DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Böylece resmi para politikası faizi olan bir hafta vadeli repo borç verme faizi yüzde 8,25 düzeyinde kaldı. Resmi para politikası faizi mayıs ayından beri bu seviyede sabit duruyor.
PPK'nın bu kararı ekonomik kamuoyundaki beklentilerle uyumlu. İktisatçıların çoğu her ne kadar TCMB'nin faiz artışına gitmesi gerektiğini düşünse de böyle bir kararın çıkmasına ihtimal vermiyordu.
Ancak son birkaç haftada döviz kurlarında yaşanan sıçrama nedeniyle, resmi para politikası faizinde olmasa da gecelik faizlerde yükseliş yapılabileceğini düşünenler vardı.
Böylece son birkaç haftada yüzde 7,5 dolayından yüzde 9,5 dolayına çıkan ve fiili para politikası faizi olan TCMB'nin ortalama fonlama maliyetinin daha da yukarılara çekilmesine olanak sağlanacağı öngörülüyordu. Ancak PPK toplantısından böyle bir karar da çıkmadı.
Anlaşılan para politikasını yine yan yollardan yürütme seçeneği tercih edilmiş durumda. PPK'nın faiz kararının açıklanmasının hemen ardından zorunlu karşılıklarda yapılan artış da buna işaret ediyor. Ancak 2011 yılından bu yana başvurulan bu yöntemler pek de iyi sonuç vermiş değil.
Bu dönemde döviz kurları zaman zaman sıçramalar yaparak sürekli yükselirken enflasyon da çift haneye demir attı. Para politikasında yine yan yollara sapılmasının gelecekteki sonuçları da çok farklı olmayabilir.