Özdilek: “50 milyon dolara yeni tesis kuracağız”

09 Ocak 2022
Bursa'da üretim yaptığı 50 yıllık tesisi, yine Bursa'da Badırga ilçesine taşımayı planlayan Özdilek Holding, bunun için 50 milyon dolarlık yatırım planlıyor. Özdilek Holding'in patronu Hüseyin Özdilek, yeni tesisle birlikte üretim kapasitesini artıracaklarını söylüyor.

09 – 22 Ocak 2022 tarihli sayıdan

SİBEL ATİK satik@ekonomist.com.tr

Havlu sektörünün en eski üreticilerinden biri olan ve sanayicilik yolculuğu 1971 yılında başlayan Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek, hep üretimin gücüne inandığını söylüyor.

Türkiye'nin de geçmişte ve bugün yaşadığı krizden ucuz işçilikle değil, katma değerli ve daha fazla üretimle çıkabileceğini aktaran Özdilek, grup olarak üretime yönelik 50 milyon dolarlık bir yatırım için çalıştıklarını anlatıyor.

Bursa merkezde 50 yıldır üretim yaptıkları tesisi Bursa'nın Badırga ilçesinde 100 dönümlük bir alana taşıyacaklarını kaydeden Özdilek, bunun için önümüzdeki birkaç ay içinde inşaat çalışmalarının başlayacağını ifade ediyor.

Perakende ve AVM yatırımlarına da devam edeceklerini ifade eden Hüseyin Özdilek ile grubun 2022 hedeflerini ve yeni yatırım planlarını konuştuk.

Sanayiden perakendeye uzanan iş kollarında faaliyet gösteren grup açısından 2021 yılını nasıl kapattınız?

Özdilek Holding olarak sanayi, perakende, AVM, otel ve tarım sektörlerindeki girişimlerimizle enflasyona karşı kendimizi korumaya çalıştığımız bir süreç oldu. Pandemi öncesi yani 2019 yılını baz alırsak geçen iki yıllık süreçte toplam enflasyon ciddi noktaya geldi.

2021'e kadarki enflasyonları üst üste koyduğumuzda ciro kaybımıza bakıyoruz ve kaybın yüzde 20'lere yakın olduğunu söyleyebilirim. Fakat gerekli önlemleri alarak kârlılığımızı koruduk. Tabii bunda kısa çalışma ödeneği gibi devlet desteklerinin de katkısı olduğunu söylemeliyim.

Peki cirosal açıdan nasıl bir performans ortaya koydunuz? Mevcut piyasa koşullarında ciroda yurtdışı ve yurtiçi gelir dengesi bozuldu. Sizin toplam cironuzda yurtdışının payı ne oldu?

Bildiğiniz gibi pandemi nedeniyle mayıs ayına kadar yaşanan kapanmalarla daha çok sanayi tarafında büyüyerek yolumuza devam ettik. Geçen yılı ortalama 3 milyar 250 milyon TL ciro ile kapattık. 1983 yılında Yalova yolu üzerinde 8 bin metrekarelik bir alanda Türkiye'nin ilk AVM'sini kurduk. Bugün ise perakende sektöründe 24 AVM, 141 ev tekstili mağazası ile faaliyet gösteriyoruz ve elde ettiğimiz gelirlerin yüzde 25'i yurtdışından oldu.

Grup açısından 2022 yılına dair öngörünüz nedir?

Tabii 2022 yılında kapanmalar beklemiyoruz. Fakat son iki yıllık rakamlara 2022 enflasyonunu da koyarsak yüzde 80'e yakın bir fark söz konusu. 2022 yılında yüzde 40 enflasyon bekliyorum. Dolayısıyla öncelikli hedefimiz, 2019'a göre bu yüksek enflasyona karşı korunmak. Burada da aslında en önemli etken dövize bağlı hammadde fiyatlarındaki artıştır.

Bizim sektörümüzde en büyük hammadde pamuk. Havlu imalatının yüzde 50si maliyeti pamuktan kaynaklanıyor. Dolayısıyla bizim de maliyetteki artışı fiyatlarımıza yansıtmamız gerekiyor. Öbür türlü Türkiye'deki işletmeler için sermayenin azalması söz konusu. Maliyet artışıyla orantılı fiyat artışları karşısında ise sözünü ettiğim gibi alım gücünün yükselmesi önemli.

Birçok zorlukla karşı karşıya olunan bu süreçte grubun ortalama büyüme hedefi nedir?

