Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) enflasyonu ocak ayında yüzde 1,35 olarak gerçekleşti. Bu oran geçen yılın aynı ayındaki yüzde 1,06'lık enflasyonu aştığı için ocak ayında yıllık tüketici enflasyonunda da yükseliş yaşandı.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Aralık ayında yüzde 11,84 olan yıllık tüketici enflasyonu ocak ayında yüzde 12,15'e çıktı.
Ocak ayı enflasyonunun ekonomik kamuoyundaki yüzde 1,1 dolayındaki tahminlerin üzerinde çıkması piyasaları biraz şaşırttı. Oysa ocak ayı enflasyonunda olağanüstü bir gelişme yok.
Ocak ayı enflasyonu yüzde 1,4 dolayındaki "mevsim normalleri"ne (son 10 yılın ortalaması) çok yakın çıktı. Bir ay önce bu sayfalarda sizlere söz konusu mevsim normallerine dayanarak çizdiğimiz enflasyonun 2020 yılındaki olası rotasını sunmuştuk (bkz. Enflasyonun rotasında tek hane yok, Ekonomist, Sayı 2020/02, 12 Ocak 2020). İşte ocak ayı enflasyonu o rotaya uygun gerçekleşti.
Bu rota, eğer ekonomide olağanüstü bir gelişme olmazsa, yıllık enflasyonun 2020'nin ilk yarısını yüzde 12 dolayında geçireceğini gösteriyor. Rotadan sapma olmazsa, yıllık enflasyon şubat ayında biraz daha yükselip yüzde 13'e yaklaşabilir. Ancak nisan ayında tekrar yüzde 12'nin altına inmesi mümkün görünüyor.
2019'da temmuz ayında yaşanan rotadan sapmanın getirdiği "baz etkisi" nedeniyle, bu yıl temmuz ayında ise 1,5 puan kadar düşüş yaşanması ve yıllık enflasyonun yüzde 10 dolayına inmesi olasılığı var. Yıllık enflasyon bu düşüşten sonra 2020'nin sonuna kadar da o civarda kalacağa benziyor.
Ocak ayında rotadan sapma olmadı ama bunun böyle süreceğinin garantisi yok. Önümüzdeki aylarda yaşanabilecek gelişmeler yıl sonunda bambaşka bir tablo ile karşılaşmamıza neden olabilir.
Merkez Bankası'nın faizleri düşük tutma çabası döviz kurlarında sıçrama riskini canlı tutuyor. İç talepteki canlanma ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma da enflasyon açısından risk yaratıyor.
ÖZEL TANIMLI ENFLASYON
Bu arada ocak ayındaki enflasyonun yoksul kesimler için daha yüksek olduğunu belirtelim. Bunun nedenini, bu ayda enflasyona en büyük katkının gıda fiyatlarındaki artıştan gelmesi oluşturuyor.
Yoksulların bütçesinde gıda harcamalarının payı daha büyük yer kapladığı için, gıda fiyatlarındaki artış yüksek olduğunda bu kesimin enflasyonu da daha yüksek oluyor.
Ulaştırmada fiyat artışlarının hızlandığı dönemlerde ise zenginlerin enflasyonu daha yüksek gerçekleşiyor. Çünkü ulaştırma harcamaları zenginlerin bütçesinde daha büyük yer kaplıyor.
Biz, farklı toplum kesimlerinin enflasyon oranlarını da hesaplayıp zaman zaman sizlere iletiyoruz. Bunlara Ekonomist Özel Tanımlı Enflasyon Göstergeleri adını veriyoruz.
Bu konuda yaptığımız son hesapların sonuçları yandaki tabloda yer alıyor. Buna göre ocak ayında en zenginlerin enflasyonu yüzde 1,22 olurken, en yoksulların enflasyonu ise yüzde 1,75'i buldu. Ocak ayı itibariyle yıllık enflasyonun ise en zenginlerde yüzde 12,75 iken en yoksullarda yüzde 13,02 olduğu görülüyor.
Burada Hane halkı Bütçe Anketi'ne (HBA) dayanan ağırlıklardan hesapladığımız genel enflasyonun da Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) hesapladığı tüketici enflasyonundan farklı çıktığına dikkatinizi çekelim.
Bu durum TÜİK'in hesaplarında kullandığı ağırlıkların sadece HBA'ya değil, kurumsal nüfus anketi, yabancı uyrukluların Türkiye'de yapmış oldukları harcamalar için turizm anketi ve idari kayıtlardan elde edilen harcama ve ciro bilgilerine de dayanmasından kaynaklanıyor.