıyor.
BİST-100’DE SATIŞLAR DERİNLEŞİYOR
Jeopolitik tansiyon gittikçe yükselirken Borsa İstanbul’da (BİST) satışlar da sertleşiyor. Türkiye’nin bölgeye yakınlığı, haber akışına hassasiyetin çok daha yüksek seyretmesine neden oluyor. Dünkü işlemlere 9.674 puandan başlangıç yapsa da açılışın ardından zayıf görünümün hâkim olduğu BİST-100 Endeksi’nde, artan jeopolitik riskler ile satış baskısı kuvvetlendi. Akşama doğru artan satışlarla endeks 9.239 puan ile 2024 Nisan’dan sonraki en düşük seviyesini test etti. Bu seviyeden toparlanma çabası etkili olsa da BİST-100 1 Ekim Salı gününü yüzde 3,25 düşüşle 9.351 seviyesinden tamamladı. BİST-Bankacılık Endeksi yüzde 4,58, BİST-Sanayi Endeksi ise yüzde 3,19 değer kaybetti. Günlük işlem hacmi ise 95 milyar TL seviyesinde gerçekleşti.
BİST’te bugün de zayıf bir görünüm hâkim. 2 Ekim sabah saatlerinde 9.340’ları gören BİST-100 Endeksi, bu seviyelerde tutunmayı başaramadı. Endeksin 14:30 itibarıyla bakıldığında; gün içi hareketlerde 9.200’lerin de altına gerileyerek 9.150’leri test ettiği de görüldü.
“İYİMSER OLMAK İÇİN ÇOK ERKEN”
Bundan sonraki süreçte şu an gündemin en önemli maddesi olan jeopolitik gelişmeler tarafında neler olabileceğine dair öngörüler önem arz ediyor. İran tarafından yapılan ilk saldırı Tel Aviv’de önemli bir hasara yok açmazken İsrail müttefik güçlerin de desteğiyle, füzelerin büyük kısmını hedefe ulaşmadan imha etti.
İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen ise ilk saldırının etkisizliğinin durumun ciddiyetini hafifletmediği görüşünde. İran’ın uzun süredir İsrail’e karşı Hamas ve Hizbullah gibi kontrolündeki güçleri kullanarak savaştığını ancak İsrail’in son dönemde yaptığı hamlelerle İran’ı savaşın içine çektiğini kaydeden Gürleyen’e göre; İran’ın bir saldırıyla durması, İsrail’in hemen cevap vermemesi tansiyonun daha fazla tırmanmasını engellese de iyimser olmak için çok erken.
UZUN SÜRELİ BİR SICAK SAVAŞ SENARYOSUNDA NELER OLABİLİR?
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ‘İran, yakında birçok insanın düşündüğünden çok daha özgür olacak’ açıklamasını ‘İsrail’in savaşı engellemek değil, tırmandırmak istediği’ şeklinde yorumlayan İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen; bu durumun piyasalara etkisine ilişkin de şu analizi yapıyor:
“İsrail’in saldırıya karşı yapacağı misilleme ve İran’ın cevabı olayın ne kadar tırmanacağını gösterecek. Geçmiş veriler Ortadoğu’da savaş korkusuyla yapılan satışların etkisinin sınırlı ve geçici olduğunu ortaya koysa da BİST-100’ün 200 günlük TL ortalama olan 9.450 seviyesinin altında kapatması nedeniyle teknik olarak zayıf bir tabloya işaret ediyor. İran ile İsrail’in karşı karşıya geldiği uzun süreli bir sıcak savaş senaryosunda Türkiye varlıklarında satış baskısı devam edebilir. Türkiye’nin taraf olmadığı bir İran-İsrail savaşının ekonomi ve piyasalara etkisi geçici ve sınırlı olur. Ancak yüksek oynaklık, kısa vadeli pozisyon alan yüksek kaldıraçlı oyuncuları zarar durdurmaya zorlayabilir.”
“BİST’TE DÜŞÜŞLERİN ANA NEDENİ İRAN DEĞİL”
Jeopolitik risklerin uzun süredir hayatımızda yer aldığına, Rusya-Ukrayna ile başlayan sürecin İsrail-Filistin, İsrail-Lübnan ve İsrail-İran olarak devam ettiğine değinen Baştürk Finansal Danışmanlık Kurucusu Rıdvan Baştürk; dün İran’ın füze saldırı yapmasının piyasalarda endişeyi artırdığına vurgu yaparken her ne kadar mevcut durumda piyasalar sakinleşse de genel olarak risklerin masada kalmaya devam edeceğini öngörüyor.
Dün İran saldırı haberlerinin etkisiyle BİST-100 Endeksi’nde satışlar hızlandı. Fakat Rıdvan Baştürk; düşüşlerin ana nedeninin İran olmadığı görüşünde. Türkiye’de ekonomideki ivme kaybının çok net bir şekilde belirginleştiğine, açıklanan 2024 Eylül ayı imalat PMI verisinin oldukça zayıf geldiğine ve üretime dair negatif sinyaller verdiğine işaret eden Baştürk’e göre; zaten bir süredir ekonomiye yönelik negatif beklentiler borsayı baskı altına almıştı, İran etkisiyle de bu hareketler hızlandı. Rıdvan Baştürk; bugün borsadaki panik havasının düne göre azalmasını ancak genel resimde borsadaki zayıf seyrin devam etmesini bekliyor.
ALTIN FİYATLARINDA YÜKSELİŞLER SÜRECEK Mİ?
