Perakendede fiyatlar yüzde 50-70 zamlanacak

10 Ocak 2022
Ayşegül Sakarya Pehlivan asakarya@ekonomist.com.tr

Yılı 1,8 trilyon TL ile kapatacak olan perakende sektörünün 2022 performansını; hammadde krizi, döviz kuru, fiyat artışları ve tüketicinin alım gücü gibi etkenler belirleyecek. Yeni sezonda ürünlerin yüzde 50-70 daha pahalı olması bekleniyor.

26 Aralık 2021 – 08 Ocak 2022 tarihli sayıdan.

Yılın ilk dört ayını kısıtlamalarla geçiren perakende sektörü, yeni normalle birlikte hareketli bir sürece girdi. Ertelenen alım-ların alışverişe dönüşmesi, tüketici alışkanlıklarının bir kısmının eskiye dönmesi, yabancı turist harcamaları sektöre büyüme getirdi.

2020'nin aynı dönemi ile kıyasladığında bu yıl kartlı harcama hacmi cari rakamlarla yüzde 50 arttı. Sektörün yılı yaklaşık 1,8 trilyon TL ciro ile kapatması bekleniyor.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, ilk başta pozitif görünen bu tabloya ilişkin şu yorumu yapıyor: "İlk bakışta yüksek gibi görünmekle birlikte bu artışta pandemi nedeniyle perakendenin belli kategorilerinde 2020'deki büyük daralmayı ve bu yılın enflasyon etkisini dikkate almamız gerekiyor."

FİYATLANDIRMA ZORLUYOR


Zira madalyonun diğer tarafında çözülmesi gereken pek çok sorun var. Sektör temsilcilerine göre 2021'de şirketleri en çok zorlayan konular ham madde ve navlun maliyetleri ile döviz kurlarındaki artış oldu.

Sektör, imalatta kullanılan ithal ham madde ve ara malların fiyatlarında yüzde 300'e varan artışlarla karşı karşıya kaldı. Navlun maliyetleri dört beş kat arttı. Döviz kurlarındaki sert dalgalanma nedeniyle fiyatlar günlük belirleniyor ve üreticiler döviz üzerinden peşin ödeme istiyor.

Ham maddeye erişimde yaşanan sıkıntı üretim ve tedarik planlarına olumsuz yansıyor. Öncel, kurun dalgalı seyri nedeniyle maliyet yapmakta ve ürünü fiyatlandırmakta zorlandıklarını belirtiyor. Maliyetlerin artması fiyatları da etkilemeye başladı.

Halen mağaza raflarında bulunan ürünlerin önemli bir kısmı, ham madde maliyetleri ve döviz kurunun nispeten düşük olduğu dönemde üretildi. Piyasa koşulları nedeniyle üretici maliyet artışının büyük kısmını sineye çekerek tüketiciye yansıtmadı.

Yılbaşından sonra hammaddenin yanı sıra enerji ve işçilik maliyetlerinde de ciddi artışlar bekleniyor. Sinan Öncel, "Artık istesek de fedakârlık yapacak marjımız yok.

Mart ayından itibaren raflara çıkacak yeni sezon ürünlerinin geçen ilkbahara kıyasla yüzde 50 - 70 daha pahalı olacağını söyleyebilirim" diyor.

Organize perakendenin 2022'deki performansını ham madde krizi, döviz kurunun seviyesi, maliyet kaynaklı fiyat artışları, yabancı turist harcamaları ve yerli tüketicinin alım gücü gibi etkenler belirleyecek.

Öncel, mevcut koşullarda 2022 ile ilgili temennileri paylaşabileceklerini ama isabetli bir ciro tahmini yapmanın mümkün olmadığını söylüyor.

TAŞLAR YERİNDEN OYNADI


2021 gıda perakendecileri için taşların yerinden oynadığı bir yıl oldu. Enflasyon yüksekliğinin sebeplerinden biri olarak görülen gıda perakendeciler için 2021 yılının en zor olayı Rekabet Kurulu'nun fahiş fiyat soruşturması kapsamında; BİM, CarrefourSA, Migros, ŞOK, A 101 ve Savola Gıda'ya toplam 2 milyar 671 milyon TL idari para cezası vermesi oldu. Gıda Perakendecileri Derneği konuyla ilgili; "Rekabet Kurumu'nun nihai kararı sonucunda belirlenen idari para cezaları konusunda üyemiz zincir marketler yapılan tespitlere karşı haklarını aramaya devam edecekler, yargı yolu dahil olmak üzere tüm haklarını kullanacaklardır" açıklamasını yaptı.

