SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
İhracat pazarlarını çeşitlendirdiklerini belirten Keskinoğlu, bu yılı 1,2 milyar TL ciro ile kapatacaklarını ifade ediyor. Yumurta üretimiyle başladığı iş hayatına tavukçuluk, zeytinyağı, ambalaj, gübre sektörlerini de ekleyen ve yarım asrı geride bırakan Keskinoğlu Şirketler Grubu, son dönemde sıklıkla ortaklık süreciyle gündeme geliyordu.
Bu yılı 1,2 milyar TL ciro ile kapatması beklenen grubun CEO’su Keskin Keskinoğlu, bir süredir konuşulan ortaklık ve hisse satışı konusunu Ekonomist’e değerlendirdi. Keski-noğlu, yaptıkları görüşmelerin ardından yönetimi ellerinde tutmak istedikleri ve bu dönemin hisse satışı için uygun bir dönem olmadığına karar verdikleri için bu konuda müspet sonuçlanan bir karar olmadığını dile getiriyor.
Ortaklık konusunun bitmediğini ama rafa kalktığını da ifade ediyor. Son yıllarda özellikle ihracat pazarlarını çeşitlendirerek ciddi bir başarı elde ettiklerini söyleyen Keskin Keskinoğlu, sorularımızı yanıtladı:
Keskinoğlu’nda gündeme gelen fakat neticelenmeyen yabancı ortaklık konusunda son durum nedir?
Kız belli yaşa gelince isteyen çok olur ama tek kişiyi seçer. Bizim için de aslında böyle bir süreç yaşandı. Grup olarak 1 milyar TL ciroyu aşınca bu tür ortaklık teklifleri aldık. İhracatın da etkisiyle ciromuzda yüksek performans yaşadık ve görüştüğümüz firmalar oldu. Şimdilik bu görüşmelerden bir netice çıkmadı.
Ortaklık ve satış konusu bitti mi?
Görüştüğümüz şirketlerle bir şekilde ortak noktaya gelip anlaşamadık. Ama önümüzdeki iki yıllık süreçte görüşmeleri rafa kaldırdık dememiz daha doğru olur. Yani ortaklık konusu bitmedi ama rafa kaldırdık.
Neden böyle bir karar alındı?
Hisse oranlarına göre değişebilecek bir şey bu. Tabii üzerinde konuşlan rakamı söyleyemem. Fakat üç firma ciddi anlamda ilgilendi, görüştük. Bu dönemde Türkiye’nin içinde bulunduğu durum bu görüşmeleri de etkiledi. Etrafta savaşların olması, piyasada istikrar öngörülememesi nedeniyle bu iş şimdilik rafa kalktı. Bizim firmayı satıp bu işten çekilelim gibi bir düşüncemiz de olmadı.
Dedemizden miras bu iş. Bizler de üçüncü kuşak olarak işlerde aktif yer alıyoruz ve yaşımız daha genç. Bizim bu işle duygusal bağımız yüksek. Ben daha ilkokul 4. sınıfta pazarda yumurta satıyordum ve satamadığımda dedem benden 2-3 kuruş düşük fiyata alıyordu. Hep kâr edilmez diyerek bize ticareti böyle öğretti. Hırslandırdı hep bizi. O nedenle burayı satıp çıkmak gibi bir niyetimiz olmadı. Bildiğimiz bu işte hakim ortak olarak yürümek istedik ama olmadı henüz.
Teklif neydi, yetersiz mi buldunuz? Şu an şirketin değeri nedir?
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki, biz yüzde 100’lük bir satıştan söz etmiyoruz. Neticede bu işe devam etmek istiyoruz. Tamamen çıkacağız diye bir şey yok. Ortaklık konusuna da gücümüze güç katmak ve piyasada pazar payımızı daha da yukarılara çıkarmak hedefiyle sıcak bakıyoruz. Bizi hedeflerimize daha hızlı ulaştıracak bir adım olarak görüyoruz.
Şirketin kârlılık oranı nedir?
Birçok sektörde kârlılık oranları eskisi gibi değil. Bu inşaat sektöründe de öyle, gıda sektöründe de öyle. Kârlılıklar genelde yüzde 3-5 arası değişiyor. Keskinoğlu’nun da bu civarlarda. Bunun nedeni, entegre tesisler belli bir çapa gelmiş durumda ve maliyetlerimiz de ortalama aynı seviyelerde. Önemli olan bu süreçte mevcudu koruyabilmek.
