Perakendede global marka hareketliliği: Pazara hangi markalar girdi, hangileri çıktı?

Bir dönem yabancı marka akınına uğrayan Türkiye perakende sektöründe zaman içinde pazardan çekilenler arttı. Ancak sektörde hareketlilik tekrar başladı. Özellikle giyim perakendesinde, global markaların Türkiye’ye girişinde artış gözleniyor.

04 Ekim 2024

Perakende, tüketiciye doğrudan dokunan bir sektör olması sebebiyle Türkiye’nin makro ekonomik dengeleri açısından önemli bir rol oynuyor. Bu yönüyle perakende sektörü, ekonominin gidişatına dair de önemli bir parametre görevi görüyor. Geçen yıl yaklaşık 6 trilyon TL’nin üzerinde bir hacme ulaştığı tahmin edilen sektörde, son dönemde yabancı menşeili marka girişinde hareketlilik gözleniyor. 

29 Eylül-12 Ekim tarihli sayıdan

Bunun pek çok nedeni var. Özellikle 18-35 yaş arası gençlerin yoğun olduğu şehirlerin yabancı markalara büyük bir pazar potansiyeli sunduğunu düşünen sektör temsilcileri, “Bu genç nüfus, teknolojiye yatkın ve moda trendlerini hızlıca benimseyen bir kitle. Bu da özellikle hızlı moda markaları için pazarı cazip kılıyor” değerlendirmesinde buluyor.

BATUR CAN / FIBA PERAKENDE

TURİSTLERE ULAŞIM NOKTASI

Türkiye’nin coğrafi avantajları da yabancı marka ilgisinde etkili. Öyle ki global markalar çoğu zaman Türkiye’yi bir merkez olarak kullanarak, komşu pazarlara açılmayı planlıyor. Ayrıca Türkiye’nin, en başta da İstanbul’un, alışveriş turizminin kilit noktalarından biri olması, yabancı markaların mağazalaşarak zengin turistlere ulaşmasını sağlıyor.

Geçtiğimiz günlerde Fiba Perakende Grubu global moda markası Forever 21’i Türkiye pazarına getirdiğini açıkladı. İlk mağazaları İstanbul ve Ankara’da açılan markanın Türkiye pazarındaki büyüme potansiyeline inandıklarını belirten Fiba Perakende Grubu Türkiye Genel Müdürü Batur Can, 2025 yılı itibarıyla, İstanbul’da stratejik lokasyonlarda yeni mağazalar açmayı planladıklarını söylüyor. Can, “Hedefimiz ise önümüzdeki beş yıl içerisinde Türkiye genelinde toplam 30 mağazanın üzerine çıkmak. Ayrıca, dijital kanallarımızı güçlendirerek omnichannel bir müşteri deneyimi sunmayı da önceliklerimiz arasında görüyoruz” diyor.

İLK ŞUBE EKİMDE AÇILACAK

Tüm dünyada tasarım odaklı ürünleriyle öne çıkan Danimarka merkezli perakende markası Flying Tiger Copenhagen da Karaca Grup ile Türkiye’deki tüketicilerle buluşacak. Dünya çapında 36 ülkede faaliyet gösteren ve ev dekorasyonundan oyuncaklara, kırtasiye ürünlerinden mutfak gereçlerine kadar farklı tasarımları uygun fiyatlarla buluşturan markanın ilk mağazası ekim ayının ilk günlerinde İstanbul’da Kanyon AVM’de açılacak. Flying Tiger Copenhagen’ı Türkiye’ye getirmekten büyük heyecan duyduklarını belirten Karaca Grup İcra Kurulu Üyesi Sami Hotak, “Önümüzdeki dönemde İstanbul, Ankara ve İzmir şehirlerimiz başta olmak üzere mağaza sayımızı hızlıca 10’a çıkaracağız. Türkiye’de beş yıl içinde bütün büyük şehirlerde olacak şekilde 100’den fazla mağaza açmayı ve 800’den fazla kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz” diye konuşuyor. İlk mağaza ile online satış sitelerini de hayata geçirmiş olacaklarını kaydeden Hotak, “Grubumuz içinde bu süreci Pera Bulvarı şirketimiz yönetecek. Beş yılda 120 milyon Euro ciro hedefliyoruz” diye anlatıyor.