Pandemiyle başlayan e-ticaret yatırımları 2021 yılında da devam etti. Hatta maliyet yüksekliği nedeniyle e-ticarete mesafeli duran A101 gibi discount marketler bile bu alana yatırımları artırdı. Getir, Yemek Sepeti gibi hızlı teslimat markaları ve gıda perakendecileri arasındaki rekabet kızıştı.

Getir, Şok Marketler'in bir kısım azınlık paylarını ^ almak üzere niyet mektubu imzaladı. Enflasyon ve pandemi etkisi ile yüzde 30 büyüyen gıda perakendesi 2021 yılını yüzde 20'yi aşan bir oranda büyümeyle kapattı.

Alışveriş merkezleri, Türkiye ekonomisinin en önemli sektörlerinden biri. AVM'ler 100 milyar dolarlık yatırım değeri ve bünyesindeki mağazalarla birlikte 600 bin kişiye istihdam yaratıyor. Bugün Türkiye genelindeki 445 AVM ve 13,6 milyon metre karenin üzerindeki kiralanabilir alanla ziyaretçilere hizmet veriyor.

2021 yılında dört yeni alışveriş merkezi açıldı. 2022 yılında da proje ve finansman modeli tamamlanmış ve inşaatı devam eden 3-4 yeni alışveriş merkezinin açılması bekleniyor. AVM'ler 2022'de ciro ve ziyaret sayılarında öncelikle pandemi öncesi oranlarını yakalamayı sonra da yılı cirolarda ortalama yüzde 30'luk bir büyüme hedefliyor.

Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, "2022'de pandemiyle mücadele ağırlıklı zor geçen iki yılın ardından bu yıl ciro ve ziyaret sayılarını kısacası ticareti arttıracak stratejiler geliştirmeyi hedefliyoruz" diyor.

Aktaş ayrıca 'ticari gayrimenkul kiralama' esaslarının ayrı bir kanunla belirlenmesi gibi uzun dönemli yasal düzenleme çalışmalarına da devam etmeyi planladıklarını kaydediyor.

E-TİCARET BÜYÜYECEK


Pandeminin parlayan yıldızı e-ticaret 2021'de büyümesini sürdürdü. Sektör 400 milyar TL işlem hacmiyle yılı kapatacak. Dünya geneline baktığımızda ise e-ticaret sektörü büyümesini sürdürürken, etki alanı da genişliyor. 2020 yılında dünya çapında perakende e-ticaret satışları 4 trilyon 206 milyar dolara ulaşmıştı.

E-perakende gelirlerinin 2022 yılında ise 6,54 trilyon dolara yükselmesi öngörülüyor. Pandemi tüm şirketlerde e-ticaret kültürünü uyandırdı. Hiç bulunamayan ürünler kolay erişilebilir oldu ve bu bağlamda hızlı kargo sistemleri de gelişimini sürdürdü.

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, şu anda e-ticaret yapmayan firmanın yok denecek kadar az olduğunu söylüyor. Türkiye'de sanal pazar yerlerinden satış geçen yıl yüzde yüz üzerinde büyüdü.

Bugün 100 binin üzerinde KOBİ pazar yerlerinden satış yapıyor. Türkiye'deki e-ticaretin yüzde 70'inden fazlasının da pazar yerleri aracılığıyla olduğunu tahmin ediliyor. E-ihracatın dünya ortalaması toplam ihracatın içinde yüzde 4'lere yaklaşıyor.

Türkiye'de ise bu rakam yüzde 0,6 - 0,7'lerde bulunuyor. Türkiye'de e-ihracat alanında altı katlık bir artış için yol alınması gerektiğini belirten Ekmekçi, "İlk başta, kurumların kendilerini ve ürünlerini çok doğru anlatmaları gerekiyor. İnternete açılan kurumların sadece Türk rakiplerle değil, dünyadan çok büyük kuruluşlarla rekabet edeceklerini akıllarında tutmaları iyi olacaktır" diyor.

SİNAN ÖNCEL BMD BAŞKANI “EK VERGİLER SIFIRLANMALI”


“Ham madde maliyetlerindeki artış küresel bir sorun. Kur etkisi ve son zamanlardaki bir takım spekülatif artışlar nedeniyle Türkiye’de biz bu süreçte daha fazla zorlanıyoruz.

Biz pamuk ipliği ve petrokimya başta olmak üzere imalat için gerekli ham maddelerin ithalatında uygulanan ek vergilerin geçici süreyle sıfırlanmasını, en azından düşürülmesini istiyoruz. Hammadde maliyetlerindeki artış nedeniyle markalarımız finansman sıkıntısı çekiyor.

Eskiden üreticiye vadeli ödeme yapabiliyorduk, yani piyasa kredisi kullanabiliyorduk. Artık döviz üzerinden peşin ödeme yaparak çalışabiliyoruz. Piyasa kredisini ortadan kaldıran bu tablo sürdürülebilir değil.”