ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
tomotiv sektörü 2020 yılında pandemi nedeniyle küresel olarak ağır darbe aldı ve ikinci dalga ile bu olumsuz etki devam ediyor. Haziran ve temmuz aylarında toparlanmaya başlayan sektör, kasım ayında tekrar ikinci dalganın etkisi ile karamsar havaya girmeye başladı.
2020 yılında 5 milyon adedi Avrupa'da olmak üzere, araç üretiminin küresel olarak 16 milyon adet azalacağı tahmin ediliyor. 2021 yılında ise sektörde kademeli bir toparlanma beklentisi hakim. 2021'de sektörde küresel üretim artışının yüzde 13, Avrupa'daki artışın ise yüzde 16 seviyelerinde olacağı öngörülüyor.
Türkiye'de ise 2018 ve 2019 yıllarındaki araç üretimindeki düşüş, 2020 yılında pandemi etkisiyle artarak devam etti. Pandemi döneminin ilk üç ayında yani mart-mayıs döneminde ağır bir kapanma yaşayan sektör, 1 Haziran'daki normalleşmeye dönüş sonrasında haziran ve temmuz aylarında toparlanma gösterdi.
Bu dönemde araç üretimi ağustos - ekim ayları arasında 2019 yılına göre daha yüksek gerçekleşti. 2020 yılını 150 bin araçlık kayıp ile 1,3 milyon seviyelerinde kapatan otomotiv sektörü, aşılama süreci ile birlikte 2021 yılında üretimini 1,5 milyon araç seviyesine çıkarmayı hedefliyor.
2020'DE İHRACAT YÜZDE 28 DÜŞTÜ
Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) tarafından açıklanan son verilere göre, 2020 yılı ocak-aralık döneminde toplam üretim yüzde 11 ve otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 oranında azaldı.
Bu dönemde, toplam üretim 1 milyon 298 bin adet, otomobil üretimi ise 855 bin adet düzeyinde gerçekleşti. 2020 yılı ocak-aralık döneminde toplam pazar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 62 artarak 796 bin adet düzeyinde gerçekleşti.
2020'de toplam otomotiv ihracatı ise adet bazında yüzde 27 oranında, otomobil ihracatı yüzde 28 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam ihracat 917 bin adet, otomobil ihracatı ise 597 bin adet düzeyinde gerçekleşti.
KÜRESEL DARALMA YÜZDE 30'A YAKIN
Küresel olarak bakıldığında, otomotiv pazarında 2020'de yüzde 20-30 aralığında bir daralma beklendiğine işaret eden OSD Başkanı Haydar Yenigün, Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan AB otomotiv pazarındaki daralma beklentisinin de yüzde 25 seviyesinde olduğuna dikkat çekiyor.
Otomotiv ekosisteminin bir süredir birçok açıdan bir dönüşüm sürecinin içinde yer aldığını dile getiren Haydar Yenigün, şunları söylüyor: "Gelişen teknoloji ile birlikte araç yapıları değişiyor, değişen tüketici davranışları ve beklentileri ile birlikte yeni ulaşım modelleri gelişiyor. Araç satın alma süreçlerini hızlandıracak ve kolaylaştıracak yeni sistem ve teknoloji trendleri de bizleri bekliyor.
Araçlarda yakıt tüketimini azaltıp verimliliği artıran teknolojilerin kullanımı her geçen gün daha da önem taşıyor. Tüm bu inovatif ve teknolojik gelişmeler, AR-GE süreçlerinden üretim süreçlerine kadar tüm otomotiv ekosistemini etkisi altına almaya devam edecek."
“2021'DE BÜYÜME TRENDİNE GEÇERİZ"
2021 yılında birçok öngörüle-meyen parametre olmasına rağmen birçok fırsat da olduğunu kaydeden Yenigün, "Sosyal mesafe gerekliliği ile birlikte bireysel otomobil kullanımının arttığını ve artmaya devam edeceğini gözlemliyoruz.
Ayrıca sosyal mesafe gerekliliği sadece bireysel otomobil talebinin değil yolcu taşımacılığında kullanılan ticari araç grubunda da talebi artıracağını öngörüyoruz" diye konuşuyor.
Yenigün, iç pazar ile ivme kazanan üretimin artan ihracat ile birlikte zaman içinde olgunlaşmasını, 2021 yılı ile birlikte üretimde yeniden büyüme trendine geçmeyi beklediklerini ifade ediyor.
TEDARİK SANAYİNDE KAYIP
Otomotiv tedarik sanayi tarafına bakıldığında ise 2020 yılının yaklaşık 1,5 milyar dolarlık ihracat kaybı dikkat çekiyor. İhracatta oransal bazda yüzde 15'ler gibi bir daralma yaşandığını ifade eden Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, "Bu olumsuz dönem, tedarik sanayisinin cirolarını da etkiledi.
Buna göre, tedarik sanayisinin ciro kaybı 2020 yılında toplam 3,4 milyar dolar civarında yani 25 milyar TL civarında oldu" diyor. 2021 yılının ise aşılama süreci ile birlikte sektördeki beklentileri olumluya taşıdığını kaydeden Alper Kanca, "Üretim ve satış anlamında da kesinlikle 2020 yılından daha yüksek rakamlara ulaşılacaktır" diyor.
Otomotiv pazarı üzerine tahminler yapan IHS Markit'in tahminlerine göre Avrupa'da satışların 2021 yılında yüzde 12 oranında artmasının beklendiğini dile getiren Kanca, "Üretim tarafı bu dönemde bir miktar düşecektir ama düşüşün etkisi 2020 gibi yıkıcı olmayacaktır.
Tabii ki bu durum biraz da bizim sektöre özgü, bildiğiniz gibi pandemi etkisiyle bireysel mobilite ihtiyacı artıyor ve bu durum otomotiv sektörü için negatifliği bir seviye azaltıyor" diye konuşuyor. Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Farplas CEO'su Ömer Burhanoğlu ise son dönemde İngiltere ve Almanya gibi büyük ihracat pazarlarında alınan yeni kapanma kararlarının 2021 hedeflerini olumsuz etkileyebileceğini söylüyor.
Gerek sektör gerekse şirket olarak 2021'de yüzde 12-15 arası bir büyüme beklentisi içinde olduklarını kaydeden Burhanoğlu, "Ancak net tabloyu görebilmek için şubat sonu mart başını beklemek gerekiyor" diye konuşuyor.
ALPER KANCA / TAYSAD BAŞKANI "YENİ TEKNOLOJİLERE HAZIRLIKTA GERİ KALDIK"
"Pandemi öncesinde Türk otomotiv sektörünün en büyük problemini değişen ve hızla hayatımıza girmekte olan elektrikli araçlar ve otonom araçlarda kullanılan yeni teknolojilere uyum sağlamak olarak görüyorduk. Pandemi, bu konuda çalışmalarımızı negatif etkiledi.
Avrupa, Amerika, Çin ve Japonya pandemi döneminde elektrikli ve otonom araç çalışmalarına ağırlık verirken, biz daha çok pandeminin olumsuz etkilerinden korunmaya çalıştık. Yeni teknolojilere hazırlık anlamında ülke olarak bu dönemde negatif etkilendik. Bir taraftan yalın üretim ve dijital dönüşüm için üretim proseslerimize ve diğer taraftan AR-GE'ye yatırım yapmamız gerekiyor."