LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
lgokmen@ekonomist.com.tr
Dünyada koronavirüs salgını nedeniyle olağanüstü bir dönem yaşanıyor. İnsanların evlerine kapandığı, uluslararası uçuşların iptal edildiği bu dönemde hiçbir şey rutin seyrinde gitmiyor. Ancak salgının düşüş eğilimine geçmesiyle birlikte haziran ayında normalleşmeye yönelik adımlar atıldı.
Antalya ve Bodrum başta olmak Türkiye'deki otellerin bir kısmı hijyene yönelik yoğun tedbirler alarak açılmaya başladı. Ancak uluslararası uçuşların yapılamaması, Almanya, Rusya, İngiltere gibi hedef pazarlardaki uçuş yasakları nedeniyle henüz yabancı turiste yönelik bir hareketlilik yok.
Türkiye'nin kaynak pazarları arasında ikinci sırada yer alan ve geçtiğimiz yıl 5 milyon turist gönderen Almanya, geçtiğimiz hafta Türkiye'yi 'Riskli Seyahat Ülkeleri' arasında ilan etti. Almanların Türkiye ilgisi sürerken bu kararın diğer Avrupa ükelerini nasıl etkileyeceği de merak konusu.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin turizmde bu yılı kendi iç pazarlarını hareketlendirerek geçirmek istedikleri biliniyor. İngiliz turistlerin ise uçuş yasakları kalktığında Türkiye'ye geleceği yönünde beklentiler bulunuyor.
Bu nedenle oteller yerli turiste yönelmiş durumda. Temmuz ve ağustos aylarında iç turizmin hareketlenmesi bekleniyor. Her şey yolunda gider ve hedef pazarlarımızdaki yurtdışı uçuşlar açılırsa eylül ve kasım aylarında da yurtdışından turist gelebileceğine dair yorumlar yapılıyor.
Açılan oteller sosyal mesafeyi koruyabilmek adına kapasitelerinin yüzde 40-50'sini kullanacak. Geçmişte yüzde 10-15 oranında olan otellerin yerli turist kontenjanlarının da bu yıl yüzde 40'lara ulaşması bekleniyor. Türkiye'de 8 milyon kişinin acentelerle seyahat ettiğine dikkat çekilirken, bu yıl burada yüzde 30-40 arasında daralma yaşanabileceğine vurgu yapılıyor.
Hükümetin açıkladığı tatil kredisinin sektöre biraz destek olması bekleniyor. Okulların açılış tarihi de yerli turistin tatil planlarında belirleyici bir unsur olacak.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, insanların gidecekleri tesislere hijyen bakımından güven duymaları halinde tatil yapacaklarına dikkat çekiyor.
Bağlıkaya, temmuz ve ağustos aylarında iç pazarın hareketleneceğini, dünyanın normalleşmesi halinde de ağustos ayı sonrası dış pazarda hareketlilik yaşanabileceğini vurguluyor.
UMUT YERLİ TURİSTTE
Turizm sektörü yabancı turistin bol olduğu yıllarda onlara yönelirken kriz dönemlerinde ise yerli turiste sarılıyor. Bu yıl da benzer bir tablo yaşanması bekleniyor. Haziran ve temmuz döneminde oteller fiyatlara zam yapmadı.
5 yıldızlı bir otelde standart odada kişi başı her şey dahil günlük tatil fiyatı 350 TL'den başlıyor. Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, iç pazarın Türkiye turizmi için çok önemli olduğunu söylüyor.
Yerli turistin kriz dönemlerinde tesisler için can simidi olduğuna da dikkat çekiyor. Vardar, "İç pazarın önemi tüm dönemlerde anlaşılmalı. Tatil bir ihtiyaçtır deyip bu yıl 5,5-6 milyon olması beklenen iç turizm hareketliliğini artırabiliriz" yorumunu yapıyor.
