Özlem Bay / obay@ekonomist.com.tr
Holdingten ayrılmadan önce…
Sabancı Ailesi’nin genç kuşak temsilcileri Ali Sabancı ve Demir Sabancı kuzenler, yurtdışındaki eğitimlerini tamamladıktan sonra uzun yıllar holdingte görev aldılar. O dönem kendilerine mikrofon uzatan Ekonomist, 20’li yaşlardaki iki kuzen ile Sabancı Holding’in gelecek planlarına ilişkin konuşmuştu. O sırada Ali Sabancı Akbank Bahçekapı şubesinde memur, Demir Sabancı ise ABD’deki Toyota fabrikasında işçi pozisyonunda görev yapıyordu. Zaman içinde Ali Sabancı ve Demir Sabancı, holdingten kendi istekleriyle ayrıldılar. Ali Sabancı bugün babasının temellerini attığı Esas Holding’te Pegasus gibi iddialı bir projeye imza atıyor. Demir Sabancı ise yoluna kurduğu Sades Holding ile devam ediyor. Sades çatısı altında; kozmetik perakende markası Gratis, geri dönüşümlü kasalar üreten Odesa Polymer ve VIP hava taşımacılığı yapan Döysa Havacılık şirketleri bulunuyor.
Mehmet Büyükekşi veMehmet Ziylan, iş dünyasının yakından tanıdığı iki isim. Ziylan Grubu’nun veliahtı Mehmet Ziylan ile eniştesiMehmet Büyükekşi, 22 yıl önce Ekonomist’e verdikleri röportajda sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunurken ayakkabı perakendesine yönelik planlarından da bahsediyorlar. Aradan geçen zaman içinde Ziylan Grubu epey yol aldı. Türk ayakkabı perakende sektörünün önemli oyuncularından biri haline geldi. Bunun yanı sıra gayrimenkul son dönemdeki en önemli uğraş alanlarından oldu. İstanbul Sultanbeyli'de Atlas Park'la AVMişine giren grup, diğer taraftan Ataşehir'de bulunan eğlence ve gastronomi projesiWaterGarden'ın inşaatına başladı. Uzun yıllar grupta genel koordinatör olarak görev yapan Mehmet Büyükekşi ise birçok dernek ve kuruluşta görev aldı. 2008 yılından bu yana da Türkiye İhracatçılarMeclisi (TİM) başkanlığını yürütüyor
Zaman, Altınbaş’ı haklı çıkardı
Altınbaş Holding, iş yolculuğunu altı kardeşin omuzlarında yürütüyor. Grupta uyumlu bir yönetim anlayışı var. Altı kardeş her beş yılda bir yönetim kurulu başkanlığı koltuğuna oturuyor. Görev süresi dolan bir sonraki kardeşe ünvanı devrediyor. Halihazırda onursal başkanlığını Ali Altınbaş’ın, yönetim kurulu başkanlığını Vakkas Altınbaş’ın yürüttüğü Altınbaş Holding, 2015’i 9 milyar TL’ye yakın ciro ile kapatacak. Aile fertlerinden, 6Mart 1994’te görüştüğümüz İmam Altınbaş da geçmişte grubun sözcülüğünü ve yönetim kurulu başkanlığını yürüttü. 22 yıl önce görüştüğümüz Altınbaş, o tarihte grubun gelecek planlarına ilişkin iddialı hedefleri olduğunu dile getirmişti. Bugün görüyoruz ki altın ve kuyumculuk ile başlayan faaliyetler, bankacılıktan finansın farklı dallarına, enerjiden akaryakıta, lojistikten eğitime uzanan geniş bir alanda devam ediyor. Yani zaman Altınbaş’ı haklı çıkarıyor.
Mobilyadan farklı alanlara uzanıyor
Çanakkale Biga’dan çıkan Doğtaş, 1990’ların ortalarında bölgesel olmaktan çıkıp ulusal bir marka olma yolunda ilerlemeye başlamıştı. Bu dönemde Ekonomist’e röportaj veren şirketin genç patronu Davut Doğan’ın iddialı hedefleri vardı. Ev tekstiline girme, mobilya yatırımlarını büyütme ve İstanbul’da daha da güçlenme hedefleri olduğundan bahseden Doğan, aradan geçen yıllar içinde gerçekleştirdiği yatırım hamleleriyle markayı büyüttü.Mobilya sektörünün öncü markalarından Kelebek’i de satın alarak bünyesine kattı. Şu anda 32 ülkeye ihracat yapıyor. 202’si Doğtaş, 107’si KelebekMobilya ve 64’ü KelebekMutfak olmak üzere toplam 373 satış noktasında müşterilerine ulaşıyor. 2016’da yurtdışında 20 yeni satış noktası daha açmayı planlayan şirketin 2018 sonu ciro hedefi 1 milyar TL. Doğan’ın bugün mobilya dışında enerji, inşaat ve gıda alanlarında da yatırımları var.
