Türkiye kuru çorba pazarının önemli oyuncularından Unilever, değişen trendlere uygun bir inovasyon ajandasına sahip. Şirket ürünlerinde üç ana mesajı vermeye odaklanmış durumda.
ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr
Bunları 'sürdürülebilirlik, besleyicilik ve geri dönüştürülebilirlik' oluşturuyor. Kuru çorbalar, bulyonlar ve harçların oluşturduğu pazara 'savoury pazarı' deniyor.
Bu pazar Türkiye'de 400 milyon TL'lik hacme sahip. 200 milyon TL'lik kuru çorba ise kategorinin en büyük segmenti. Knorr, yüzde 70'lik pazar payı ile bulunduğu kategorinin lideri konumunda.
Son yıllardaki ürün geliştirmeleriyle de çok hızlı bir büyüme sergiliyor. Kuru çorba pazarında Knorr ile beraber iki ana oyuncu var.
Bunun yanı sıra son yıllarda pazarda farklı kategorilerde bulunan markaların da bu kategorilere girdiği gözlemleniyor.
Son yıllarda büyük bir dönüşüm içinde olduklarını söyleyen Unilever Gıda Kategorisi Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan Canbaz, paketli gıdaya olan güvenin azaldığı bu dönemde firma olarak güven tazeledikllerini anlatıyor.
Trendlere uygun inovayon ajandalarının olduğunu belirten Canbaz şunları söylüyor: "Gıdada değişen hayat tarzlarıyla birlikte yeni yeni gündeme gelen besleyicilik, doğallık ve duyulara hitap eden trendler hakim. Bu trendler ışığında ürün geliştiriyoruz.
Hem mevcut ürünlerimizde hem de yeni ürünlerimizde üç ana mesaja yer vermeye özen gösteriyoruz: Sürdürülebilirlik, besleyicilik ve geri dönüştürülebilirlik."
Marka, geçmişin, bugünün ve geleceğin besleyici ve lezzetli içeriklerine odaklanıyor. Son olarak sekiz üründen oluşan Knorr Anadolu Tahılları çorba serisini tüketicilerle buluşturan marka, Anadolu'nun geçmişten günümüze artarak gelen bereketini, doyurucu ve besleyici çorbalarla anıyor.
Knorr Türkiye, bu seride, ülkemizde yetişen firik bulguru, siyez bulguru, karabuğday gibi değerli besleyicilikte tahılları tarifler içerisine katarak tahılların önemini vurguluyor.
Aslı Erdoğan Canbaz, bu seride kullandıkları tüm tahıl, tahıl ürünü ve baklagilleri yerel üreticilerden tedarik ettiklerini söylüyor. Canbaz, sözlerine şöyle devam ediyor: "Bugün Knorr dünyanın 190 ülkesinde her gün milyonlarca tüketiciyi ürünleriyle buluşturuyor.
Bunu sürdürülebilir tarımı destekleyerek yapıyor. Domateslerimizin yüzde 100'ünü Bursa Karacabey'den geleceğe dost tarım yapılan tarlalardan sağlıyoruz.
Nanemiz Manisa Salihli ve Gaziantep Nizip'ten gelen yüzde 100 sürdürülebilir ürünler. 2020 'ye kadar kullandığımız sebzelerin tamamını sürdürülebilir tarım ile alacağız."