ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinin başında gelen ve üretim, istihdam, ihracat gibi alanlarda sağladığı katma değerle en fazla katkı sağlayan sektör olan otomotiv sektörü için 2018 son derece zorlu ve bazı önemli belirsizliklerin yaşandığı bir yıl oldu.
Yılın ilk üç ayında sektörün genel projeksiyonunun 2017'yle benzerlik göstermesi nedeniyle mevcut planlarda değişimler az oldu. Ancak nisan ayı itibariyle satışlarda azalmalar hissedilmeye başlanırken, ağustos ile beraber ise sektör önemli bir durgunluğa girdi.
Hükümetin kasım ayı başında ÖTV indirimine gitmesi, durağan talebin biraz hareketlenmesini sağlasa da yıllık bazda daralma sona ermedi. Yine de satışlarda ekim ayına göre gözle görülür bir artış elde edildi. Özellikle stoklardaki araçların satışını hareketlendiren bu önemli uygulama, kararsız kalan tüketicinin de satın alım sürecini hızlandırdı.
Ancak tüm önlemlere rağ men, iç piyasadaki talep eksikliği nedeniyle pazarın 2018'i yüzde 35 civarında bir küçülmeyle kapatacağı tahmin ediliyor. 11 ay toplamında satışlar önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 34 oranında azalarak 543 bin adet olarak gerçekleşti.
Döviz kurlarındaki ani yükseliş nedeniyle otomobillerin fiyatlarının artması ve kredi faiz oranlarının aylık yüzde 3'lere kadar çıkmasıyla, sektörde yüzde 70-75'ler oranında bir daralma yaşandı.
Bayilerdeki müşteri ziyaretçi sayısında dahi yüzde 50'ye yakın azalma kaydedildi. Özellikle otomobil tarafına bakıldığında, 2018 yılının 600-610 bin adetlik satışla kapanacağı öngörülüyor.
YENİ REKOR GELİR Mİ?
Türkiye otomotiv ihracatı ise 11 ayda 30 milyar dolara yaklaştı. Böylece sektör 13 yıldır olduğu gibi Türkiye'nin ihracat lideri olmaya devam etti. 11 ayda 1,2 milyon araç ihraç edilirken yaklaşık 1,5 milyon adet üretime ulaşıldı.
Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, 2018 yılını 31 milyar dolarlık ihracatla kapatacaklarını söylüyor. Çelik, "2019 yılında da AB yine en önemli pazarımız olmaya devam edecek.
ABD, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Rusya da başlıca alternatif pazarlarımız olarak öne çıkacak" diyor. Baran Çelik, Brexit sürecinin AB pazarı için 2019 yılında risk faktörü olarak öne çıktığına da işaret ederek, "Özellikle AB ile Birleşik Krallık arasında anlaşma sağlanamaması durumunda bunun yansımaları olumsuz olacaktır" diye konuşuyor.
SATIŞLAR 420 BİNE DÜŞEBİLİR
Otomotiv sektörü, ÖTV oranlarında yeni düzenleme yapılmadığı takdirde, 2019'un ilk üç ayında da düşük bir pazar beklentisi içinde.
Güncel ÖTV desteğinin kaldırılması durumunda bugünlere oranla daha düşük adetlere doğru bir gerileme yaşanması büyük bir olasılık olarak görülüyor. Döviz kurlarındaki olası dalgalanmaların doğal olarak araç fiyatlarını da etkilemesi nedeniyle, 2019'da toplam pazarda satışların 420-450 bin arasında olacağını öngörülüyor.