Grubun zorda olduğu için böyle bir satış planladığı şeklinde görüşler var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bizim şirkette her şey tam gaz devam ediyor. Tabii ortaklık konusu gündeme geldikten sonra bu tür söylentiler çıktı. Meyve veren ağaç taşlanır. Bizimki de o hesap oldu. Çok hızlı büyüyen entegre bir tesis olduk. 2005 yılında 163 milyon TL cirodan bugün 1 milyar 150 milyon TL’ye uzandık. Türkiye’nin 50 bin noktasında yer alıyoruz. İhracatta üç yıl üst üste birinci olduk ve 2014 yılında zirve yaparak 87 milyon dolarlık bir ihracata yükseldik.
Şirketin pazar payı nedir?
Bizim 18 milyon canlı hayvanımız var. Günlük yumurta üretimimiz 4 milyon adet. İşlenmiş ürün üretimimiz ise günlük 100 ton. Piliç etinde pazar payımız yüzde 12’lerde. Yumurtada ise perakendede pazar payımız yüzde 70’lerin üzerinde. Manisa Akhisar’da toplam 1 milyon 800 bin metrekare arazi üzerinde kurulu, 15 adet fabrikamızda tam gaz üretim devam ediyor.
3 bin 700 çalışanımızla yurtiçinde ve yurtdışında etkin satış ağımızla çalışıyoruz. Türkiye genelinde 50 bin noktada yer alıyoruz. Yurtdışında ise 50’ye yakın şirkete satış yapıyoruz. Şimdi yeni pazarlarla bu alandaki gücümüzü katlayacağız.
Hangi pazarlar üzerinde çalışıyorsunuz?
İhracatımızda son iki yıldır bir düşüş söz konusu fakat Türkiye’nin içinde bulunduğu durum düşünülürse neticede her türlü zor şartlara rağmen ihracata devam ediyoruz. Bu yıl Haiti pazarına açıldık. Singapur, Malezya, Kıbrıs, Bosna Hersek gibi pazarlara güçlü bir şekilde girdik.
Kıbrıs’ta bu yıl bayimizi değiştirdik ve etkinliğimizin daha da artacağını düşünüyoruz. Tabii Irak’ta son gelişmeler karşısında Musul tarafına İran üzerinden gönderim yapıyoruz. Erbil tarafına ise bizim sınırımızdan ürün yolluyoruz. İhracatımızın üçte biri kadarını yaptığımız bu pazarda, İran üzerinden yaptığımız sevkiyatlar maliyetlerimizi artırmış olsa da satışa devam ediyoruz. Bir de açılmasını beklediğimiz Çin pazarı var.
Çin’de nasıl bir gelişme bekliyorsunuz?
Şu an Çin pazarına tavuk ayağı satışı sadece Hong Kong ve Vietnam üzerinden yapılabiliyor. 2015 yılında bu pazara 32 milyon dolar tutarında 40 bin tonluk satış yapıldı. Kasım ayında yapılacak yaş sebze meyve ticaretine yönelik görüşmelere beyaz et sektörünün de eklenmesini bekliyoruz. Bu görüşmelerin olumlu sonuçlanmasıyla artık Çin’e 2017 yılında direkt satış yapıyor olacağız ve bu da sektör için önemli bir adım olacak. İki ülke arasındaki görüşmeleri bekleyip göreceğiz.
"VAKIF KURACAĞIZ"
Keskinoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Keskinoğlu ise bugüne kadar hayal ettiklerinin fazlasını gördüğünü söylüyor. Üçüncü kuşağın görevde olduğu ve bugün a ile mecl is in in sekiz üyeden oluştuğunu beli rten Fevzi Keskinoğlu, bugüne gelmelerinde hep ortak karar almayı başarmalarının önemli payı olduğunu söylüyor.
Fevzi Keskinoğlu, "Bugüne dek istediğimiz her şeye ulaştık, hatta fazlası oldu. Artık70 yaşına girerken işleri mizi üçüncü kuşağa bırakıp vakıf i şleri ne yoğunlaşmak ist iyorum. Hedefi m iz b ir vakıf kurup, klas i k otomob i l müzem izi de halka açmak. Üzerinde çalıştığımız bu konuyu Ravika köyünde devreye almak istiyoruz” diyor.