Merkez Bankası, 25 Temmuz’daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında yaptığı 425 baz puanlık faiz indirimiyle, mevduat ve kredi faizlerinin düşüşüne zemin hazırladı.
TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr
Enflasyonun da yüzde 20’li seviyelerden yüzde 15 seviyesine gelmesi, 12 Eylül’de yapılacak toplantıda yeni bir faiz indirimini neredeyse kesin hale getirdi. Giriş haberimizde okuyacağınız gibi, piyasalardaki indirim beklentisi 250 ile 375 baz puan arasında değişiyor. Bu da mevduat ve kredi faizlerinde yeni indirim anlamına geliyor.
Piyasa oyuncuları, sert bir faiz indirimi gelmesi durumunda nasıl bir pozisyon alacak? Döviz kurlarında yükseliş olacak mı? İkinci bir soru da TL mevduatı tercih eden yatırımcılar için.
İki ay öncesine kadar yüzde 21-24 aralığında seyreden mevduat faizlerinin bugünlerde yüzde 15-16’larda seyrettiğini hesaplarsak, mevduat sahiplerinin yeni kararı ne olacak? Malum, mevduatta vade 32-45 gün aralığına sıkışmış durumda.
Mevduatta yüzde 15 stopaj olduğunu anımsatırsak, net getiri için yatırımcının farklı bir hesap yapıp yapmayacağını kestirmek güçleşiyor. Yatırımcının bir diğer ilgi odağı olan likit fonlarda da getiri oranı, politika faizindeki düşüş doğrultusunda geriledi.
Yine iki ay öncesine kadar yüzde 23-24’lerdeki yıllık getiri oranı yüzde 15-16’lara geriledi. Yeni indirimle düşüş devam edecek gibi görünüyor. Buradaki stopajın yüzde 10 olduğunu anımsatırım.
Yılbaşından bu yana yıldızı parlayan yatırım aracı doğal olarak altın oldu. Altın fonlarının sekiz aylık getirisi yüzde 30’a yakın. Kur seviyesinde bir hareket olmasa da altının ons fiyatının yükselişi, altıncıların yüzünü güldürdü. Nitekim, hem bireysel emeklilik hem de yatırım fonlarında hacimler yükseldi.
Dünyada altın piyasalarında etkin olan kurumların tahminleri iştah açıcı rakamlara işaret ediyor. Sorumuz basit ve net: Altında yükseliş devam edecek mi?
Birincisi, dünya piyasalarında dalgalanmanın bu kadar hızlı ve sert olduğu bir ortamda, iyi getiri peşinde koşmak doğru mudur?
Piyasanın deneyimli oyuncularının bu dönem için tavsiyesi de son derece net. O da, “Bu dönem iyi para kazanma değil, parayı eksiltmeme dönemi” şeklinde. İkincisi, dünyada eksi faizin olduğu bir ortamda, verilen yüksek hedefler, birçok yatırımcının hevesini canlı tutuyor.
Benim önerim, tahmin ve tavsiyeleri verenlerin geçmişteki performanslarına bakmak şeklinde. Örneğin, şiddetle “altın alın” tavsiyesi veren portföy yöneticileri geçmişte ne tahmin etmişti ne oldu? İkincisi, yönettikleri fonların içinde altının payı nedir?
Üçüncüsü, bizim işimiz tavsiye vermek değil. Hiçbir zaman da olmadı. Biz sizlere bilgi desteği sağlarız. Gözde ve Talip de kapak haberinde bunu yaptı. Hem grafiklerle hem de uzmanların analizleriyle sizlerin yatırım kararlarına katkı sunacak bir içerik hazırladık.
Altında getiri oranının yeni dönemde iyi olup olmayacağını bilemiyorum ama stratejinin iyi kurgulanması gerektiğine tekrar dikkat çekmek istiyorum.
Pozitif enerjinin yüksek olduğu bir hafta diliyorum.