Merkez'in tahminleri enflasyona yetişemiyor

06 Ağustos 2018
Enflasyonda nisan ayında başlayan yükseliş sürüyor. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) enflasyonu temmuz ayında yüzde 0,55 olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayındaki tüketici enflasyonu bundan çok daha düşük ve yüzde 0,15 düzeyindeydi.

DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr

Bu yıl temmuz ayındaki tüketici enflasyonu daha yüksek olunca yıllık enflasyonda da yükseliş yaşandı. Haziran ayında yüzde 15,39 olan yıllık tüketici enflasyonu temmuz ayında yüzde enflasyon tahminlerine ciddi oranda zam yapmak zorunda kaldı.

Önceki raporda yüzde 8,4 olan 2018 yıl sonu enflasyon tahmini bu raporda yüzde 13,4'e (yüzde 12,5-14,3 aralığının orta noktası) yükseltildi. Önceki raporda yüzde 6,5 olan 2019 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 9,3'e (yüzde 7,6-11 aralığının orta noktası) çıkarıldı.

Önceki raporda enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı söylemiyle 2020 yıl sonu enflasyon tahmininin 15,85'e çıktı. Böylece yıllık tüketici enflasyonunda haziran ayında yaşanan yükseliş 0,46 puan olurken, son dört ayda yaşanan artış ise 5,61 puanı buldu.

Tüketici enflasyonu yanında üretici enflasyonunda da yükseliş devam ediyor. Üstelik üretici enflasyonu tüketici enflasyonundan çok daha yükseklerde uçuyor. Geçen yılın temmuz ayında yüzde 0,72 olan Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) enflasyonu bu yılın aynı ayında yüzde 1,77'ye yükseldi.

Hal böyle olunca haziran ayında yüzde 23,71 olan yıllık üretici enflasyonu da temmuz ayında yüzde 25'i buldu. Dolar kurundaki değişim gibi maliyetleri etkileyen gelişmeler üretici fiyatlarına tüketici fiyatlarından daha hızlı ve de daha yüksek oranda yansıyor.

Bu nedenle de üretici enflasyonunun dalga boyu tüketici enflasyonundan daha geniş oluyor. Ancak üretici fiyatlarındaki artış da olduğu yerde kalmıyor ve bir süre sonra tüketici fiyatlarına yansıyor. Bu nedenle yıllık üretici enflasyonunun temmuz ayında yüzde 25'i bulması tüketici enflasyonunun geleceği konusunda da kaygı yaratıyor.



MERKEZ'İN SON TAHMİNLERİ
Geçen hafta temmuz ayı enflasyon verilerinin açıklanmasından birkaç gün önce Merkez Bankası 2018'in üçüncü Enflasyon Raporu'nu yayınlamıştı. Önceki raporun yayınlandığı nisan ayından bu yana yaşanan gelişmeler yüzünden Merkez Bankası bu rapordaenflasyon tahminlerine ciddi oranda zam yapmak zorunda kaldı.

Önceki raporda yüzde 8,4 olan 2018 yıl sonu enflasyon tahmini bu raporda yüzde 13,4'e (yüzde 12,5-14,3 aralığının orta noktası) yükseltildi. Önceki raporda yüzde 6,5 olan 2019 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 9,3'e (yüzde 7,6-11 aralığının orta noktası) çıkarıldı.

Önceki raporda enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı söylemiyle 2020 yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 5 olduğu ifade ediliyordu. Bu son raporda 2020 yıl sonu enflasyon tahmini de yüzde 6,7'ye (yüzde 4,8-8,6 aralığının orta noktası) yükseltildi. Böylece enflasyonda yüzde 5'lik hedefe ulaşma umudu 2021'e ötelenmiş oldu.

Merkez Bankası'nın enflasyon tahminleri uzun zamandan beri gerçekleşmelere yetişemiyor. Enflasyonda gerçekleşmeler Merkez Bankası'nın tahminlerini sürekli aşıyor. Bu son Enflasyon Raporu'ndaki görülmemiş ölçüdeki yukarı yönlü revizyona rağmen korkarız ki yine aynı şey olacak.

Çünkü bizim hesaplarımız yılın kalan döneminde aylık enflasyon oranlarının hep "mevsim normalleri" (son 10 yılın ortalaması) dolayında çıkması halinde bile yıl sonunda yıllık enflasyonun yüzde 14-14,5 arasında olacağını gösteriyor.

Yılın kalan döneminde aylık enflasyon oranlarının mevsim normallerini son dönemdeki gibi aşmaya devam etmesi halinde ise yıl sonunda yıllık enflasyon yüzde 17,5 dolayını bulacak. Maalesef döviz kurlarındaki yükselişin devam etmesi ve elektrik ve doğal gaza gelen zamlardan sonra bu ikinci senaryonun gerçekleşme ihtimali daha da artmış bulunuyor.

Enflasyonun düşüşe geçmesi için öncelikle Merkez Bankası'nın enflasyon tahminlerini daha gerçekçi olarak belirlemesi, sonrasında da buna uygun sıkı bir para politikası uygulaması gerekiyor. Aksi takdirde enflasyonda işler daha da kötüye gideceğe benziyor.