Genç girişimci Çise Ulus, ailesinin mandalina bahçesinde yetişen organik mandalinaları jeotermal teknolojisiyle kurutup The 7 markasını oluşturdu. Yakında mandalina çayı ve granola üretmeyi de planladıklarını belirten Ulus, "E-ticaretten 80 tonluk satış gerçekleştirdik. Şimdi hedefim tüm üreticilere ilaçsız tarım uygulamalarını tanıtıp, uygulamalarını sağlamak" diyor.
KOBİ Girişim Ocak 2022 tarihli sayıdan
İzmir'in kızları sadece güzellikleri ile değil, cesaretleri ve girişimci kimlikleri ile de öne çıkıyor. Bunlardan biri de henüz 27 yaşında bir beyaz yakalı olan Çise Ulus... Pandemi döneminde kapanmalar sürecinde boş vakitlerini geçirdiği mandalina bahçesinden iş fikri geliştirdi.
Ailesinin Seferihisar'daki mandalina bahçesinde yetişen organik mandalinaları jeotermal teknolojisiyle kurutan Ulus, 12 ay yenebilen, besin değerini koruyan “The 7” markasını kurdu. Mandalinalardan sağlıklı atıştırmalık yapmak üzere yola çıkan Çise Ulus, mandalinaların yetişme aşamasını özel geliştirdiği uygulamalarla takip etti.
Ağaçları korumak için ısırgan otu ve kil kullandı, otlardan kurtulmak onlarca kaz besledi. Tozlamayı arılara bırakırken, yere düşen mandalinaları bile sirke haline getirip ağaçların bağışıklık sistemini yükseltmek için kullandı. Tamamen doğanın gücü ile kuruttuğu mandalinaları sağlıklı atıştırmalıklar arasında yerini alırken yoğun talep de almaya başladı.
Ulus, çok yakında mandalina çayı ve granola üretmeyi de planlıyor. Bütünsel sağlığa önem veren, C vitamini ve lif ihtiyacını doğal yolla gidermek isteyenler için üretilen The 7'nin kurutma aşamasında bile sadece mandalina ve buhar kullanılıyor.
Mandalina cipsleri, son dönemde giderek yaygınlaşan “Ye- kilo alma- yediğinin de birçok faydası olsun” trendine uyuyor... Çise Ulus, “Kurutulmuş mandalinalarımız lezzetiyle yedikçe yediriyor, tok tutuyor ve besin değerini koruyor. Mandalina bal gibi olunca cipsi de lezzetli oluyor. Toplam kalorisi 391 olan mandalinaları 50 ve 100 gr'lık paketler haline sunuyoruz” diye konuşuyor. The 7 Kurucusu Çise Ulus ile girişim serüvenini ve gelecek planlarını konuştuk.
Kendinizden bahseder misiniz, nerede hangi alanda eğitim aldınız?
1994'te İzmir Seferihisar'da doğdum. Üniversiteye kadar Seferihisar'da eğitim aldım. Daha sonrasında Bartın Üniversitesi- Yönetim Bilişim Sistemleri bölümünden onur öğrencisi olarak mezun oldum. Bunun yanında Türkiye Girişimcilik Vakfı, Yeni Bir Lider Derneği gibi öğrenci gelişim vakıf ve derneklerinde girişimcilik, liderlik alanlarında kendimi geliştirdim.
Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra dil eğitimi için İngiltere'de bir süre bulundum. Türkiye'ye geldikten sonra Türkiye'nin büyük şirketlerinde dijital pazarlama, marka, E-ticaret alanlarında çalıştım. Şimdi de Fintech sektöründe stratejist olarak çalışmaktayım. Bunun yanında babaannemden yadigar bahçemizde ilaçsız tarım tekniklerini uygulayarak gıda alanında The 7 markasını kurdum.
Böyle bir girişim yapma fikri nasıl doğdu?