Tek klinikten sağlık grubuna dönüştü
Acıbadem Sağlık Grubu’nun temelleri 1992 yılında 10 doktor ve mali müşavirMehmet Ali Aydınlar’ın bir araya gelmesiyle atıldı. İstanbul Acıbadem’de klinik denilebilecek boyutta küçük bir hastane ile yola çıkan grup, adını da bu semtten aldı. Vizyonerliğiyle grubu bugünkü güçlü konumuna taşıyan Aydınlar, 19 Nisan 1998’de Ekonomist’e verdiği röportajda Türkiye’de sağlık sektörünün nereye gittiğine yönelik öngörülerde bulunuyordu. “Her durakta bir poliklinik açacağız” diyen Aydınlar, zaman içinde sektördeki iddiasını ispatlayan yatırımlar yaptı. Bugün 18 hastane ve 13 tıp merkezi ile Türkiye’nin en büyük sağlık grubuna sahip. Aydınlar, gittiği yabancı ortaklıkla bu yapıyı daha da büyütmeye odaklanmış durumda. 350 milyon TL yatırım gerçekleştirdiği 2015’i 2,1 milyar TL ciro ile kapatacak.
Maslak’ı ilk o, onu da Ekonomist keşfetti
1970’li yıllarda sadece İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) küçük bir kampüsünün yer aldığıMaslak hattının aradan geçen 20 yıl gibi bir sürede dev plazaların merkezi konumuna geleceğinin kimse tahmin edemezdi. Bir kişi hariç. O dönem İTÜ’de öğretim üyeliğinden iş yaşamına geçen mimar Can Elgiz, 1991’deMaslak hattında ilk plaza inşaatını gerçekleştiren yatırımcı oldu. Giz İnşaat Yönetim Kurulu BaşkanıMimar Can Elgiz, Ekonomist’in 27 Haziran 1999 tarihli sayısında, “İşte Maslak’ın plaza fabrikatörü” başlığıyla yayınlanan röportajında, Maslak’ın ilk plazası olan Spring Giz’in inşaatı sırasında çamurdan yürüyemediklerini anlatıyordu. Elgiz, bugüne kadar ‘Giz’ markalı yedi plazayı bölgeye kazandırdı. Maslak-Zincirlikuyu hattında yükselecek sekizinci Giz plazanın inşaatına ise yakında başlayacak.
Turizmin ikizleri şirketlerini paylaştı
ETS Grup, 1990’lı yıllarda iddialı hedefleri olan küçük şirketlerden biriydi. Şirket yönetimini üstelenenMurat veMehmet Ersoy kardeşler, 26 Haziran 1994’te Ekonomist’e verdikleri röportajda gelecek planlarını anlatıyorlardı. O dönem 25 bin turisti turizm bölgelerine taşıyan Ersoy Kardeşler, bugün de sektörün en etkin isimlerinden. Ancak 2012 yılında aldıkları bir kararla, ikiz kardeşler, grup bünyesindeki Atlas Global, ETS Tur,Maxx Royal ve Voyage otellerinin yönetimini paylaşma yoluna gitti. Mehmet Ersoy yönetimindeki ETS Tur bugün Türkiye’deki organize seyahat pazarının yüzde 70’ini kontrol ediyor. ETS’nin bu yıl ulaştığı misafir sayısı ise 1 milyon. Yönetim kurulu başkanlığınıMurat Ersoy’un üstlendiği Atlas Global ise 25 olan uçak sayısını 2020’de 74’e çıkaracak.