TUĞBA DİNÇERLER / MAGNOLIA BAKERY

BEŞ YILDA 10 ŞUBEYE ULAŞACAK

Magnolia Bakery de Türkiye pazarına yakın zamanda giriş yapan yabancı markalardan biri. 1996 yılında New York’ta kurulan markanın en önemli özelliği; klasik Amerikan tatlılarını mağaza içerisindeki kendi mutfağında, gün boyu pişirerek taze şekilde misafirlerine sunması. Dünyada sekiz ülkede, 43 şubesi olan marka, geçtiğimiz yıl Türkiye pazarına da girdi. Bugün dört şubeleri olduğunu ve 100 kişiye istihdam sağladıklarını söyleyen Magnolia Bakery COO’su Tuğba Dinçerler, “Yakın zamanda Tersane projesinde beşinci şubemizi açacağız. Önümüzdeki beş yıl içerisinde de beş şube daha açarak 10 şubeye ulaşmayı planlıyoruz” diyor.

UZAKDOĞULU İLGİSİ ARTIYOR

Inditex Grubu markalarından Lefties de geçen yıl Türkiye pazarına giriş yaptı. 16 pazarda faaliyet gösteren marka, bulunduğu ülkelerde büyük şehirlerde mağazalaşıyor. Şirket; kadın, erkek, kız çocuk, erkek çocuk ve bebeklere yönelik ürünlerin yanı sıra ayakkabı ve aksesuar koleksiyonlarını da satışa sunuyor. Markanın henüz İstanbul’da dört, Ankara’da ise bir mağazası bulunuyor. Almanya merkezli valiz markası Rimowa ise geçtiğimiz yaz aylarında Türkiye’deki ilk mağazasını İstinye Park’ta açarak giriş yapan markalardan.

Son yıllarda Uzakdoğulu markaların Türkiye pazarına yönelik yatırımlarında da bir artış gözleniyor. Uzakdoğulu markaların rekabetinde son dönemde perakende ve kozmetik sektörü de dikkat çekiyor.

Onlardan biri olan Güney Kore merkezli kozmetik markası Missha son dönemde girdiği Türkiye pazarında hızlı büyüyor. Markanın halihazırda İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da 17 mağazası bulunuyor. Franchise vererek büyüyen markanın koşulları lokasyona ve mağaza büyüklüğüne göre değişiyor. Klavuu, Miniso, Skinfood gibi Uzakdoğu kökenli markalar da Türkiye’de mağaza sayılarını artırmaya hazırlanıyorlar.

PAZARA YENİ GİRECEK MARKALAR

Perakende sektörüne yabancı markalar girişinde hareketliliğin önümüzdeki günlerde devam etmesi bekleniyor. Öyle ki kulislerde pek çok yeni markanın adı dolaşıyor. Bunlardan biri de Los Angeles merkezli ünlü spor giyim markası Alo Yoga. Kasım 2024’te Türkiye’deki ilk mağazasını Emaar Square’de açmaya hazırlandığı bilinen markanın, bu adımı butik perakendeci Soho Group Middle East iş birliğiyle gerçekleştireceği konuşuluyor. 2007 yılında kurulan markayı, Kendall Jenner, Hailey Bieber ve Bella Hadid gibi ünlü tercih ediyor.

2000 yılında Kanada’da kurulan ve 22 ülkede faaliyet gösteren spor giyim markası Lululemon’un da Türkiye pazarına girmeye hazırlandığı konuşuluyor. Türkiye’ye giriş yapacak olan markalardan biri de İtalyan giyim markası Save the Duck. ‘Hayvan dostu’ üretim yapan dış giyim markasının, ekim ayından itibaren farklı AVM’lerde 14 mağaza açması bekleniyor. Ayrıca bugün distribütörlük şeklinde Türkiye’de varlık gösteren İsviçre merkezli Omega’nın da önümüzdeki günlerde kendi organizasyonuyla pazara girmesi ve büyümesi bekleniyor.

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ?