GÜVENLİK ÖN PLANDA
Turizmde bu yıl güvenli tatil anlayışı hakim olacak. İnsanların hijyen ve sağlıklarını koruma beklentilerini karşılamak adına Dede-man Turizm Grubu'ndan Limak Turizm Grubu'na, Rixos'tan Hilton'a kadar yerli ve yabancı zincirler çalışmalar yürütüyor.
Hijyen bakımından dünyanın önde gelen tesislerine sahip olan Türkiye'nin bu dönemde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından devreye alınan güvenli turizm sertifikasyonu çalışmasıyla fark yaratması da bekleniyor. Turistik tesisler hijyende yeni döneme ilişkin çalışmalarını tamamlıyor ve bakanlıkça belirlenen sertifika şirketlerinden sertifikalarını alıp güvenli olduklarını belgelendiriyorlar.
Dedeman Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, yeni normalin eskiye dönüş değil, değişim ve dönüşümün kaçınılmaz olduğu yeni bir dönem olacağını vurguluyor. Türkiye'nin sağlık alanında güven veren bir ülke olarak yaralarını diğer ülkelerden çok daha çabuk saracağını da belirtiyor.
Dedeman, "Bu avantajlı konumumuzu kaybetmezsek sektör olarak 2020'nin kayıplarını 2021'de telafi edebiliriz. Ayrıca sosyal, psikolojik, fiziksel ve ekonomik olarak bu yeni dünyayı anlamamız gerekiyor" diye konuşuyor.
TEMASSIZ DÖNEM
Koronavirüs süreciyle birlikte tesislerde temassız hizmet dönemi de başladı. Yeni dönemde tesislerde ortak alanlardan odalara, toplantı salonlarından yeme-içme alanlarına kadar tüm noktalarda sosyal mesafenin korunduğu bir hizmet anlayışı hakim olacak.
Tatilciler, tüm hijyen prosedürlerinin uygulandığı odalarda ağırlanacak. Ayrıca tesislerde koronavirüse yakalanabilecek turistler için tecrit odaları da hazırlandı. Limak Turizm Grubu Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, salgınla ilgili tespitler ve önerilerle gelişen yeni durumlara göre Limak Post Covid Aksiyon Planı'nı uyguladıklarını söylüyor.
Kavaloğlu, "Misafir odaları, restoranlar, barlar, rekreasyon alanları, çocuk kulübü ve oyun alanları, toplantı ve kongre salonları, eğitimli dezenfeksiyon ekipleri tarafından 24 saat boyunca ULV cihazlar ve Sağlık Bakanlığı onaylı koronavirüse karşı etkili dezenfektanlarla dezenfekte ediliyor. Yine mutfak alanları, depolar, ofisler ve genel kullanım alanları da aynı titizlikle virüsten arındırılıyor" diyor.
FİYAT İKİNCİ PLANDA
Cornelia Diamond Golf Resort SPA Genel Müdürü Zafer Alkaya, bu yılın turizmde fiyatın değil güvenlik ve hijyenin öne çıktığı bir yıl olacağını vurguluyor. Antalya'daki turizm tesislerinin fiyat artışına gitmediğine dikkat çeken Alkaya, pandemi sonrası yerli ve yabancı misafirlerin kendilerini güvende hissedecekleri hijyen ortamını sağlamak üzere çalışmalar yaptıklarını ifade ediyor.
İnsanların güvenli tatil yapma konusunda araştırma içinde olduklarına dikkat çeken Alkaya, gelen taleplerden, daha izole olduğu için villa ve göl evlerine ilginin fazla olmasını beklediklerini de söylüyor.
FİRUZ B. BAĞLIKAYA / TÜRSAB BAŞKANI
"İÇ TURİZM YÜZDE 30-40 DARALABİLİR"
"İnsanlar tatil rezervasyonlarını iptal etmeyi bıraktı. Hatta yavaş yavaş yeni rezervasyonlar alınmaya başladı. Tesislerde alınan önlemler tatmin edici olursa yüzde 30-40'lık kayıplarla iç pazarda dönüşler olur. Burada belirleyici olan unsur insanların güveninin sağlanması olacaktır."