Merkez'in faiz artışı kura nefes aldırıyor

21 Mart 2017
FED ve TCMB’den ardı ardına gelen faiz artışları, kuru aşağı çekerek dolar/ TL’yi 3,60 desteğine kadar getirdi. Küresel tahvil faizlerinde görülen yükseliş, kur etkisi ve çift haneli enflasyon gösterge faizde de yukarı yönlü baskıyı artırıyor.

GÖZDE YENİOVA
gyeniova@ekonomist.com.tr

Kurdaki geri çekilmeler beklenen yukarı hareket için alım fırsatı olabilecekken, faizlerde beklenen yükseliş de mevduat önerilerini getiriyor. Geçen hafta piyasada gözler, önce Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararındaydı. FED, faizleri 0,25 baz puan artırarak beklentileri karşıladı.

Ancak yıl içinde dört faiz artışı yapacağı beklentisi üçte kalınca, çok sert hareketler görülmedi. Böylece dolarda değer kaybı yaşandı. Ardından dikkatler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına çevrildi. TCMB, yaptığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında Geç Likidite Penceresi (GLP) borç verme faiz oranını yüzde 11’den yüzde 11,75’e yükseltirken, haftalık repo faizi ve faiz koridorunun üst bandında bir değişikliğe gitmedi.

FED’den gelen güvercin ve ılımlı açıklamalar, PPK’nın daha yumuşak bir adım ile geleceği beklentisini artırmıştı. Parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesinin nedeni olarak da enflasyon gösteriliyor.

Bu ortamda risk almak istemeyen yatırımcılar için en iyi tercihin mevduat olduğu ifade ediliyor. Merkez Bankası’nın faiz artırımlarıyla birlikte mevduat faizlerinde yükseliş beklentisi var. Yine kurda 3,60 desteğinin kırılmasıyla 3,55’lere doğru hareket olabilir. Ancak kurdaki aşağı hareketlerde döviz tarafında da pozisyonların açılabileceği uzmanlarca ifade ediliyor.


İLAVE SIKILAŞTIRMA OLABİLİR
Para politikası cephesinde enflasyonda belirgin bir iyileşme görülene kadar sıkı duruşun korunacağı, ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceği belirtiliyor. Bu çerçevede uzmanlara göre fiyat istikrarı amacıyla bütün araçların kullanılacağının söylenmesi, GLP ile fonlamanın bu konuda şöyle konuşuyor: “Mevcut fonlama yapısı sürerse fonlama maliyeti yüzde 10,80 seviyelerinden yüzde

11,50’ye kadar yükselecek. Ancak sadece geç likidite faizinde bir artışın olması, her ne kadar TCMB enflasyon görünümünde düzelme oluncaya kadar devam edeceğini belirtse de, sıkı duruşun geçici olabileceği yönündeki algıyı güçlendirebilir. TCMB’nin proaktif davranarak GLP faizini artırması, önümüzdeki günlerde TL üzerindeki yukarı yönlü baskıyı sınırlayabilir."

BEKLENTİLER NE YÖNDE?
Ocak ayından bu yana 3.55-3.90 aralığında dalgalanan dolarda ne bekleniyor? FED sonrası 3,70’in altına çekilen dolar/TL kuru, 3,61’lere kadar gevşedi. TCMB kararıyla da gerileyen dolar/TL’de 3,60’ın altına sarkan bir eğilim görülmedi.

Gösterge faizde ise yüzde 11,60 kritik direnci test edilmeye devam ediliyor. FED’in normalleşme adımlarının etkisiyle küresel tahvil faizlerinde görülen yükseliş trendine ek olarak kur etkisi ve çift haneli rakamlara çıkan enflasyon, faizde de yukarı yönlü baskıyı artırıyor.

Dışarda FED toplantısının atlatılması ile birlikte küresel risk iştahında görülen iyileşme, içeride ise Merkez Bankası’nın para politikasında sıkı duruşunu koruyacağını açıklaması, Türk Lirası cinsi varlıklar üzerinde oluşan baskıyı azalttı. Bu gelişmeler ışığında referandum sürecine kadar dövizde yatay ve dengeli bir fiyatlama bekleniyor.

ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Yönetici Direktörü Vedat Mizrahi, önümüzdeki günlerde piyasayı GLP’den fonlamaya devam edecek olan Merkez Bankası’nın ağırlıklı ortalama faiz oranını yüzde 11,5 seviyelerine kadar çekebileceğini söylüyor. Mizrahi, “Geçen ay olduğu gibi Merkez Bankası ilk günlerde ağırlıklı ortalama fonlama faizini çok değiştirmeyerek kur tepkisini görmeye çalışacak ve oluşan piyasa tepkisine göre kademeli olarak bu faizi yukarı çekecek” diyor.



MEVDUATA DİKKAT
Piyasada tezgah altı denilen piyasa mevduat faizi oranında büyük bankalarda bile yüzde 11 hatta yüzde 12 üzeri seviyeler telaffuz ediliyor. Bankaların geneline bakıldığında ise yüzde 10’lar civarında oranlar söz konusu.

IKON Menkul Genel Müdürü Engin Kuru, dolardaki yükselişin enflasyona geçişkenliğinin önümüzdeki aylarda da süreceğini söylüyor. Kuru, bankaların mevduat toplayabilmek ve kredi verebilmek için enflasyon oranının üzerinde faiz vermesi gerektiği düşünüldüğünde de mevduat faizinde artış eğilimi öngördüğünü ifade ediyor.

Engin Kuru, “TCMB’nin sıkı duruşu ve Gıda Komitesi’nin enflasyonu düşürmeye yönelik politikaları başarılı olursa, bankalar mevduat faizi konusunda rahatlayabilir, kredi faizleri gerileyebilir ve ekonomik canlılık tekrar rayına oturabilir. Yani enflasyonun kontrol altına alınması hatta mümkünse düşürülmesi, birbirini etkileyen negatif faktörlerin sona ermesi için de bir zorunluluk” diyor.



ENFLASYON ETKİLİ OLUYOR
FED’in neden olduğu iyimserliğe aldanıp toplantıyı pas geçmeyen TCMB’nin kurda hatırı sayılır bir düşüş elde etmek için iyi bir fırsat elde ettiğini söyleyen Işık FX Başanalisti Gizmen Nal-bantlı, bu kararın son dönemde azalan volatiliteyi daha da aşağı iteceğini belirtiyor.

“Hem FED’in hem de TCMB’nin kararlarının TL’yi desteklemesi sonrası kurda aşağı yönlü hareket hızlandı” diyen Nalbantlı’ya göre, kurda kısa vadede 3,67-3,69 bölgesinin altında satış baskısı devam edebilir.

Orta vadeli kritik seviyenin ise 3,55 olduğu söylenebilir. Bu bölgeden hem spot hem de fx piyasalarında alımlar geldiğine dikkat çeken Nalbantlı’ya göre, referanduma kadar 3,55-3,75 bölgesinde yatay hareket devam edebilir.

Gösterge faizlerde de yüzde 11,60 kritik direncinin test edilmeye devam ettiğini söyleyen Gizmen Nalbantlı, “2008 krizi sonra görülen tahvil rallisinden sonraki sekiz yıllık süreçte bu seviye dört kez test edilmesine rağmen geçilemedi. Bu seviyenin geçilmesi ve yüzde 13-15 bölgesine oluşabilecek hareket, Türk varlıkları için negatif olarak algılanacak” diyor.