Öte yandan hatırlanacağı gibi, son yıllarda pazarda oluşan fırsatları değerlendirmek isteyen pek çok global marka Türkiye’ye giriş yapmış ancak pazarda aradığını bulamayarak Türkiye operasyonlarına son vermişti. Bu süreçte yanlış pazarlama stratejileri, yanlış lokasyonlarda açılan mağazalar gibi birçok sebep yüzünden C&A, Debenhams, Banana Republic, Topshop, River Island, Douglas, La Senza, Forever New, Saturn, Crate and Barrel gibi uluslararası markalar Türkiye’den çekilme yolunu seçti. Pandeminin ağır koşullarının ardından bu kervana yeni markalar da eklendi. Örneğin; Demet Sabancı Çetindoğan’ın sahibi olduğu Demsa Group bünyesinde 2009 yılından itibaren faaliyet gösteren İngiliz lüks perakende devi Harvey Nichols, 2021 yılında sessiz sedasız Türkiye’den çekilme kararı aldı. Fiba Perakende Grubu bünyesindeki Banana Republic markası da 2022 yılında Türkiye’den çıkma kararı aldı.

NALAN KILIÇ / PLANET PAYMENT TÜRKİYE SATIŞ VE PAZARLAMA KOORDİNATÖRÜ

“Avrupalı ve ABD’li markalar ağırlıklı”
“Yabancı markalar, Türkiye’ye birkaç önemli nedenle geliyor. İlk olarak, Türkiye genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğu için büyük bir tüketici pazarı sunuyor. Ayrıca, stratejik konumu nedeniyle Türkiye; Avrupa, Ortadoğu ve Asya pazarlarına erişimi kolaylaştırıyor. Türkiye, özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe dünya çapında önemli bir üretim merkezi olarak biliniyor. Bu nedenle, perakendeciler hem yerel üretim kapasitesinden faydalanmak hem de maliyet avantajı sağlamak amacıyla Türkiye’yi tercih ediyorlar. En çok ilgi gören sektörler arasında moda, spor giyim, teknoloji ve kozmetik öne çıkıyor. Markalar genellikle Avrupa ve ABD’den gelirken, son dönemde Uzakdoğu’dan gelen markaların sayısında da artış var. Türkiye’deki AVM sayısının fazla olması ve tüketici ilgisi de bu girişleri teşvik ediyor.”

NAGİHAN ÜNÜVAR / MARKAM SEN KURUCUSU

“Cazip yatırım ortamı yaratılabilir”
“Türkiye, stratejik konumu ve genç nüfusu ile uzun yıllar boyunca yabancı markalar için cazip bir pazar oldu. 1990’ların ortası ve 2010’ların başı, yabancı markaların Türkiye pazarına yoğun giriş yaptığı dönemler olarak dikkat çeker. 2001 ekonomik krizi, yabancı yatırımları geçici olarak duraklatsa da kriz sonrası yapılan reformlar ve toparlanma, Türkiye’yi yeniden cazip bir yatırım bölgesi haline getirdi. 2010’lu yıllarda ise alışveriş merkezlerinin sayısındaki hızlı artış, perakende markalarının fiziksel varlıklarını genişletmelerine olanak tanıdı. Ancak, 2020 pandemisi sonrası hızlanan dijitalleşme ve e-ticaretin yükselişi, artan kira ve operasyon maliyetleriyle birlikte bazı markaların Türkiye’den çıkmasına yol açtı. Ancak Türkiye, uygun altyapıyı geliştirerek global markalar için tekrar cazip bir yatırım ortamı yaratabilir.”

Türkiye’ye geri dönenler 
Buna karşın çeşitli nedenlerle Türkiye pazarından çekilip, sonrasında geri dönme kararı alan markalar da var. İtalyan Benetton Grubu’nun ikinci moda markası olan Sisley onlardan biri. 1991 yılında Türkiye pazarına giren ve mağazalaşan marka, zaman içinde Türkiye pazarından çekilme kararı almıştı. İtalyan marka Sisley, Türkiye yolculuğuna geçen yıldan itibaren İstanbul ve Bursa’da açtığı mağazalarıyla yeniden başladı. Türkiye pazarına dönüş yapan markalardan biri de Armani Casa. Yüksek kaliteli ev eşyaları, dekor ve aksesuarlar sunan marka bu yıl, BMS Design Center ile Türkiye pazarına tekrar adım attı.