TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
Geçen hafta yaptığımız kapak haberinde dolar kuru için olumsuz senaryoda 4,50 TL seviyesinin görülebileceğini söylemiştik. Global taraftaki gelişmelerin yanında içerde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Arjantin ve Venezuela örneğindeki gibi faiz hamlesi yapmaması durumunda olumsuz senaryonun gerçekleşebileceğini ifade etmiştik. Sonuçta geçen hafta dolar kurunda gerçekten de 4,50 TL düzeyini gördük.
Geçen hafta ABD'de faizlerin yüzde 3'ü hızlıca geçmesiyle gelişmekte olan ülke paraları değer kaybetmeye başladı. içerideki cari açık ve seçim takvimi ise TL'deki değer kaybını daha da hızlandırdı. Bize özgü önemli bir sorun ise piyasa uzmanlarına göre TCMB'nin bağımsızlığı konusu. Bu konudaki algı da son haftalarda iyice bozuldu.
TCMB TEST EDİLECEK
Peki şimdi ne olacak? Doların ateşi yükselmeye devam edecek mi? Yoksa düşecek mi? Uzmanlarla yaptığımız görüşmelere bakılırsa, bunun net bir yanıtını vermek çok güç. Ancak piyasa 7 Haziran'daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına kadar yüksek volatilitesini devam ettirecek gibi duruyor.
Geçen hafta, 16 Mayıs'ta öğlen saatle rinde dolar kuru 4,50 TL'ye ulaştığında TCMB kısa bir açıklama yaptı. Bu açıklamada, "Piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları yakından takip edilmektedir. Gelişmelerin enflasyon görünümü üzerindeki etkileri de dikkate alınarak gerekli adımlar atılacaktır" deniyordu.
Bu açıklama sonrası bir de TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeye gittiği haberi gelince, dolar kuru 4,40 TL'ye doğru geriledi. Ancak sonradan görüşmenin para politikasıyla bir ilgisi olmadığı anlaşıldı. Ardından TCMB'den herhangi bir adım da gelmedi.
Al n us Yatırı m Araştırma Müdürü Yunus Kaya, dolar kurunun 4,50 TL'nin altında beklemede olduğunu söylüyor. Kaya, "Kurun buralarda kalması yeni dolarzede-ler yaratacağından yeni sıkıntılar demek olacaktır" diyor. Yunus Kaya, TCMB'nin ortalama fonlama maliyeti yüzde 13,50 iken piyasadaki gösterge faizin yüzde 17'ye dayandığına dikkat çekiyor. Kaya, "Muhtemelen piyasa oyuncuları dolar kurunda 4,50 TL'yi geçmeyi tekrar test etmek isteyeceklerdir. Böylece TCMB blöf mü yapıyor görecekler" diye konuşuyor.
MÜDAHALE NASIL OLUR?
Peki, dolar kuru 4,50 TL'yi yeniden zorlarsa TCMB he yapabilir? Nasıl müdahalede bulunur? Geçen hafta içinde en azından bir açıklama yapılarak piyasaya sözlü müdahalede bulunulduğunu söyleyen Ata Portföy Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Gerz, "Bizim anladığımız, 4,50 TL'nin üstünde müdahale işareti verdi" diyor. Gerz, müdahalenin ya rezervden dolar satarak veya faiz arttırarak yapılacağını anlatıyor.
Ancak Mehmet Gerz'in burada bir uyarısı var. Arjantin gibi Türkiye'nin de rezervi çok güçlü değil. Arjantin 5 milyar dolar sattı ama kuru dizginleyemedi. Sonra da faizi 675 baz puan artırarak yüzde 40'a çıkarmak zorunda kaldı. TCMB'nin bu yakın örneğe mutlaka bakmış olduğunu söyleyen Mehmet Gerz, "Bu nedenle müdahaleyi faiz artışı yoluyla yapmasını bekliyoruz. Bizim beklentimiz 150-300 baz puanı arası artış gelmesi yönünde" diyor.
Ancak Mehmet Gerz'e göre Türkiye'nin cari açığı ve yüklü dış kredi ödemeleri olduğu için her halükarda dolar kuru 4-4,50 arasında dalgalanmaya devam edecek. Gerz, faiz artışı gelmezse veya yetersiz kalırsa dolar kuru için 4,50-5 TL bandının da mümkün olduğunu söylüyor.
REZERV KULLANIMI YETER Mİ?
GCM Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan da dolar kurunda 4,50 TL'nin yeniden denenmesini bekliyor. TCMB'nin sözlü müdahalesinin ardından, piyasada bir beklenti oluştuğunu kaydeden Erkan, "7 Haziran toplantısı öncesinde 2014 yılı ocak ayındaki gibi takvim dışı bir toplantı ile sadeleşme ve faiz artırımı gündeme gelebilir. Ancak bunun için TCMB dolar kurunun 4,50 TL seviyesini aşmasını bekliyor gibi görünüyor" diyor.
Seçim ekonomisi, petrol fiyatlarının 80 dolar/varil'in üzerine çıkması, Ramazan etkisi gibi nedenlerle yaz aylarında da enflasyonun yüksek seyretmesi bekleniyor. Enver Erkan, bu ortamda kurda yukarı harekette TCMB'nin faiz artırımı dışındaki hamlelerinin yetersiz kalacağı düşüncesinde. Erkan, "En azından 200-300 baz puan faiz artışı gelir. Bu hamle gelmezse ilk aşamada 4,70 TL'yi görebiliriz" diyor. Rezerv satışı konusunda ise Erkan, MB'nin net rezervlerinin 30 milyar dolar olduğunu ve bunu kullanmayacağını düşünüyor.
VATANDAŞ SATMIYOR
Geçen haftanın son gününde 4-11 Mayıs haftası için mevduat verileri açıklandı. Bu verilere göre dolar/TL'deki yükseliş devam etmesine rağmen hane halkının döviz mevduatları önceki haftaya kıyasla değişmezken, şirketlerin döviz mevduatı ise 1,8 milyar dolar arttı. İş Yatırım analistleri, TL'deki değer kaybının devam etmesine rağmen yurtiçi yerleşiklerin döviz satışı yapmamasının yakından takip edilmesi gerektiğini söylüyor.
Analistler, "Bu durum devam ederse TL'deki değer kaybının sürebileceğine yönelik algının başladığına işaret edebilir" ifadesini kullanıyor. Yılbaşından bu yana bakıldığında ise hane halkı döviz mevduatları 2,9 milyar dolar azalarak 84,4 milyar dolara geldi. Şirketlerin döviz mevduatı ise 3,7 milyar dolar arttı ve 69,4 milyar dolara yükseldi.
TUNCAY KARAHAN AHLATCI YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ
"MB'NİN HAMLESİNE GÖRE POZİSYON ALIN"
"4,50 TL seviyesinin geçilmesi durumunda 4,65¬4,70 aralığı gündeme gelecektir. Diğer taraftan TCMB'nin bu harekete izin vermeyerek yeniden sıkılaştırmaya gideceğini ve kurda yükselişin 4,50 üzerinde kalıcı olmayacağını düşünüyoruz.
Döviz borcu veya farklı yükümlülükleri olan kişi veya kurumların TCMB'nin olası faiz artışını beklemelerini öneriyoruz. Yatırım amaçlı kısa vadeli 4 TL ve daha altından döviz alanlar, 4,45-4,50 TL seviyelerinden en azından portföylerinin yarısını kâr realizasyonu ve olası geri çekilme riskine karşı tekrar TL'ye geçerek değerlendirebilirler."