Peki, ya küresel piyasalar? İran saldırısının etkisiyle majör borsalarda ve kripto para piyasasında da anlık sert düşüşler yaşandığına dikkat çeken Baştürk Finansal Danışmanlık Kurucusu Rıdvan Baştürk; petrol sert yükselirken ons altının ise çok sınırlı bir yükseliş yaşadığını, bu aşamada İsrail’in bir cevap verip vermeyeceği konusunun önemli olacağını belirtiyor. İsrail tansiyonu bir kademe daha yukarı taşırsa hem iç hem dış piyasada baskının artmasını bekleyen Baştürk; daha önceki süreçlerde bu tansiyonun artmadığının ve aksine azaldığının, bu nedenle benzer bir durum olup olmayacağına bakılması gerektiğinin de altını çiziyor.
Rıdvan Baştürk, yatırım araçlarına ilişkin de şu analizi yapıyor: “Jeopolitik risklerin ortadan kalkmayıp devam edecek olması genel resimde altın fiyatlarını yukarı çekmeye devam edecektir. Dolar kurunda yukarı hareketler beklediğim için özellikle gram altın tarafında yükselişler devam edebilir. Burada dönem dönem olabilecek geri çekilmelerde ‘alım2 talebinin artacağını düşünüyorum.”
İMALAT PMI, PANDEMİ DÖNEMİNDEN BU YANA EN DÜŞÜK SEVİYEDE
Her ne kadar jeopolitik riskler en önemli etken arasında yer alsa da dün yurt içinde gelen iki önemli makro verinin de yurt içi piyasalarda endişeleri, BİST’te de kırılganlığı artırdığı görülüyor. Bu nedenle bu verilere de detaylı şekilde değinelim.
2024 Eylül’de sert düşen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI verisi 47,8’den 44,3’e gerileyerek pandemi döneminden bu yana (Mayıs 2020) en düşük seviyede gerçekleşti. İSO raporuna göre; eylül ayında, takip edilen 10 sektörün tamamında üst üste üçüncü ayda da yeni siparişlerin yavaşladığı belirtildi. Raporda; TL’deki zayıflığın ve hammadde fiyatlarındaki yükselişin, eylül ayında girdi maliyetlerinin daha da artmasına yol açtığı da ifade edildi. Ayrıca altı yıl sonra ilk kez takip edilen 10 sektörde de istihdam gerileme kaydetti. İstihdamda en belirgin azalışın tekstil sektöründe gerçekleştiği belirtildi.
‘TEKNİK RESESYON’ KAVRAMI GÜNDEME GELEBİLİR Mİ?
Yatırım Finansman Başekonomisti Erol Gürcan; talep koşullarındaki zayıflık nedeniyle üretimin üst üste altıncı kez azaldığını kaydediyor. “Yeni siparişlerde son 4,5 yılın en sert düşüşü görülürken yeni ihracat siparişleri de yeniden daralma bölgesine sarktı” diyen Gürcan; istihdamdaki aylık kayıpların da sekizinci aya ulaştığı bilgisini veriyor. Girdi maliyetlerindeki artış hızlanırken nihai ürün fiyatlarındaki yükselişin geçen aya benzer seyrettiği analizini yapan Erol Gürcan; 2024’ün ilk çeyreğinden bu yana 50 kritik eşiği altında seyreden İmalat PMI’ın 2024’ün üçüncü çeyreğinde ortalama 46,4 olduğunu da sözlerine ekliyor.
Tacirler Yatırım Ekonomisti Ekin Çınar; gelen öncü verilerin ekonomideki soğumanın üçüncü çeyrekte çok daha belirgin düzeyde gerçekleşeceğinin sinyalini verdiği analizi yapıyor. Ekonomik aktivitedeki soğumanın üçüncü çeyrek itibarıyla çok daha belirgin düzeyde gerçekleşmesi durumunda bu dönemde GSYİH’nın çeyreklik bazda daralabileceğini öngören Ekin Çınar; “Aynı durumun yılın son çeyreği için de söz konusu olabileceği, dolayısıyla gelecek dönemde Türkiye ekonomisine ilişkin ‘teknik resesyon’ kavramının gündeme taşınabileceği görüşündeyiz” diyor. Tacirler Yatırım’ın 2024 yıl sonu büyüme tahmini ise yüzde 3 seviyesinde bulunuyor.
PERAKENDE FİYATLARDA BEŞ AYIN EN YÜKSEK AYLIK ARTIŞI
Bu arada dün İSO İmalat PMI’ın yanı sıra İstanbul Ticaret Odası (İTO) İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi ile Toptan Eşya Fiyatları İndeksi verileri de açıklandı. Buna göre; 2024 Eylül’de perakende fiyatlar yüzde 3,9 ile beş ayın en yüksek aylık artışını kaydetti. Eylül 2024'te perakende fiyatlarda bir önceki aya göre kültür eğitim ve eğlence harcamaları grubunda yüzde 13,24, giyim harcamaları grubunda yüzde 6,67, konut harcamaları grubunda yüzde 4,18, ev eşyası harcamaları grubunda yüzde 3,62, gıda harcamaları grubunda yüzde 2,63 artış yaşandı.
İTO İstanbul verilerine göre; yıllık enflasyon ise yüzde 61,57’den yüzde 59,18’e geriledi. İTO Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise 2024 Eylül'de aylık yüzde 4,67, yıllık bazda yüzde 47,89 arttı. Bu yüksek verilerin ardından piyasaların dikkati, yarın açıklanacak 2024 Eylül TÜFE enflasyonu verilerinde olacak.