Kariyerine 18 yaşında çaycılıkla başladı
Temelleri 1978 yılında atılan Ciner Grubu’nun patronu Turgay Ciner, 17 Ekim 1993’te henüz 37 yaşındayken Ekonomist’e röportaj vermişti. O tarihten sonra herhangi bir medya kuruluşuna röportaj verdiğini zannetmiyoruz. O dönem yaklaşık 100 milyon dolara yakın ciro yapan dört şirketin sahibi olan Turgay Ciner, röportajda, kariyer basamaklarını nasıl tırmandığına, 18 yaşında çaycılık ile başlayan iş hayatına ilişkin samimi açıklamalarda bulunmuştu. İlk partnerleriyle tanışma hikayesinden giriştiği işlerle ilgili geliştirdiği taktiklere kadar pek çok konuyu anlatan Ciner’in sorulara verdiği yanıtlarda, sanayicilikten ve üretimden uzak, tüccar bir bakış açısı çizdiği göze çarpıyor. Aradan geçen 22 yılda Ciner çok farklı girişimlerde bulundu. Bugün ana faaliyet alanları madencilik, enerji, medya ve denizcilik sektörleri olan şirketi, 9 bin 700 kişiye istihdam sağlıyor.
Lüks gayrimenkulün adresi oldu
Türkiye ekonomisinin lokomotifi yakıştırmasının yapıldığı yıllarda hazır giyimsektörüne omuz veren bir ithalatçı vardı.Hemen her fabrikanın sahip olmayı arzuladığı Juki başta olmak üzere dünya markası makinaların ithalatını yapan AstaşGrubu, yıllarca sektöre emek verdi. Ekonomist’in 1Mart 1998 tarihli sayısına haber olan Astaş’ın kurucusu Vedat Aşçı, her ne kadarmakine ithalatına devametse de, 2000’li yıllarda yönünü gayrimenkule ve turizme çevirdi. Bizce iyi de etti. Çünkü yıllarca dünyanın en iyi makinalarını hazır giyimin hizmetine sunan Astaş, bugün Türkiye’ye getirdiği dünyanın en önemlimarkaları ile gayrimenkul ve turizmin çıtasını yükseltiyor. Vedat Aşçı, Kempinski Residences Astoria ve Astoria AVMile başlayan yatırımlarını Bellevue ResidencesManaged by Kempinski ile devamettirdi.Maçka Residences InteriorDesing by Armani/CasaManaged by Kempinski’nin yanı sıraMandarin ile de el sıkıştı.
Damat’ı ABD’lilerle evlendirdi
1990’lı yılların küçük ama hedefleri büyük şirketi Damat da Ekonomist’in sayfalarında yer bulmuştu. Şirketin genç patronu Süleyman Orakçıoğlu, 1996 yılında verdiği röportajda gelecek stratejilerini anlatmıştı. Üretimde 500 ayrı kalıp kullandıklarını ve bu sayede de müşterilerine çok farklı kreasyonlar sunabildiklerinden bahsetmişti. Bu ve farklı stratejiler zaman içerisinde Damat başta olmak üzere üç girişim markasını bünyesinde barındıran Orka’yı çok farklı noktalara taşıdı. Şirket, 2013’te yüzde 22’lik hissesini ABD’li Investcorp’a satmasının ardından büyük bir değişim ve dönüşüm sürecine girdi. Bu yıl yüzde 34 büyüyerek cirosunu 400 milyon TL’ye çıkaran, mağaza sayısını ise 260’a ulaştıran Orka Group, 2016’da yurtdışında atılım yapmaya hazırlanıyor.
Krizde dış pazarlara yöneldi
Türkiye otomotiv sektörünün kalbi olan Bursa’da ana sektörün taleplerinin yan sanayinin de gelişmesine katkıda bulunduğu bir gerçek. İbrahim Orhan’ın temellerini 1972’de attığı Orhan Holding, Bursa’da etkin yatırımlarıyla otomobil iş kolunun ve yan sanayinin gelişmesinde önemli katkıları olan şirketlerden biri. Renault fabrikasında şantiye şefliği yaptığı sırada otomotiv sektörü ile tanışan ve üç kişiyle teknik malzeme şirketini kuran Orhan, bugün 7 bin 500 çalışanı ve 13 ülkede 31 fabrikası olan 1 milyar dolar cirolu bir şirketin onursal başkanı. Bayrağı oğluMurat Orhan’a bırakan İbrahim Orhan, 27 Nisan 1997’de Ekonomist’e verdiği röportajda 1994 krizinde satışlarının yarıya düştüğünden ve çareyi dış pazarlara açılmakta bulduklarından bahsediyor. Şirketin bugün geldiği nokta, dış pazarlara açılmanın ne kadar doğru bir adım olduğunu kanıtlıyor.