Bildiğiniz gibi asgari ücrete yüzde 50 zam geldi. Bizde yüzde 10 kadar kasım ayında bir artış yapmıştık. Şimdi ise yeni zamlar üzerinde çalışıyoruz. Bizde 7 bin 500 kişi çalışıyor ve ortalama ücret maliyeti brüt 11 bin TL civarında. Ucuz adam çalıştığında verimli iş alamazsınız. 3 milyar 250 milyon TL ciroya bakıldığında yıllar içinde döviz bazlı küçülme yaşandı.

2019 yılında 580 milyon dolar olan ciromuz, şimdi ise dolar bazında 250 milyon dolar seviyesine geriledi. Bizim hedeflerimize göre enflasyon artışını baz alırsak bizimde en az yüzde 40 büyümemiz gerekiyor. Enflasyon kadar ciro artışı yakalarsak ne mutlu bize. Elimizdeki değerleri korumuş oluruz. Bizim ülke olarak üretime dönmemiz lazım. Biz de bu yönde yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Şu an sanayide önemli bir yatırımı devreye almak üzere planlama yapıyoruz.

Yeni devreye girecek yatırımınızdan söz eder misiniz?

Yaklaşık 50 yıldır havlu üretimi yaptığımız fabrikamız artık şehrin çok merkezinde, dolayısıyla Bursa Badırga'da yeni tesis inşa edeceğiz. 100 dönüm üzerine iki ay içinde başlayacağımız yeni tesis yatırımıyla bugün yıllık 9 bin ton olan havlu üretimimiz 12 bin tona çıkacak.

İki yıl sonra devreye girecek bu yatırımla daha katma değerli üretim ve verimlilik artışı sağlamayı hedefliyoruz. Yaklaşık 50 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Merkezdeki 125 dönümlük bir alanda ise iş merkezi ve AVM yatırımı yapacağız. İstanbul, Antalya, ve Bursa'daki mevcut AVM'mizden sonra kira getirisi açısından dördüncü büyük AVM olacak.

Peki kurlardaki dalgalanma yatırım planlarınızı nasıl etkiledi?

Açıkçası biz büyük ölçüde öz sermaye ile ilerleyeceğiz. Önümüzdeki iki yıllık kazancımızı da bu yatırımlara aktaracağız. Hem kapasitemiz artacak hem de daha teknolojik bir tesis olması nedeniyle verimliliği daha yüksek olacak.

Grubun yeni iş alanlarına girme gündemi var mı?

Bugünün koşullarında artık rekabet daha zorlu noktada, o nedenle üretim, katma değer ve dijital-leşmeyle her sektör kendi alanında fark yaratmaya odaklanmalı. Biz de yeni alan olarak koronavirüs sürecinde e-ticaret ve dijitalleşme anlamında önemli adımlar attık.

Alışveriş sitemiz ile tüketicilerinin ihtiyacını karşılayacak yatırımları devreye aldık. Bizim gelirlerimize baktığınızda sanayi yüzde 30, AVM'ler yüzde 25, kiralamalar yüzde 20, otellerden yüzde 15, diğeri de tarımdan geliyor. Bundan memnunuz. Bizim hedefimiz artık para kazanmak değil, hedef mevcudu en iyi şekilde idare etmek. Dolayısıyla başka yeni bir işe girmeyeceğiz.

“UCUZ İŞÇİLİKLE BÜYÜME SAĞLAYAMAYIZ”

"Türkiye'nin ekonomide üretim odaklı ilerlemesi ve yeni bir modelle gelirlerini üst seviyeye taşıması gerekiyor. Geçmişten bugüne dek yaşanan ekonomik krizlerin temelinde bence yetersiz üretim var. Çin'in 40 yıl önce uyguladığı ucuz işçilikle büyüme sağlamamız mümkün değil. Biz o günleri geride bıraktık. Artık katma değerli üretime odaklanmış durumdayız.

Katma değerli üretimde ucuz işçilikle pek mümkün olmuyor. Turizme bakacak olursak, artık her şey dahil sisteminden bir ileri aşamaya geçmeliyiz. Dünyada belli şehirlere turistler gidiyor ve sokaklarda rahat ederek geziyor.

Bizim de artık gelen turistleri otele kapatmak değil, sokaklarımızı da beş yıldızlı noktaya taşıyarak çekim merkezi olmamız gerekiyor. Yani turisti otelden çıkarmamak değil, artık güven içinde sokaklarda gezebileceği, temiz, alışverişlerinde kazıklanmayacağı bir sistem üzerinde çalışmamız gerekiyor.”