Covid döneminde sokağa çıkma kısıtlamalarında bahçedeki ağaçlarımızla zaman geçirdik. Bu süreçte daha iyisi yapılabilir mi diye araştırmaya başladım. Çevremdeki üreticiler kırmızı reçeli ilaçları önerince bu ilaçların çözümlerinin alternatiflerini araştırdım. Kendi doğal çözümlerimi ürettim. Denedikçe gördüm ki ürün kalitem arttı. Ardından dijitalden satışa başladım. İlk yıl hedeflediğimden daha büyük satış yaptım. Bu yıl hayal ettiğimden de büyük. The 7 markasına ait tüm maliyet 15 TL. En büyük yatırımım ise emeğim.
Ürünlerinizden bahseder misiniz? Başka ne gibi ürünler planlıyorsunuz?
Yaş mandalina, jeotermal ile kurutulmuş mandalina cipslerimiz var. Kutunun dışından bakıp mandalinayı her yere konumlandıracağız. Çayı, pestili, granola, unu ve birçok farklı ürünü gelecek sene çıkartacağız.
Şirketinizde kaç kişiyi istihdam ediyorsunuz?
Hasat zamanı sekiz kadın, dört erkek çalışıyoruz.
Ne kadarlık satış yapıyorsunuz? Hedefiniz nedir?
E-ticaretten 80 tonluk satış gerçekleştirdik. Şimdi hedefim tüm üreticilere ilaçsız tarım uygulamalarını tanıtıp, uygulamalarını sağlamak. Daha sonrasında da marka, dijital pazarlama, e- ticaret ve e -ihracat konularında bilgilendirme sağlayıp, her bahçenin ilaçsız tarım yaptığı ve marka olduğu bir ekosistem yaratabilmek istiyoruz. İnsanların sağlıkla ve güvenle yiyebileceği ürünler sunabilmek önemli. Toprak terkedilmesin işlensin üreticinin emeği dalda kalmasın!
Tüketicilere hangi kanallarla ulaşıyorsunuz?
E- ticaret ve sosyal medya kanalları üzerinden.
Girişimci olmanın zorlukları neler? Bu tür girişim yapmak isteyenlere başarılı olmaları için neler önerirsiniz?
Fikir çok kıymetli ama inanç ve marka olabilmek çok daha kıymetli. Fikrinizi hayata geçirmeden önde fikri tasarlamalı ve en iyi stratejiyi kurmalısınız. Marka kimliğinizi önce siz bilmelisiniz. Buna uygun görseli tasarlayıp ve mesajınıza kadar belirleyip markanızı konumlandırmalısınız.
Daha sonrasında kağıt üzerinde gelecekte ki strateji ve ilerleyeceğiniz rota ve bu rotaya uygun A, B yolları planlamalısınız. Eğer marka ve iş modeli planlamazsanız rüzgarda savrulursunuz. Seferihisar'da birçok mandalina m üreticisi ürün fiyatlarının bakım maliyetlerini karşılamaması nedeniyle mandalinalarını kesmek zorunda kalıyor.
Bu tür üreticileri de sisteminize dahil etme planınız var mı?
Ürettikleri ürünlerin büyümesi için ve tarımdaki zararlılardan kurtulmak için para vererek ilaç alıyorlar. Benim tarım tekniklerimde sadece kil ve ısırgan otu var. Bunun için doğaya bir bedel ödemenize gerek yok, ücretsiz sunuyor. Bahçede yaptığım yöntemleri kullanırlarsa giderleri azalacak.
Hem topraklarının verimliliği hem de ürünlerinin kalitesi ve tonajı artacak. Evet ilaçsız mandalina üreticilerini ekosisteme dahil edip hem çiftçiyi hem ürünü geliştireceğim. Seferihisar Mandalinası çok özel bir cins. Bunu çok güzel yerlerde göreceğiz umarım.
"İLAÇSIZ TARIMI TANITACAĞIZ"
“Şimdi hedefim tüm üreticilere ilaçsız tarım uygulamalarını tanıtıp, uygulamalarını sağlamak. Daha sonrasında da marka, dijital pazarlama, e- ticaret ve e -ihracat konularında bilgilendirme sağlayıp, her bahçenin ilaçsız tarım yaptığı ve marka olduğu bir ekosistem yaratabilmek istiyoruz. İnsanların sağlıkla ve güvenle yiyebileceği ürünler sunabilmek önemli. Toprak terkedilmesin işlensin üreticinin emeği dalda kalmasın!”