Merkez enflasyona yine mağlup oldu

10 Ocak 2016
orhankaraca
Enflasyon 2015'i yüzde 5'lik hedefin 3,8 puan üzerinde kapattı. Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) enflasyonu aralık ayında yüzde 0,21 olarak gerçekleşti. Bu oran yüzde 0,15 dolayında bulunan “mevsim normalleri”ne (son 10 yılın ortalaması) çok yakın.

DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr

Ancak 2014’ün aralık ayında fiyatlar genel seviyesinde yüzde 0,44 oranında düşüş yaşanmıştı. 2015’te bu negatif enflasyonun yerine düşük de olsa pozitif bir enflasyon hesaba girince, aralık ayında yıllık enflasyonda da yükseliş yaşandı. Kasım ayında yüzde 8,10 düzeyinde bulunan yıllık enflasyon aralık ayında yüzde 8,81'e tırmandı.
Aralık ayında enflasyonun önceki yılki seviyesinden yüksek çıkmasında üç faktör rol oynadı. Birincisi, gıda fiyatları hem önceki yılki seviyesinin hem de mevsim normallerinin üzerinde artış gösterdi. İkincisi, petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ulaştırma grubunda fiyatlar gerilese de, kurlardaki yükseliş yüzünden bu gerileme önceki yılki seviyesinin çok altında kaldı.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın

88Üçüncüsü, muhtemelen yine kur artışlarının yansımasıyla, giyim ve ayakkabıda sezon indirimleri önceki yılki seviyesinin epey altında gerçekleşti. Yani 2015’in genelinde olduğu gibi aralık ayında da enflasyonu kurlardaki artış ile gıda fiyatları yükseltti.

HEDEFLER KARAVANA
2015’in enflasyon hedefi yüzde 5’ti. Yıllık enflasyon hedefi 2012 yılından bu yana yüzde 5'te sabitlenmiş bulunuyor. Gerçekleşme bu hedefin 3,8 puan üzerinde çıktı. Böylece hedefin etrafındaki 2'şer puanlık belirsizlik aralığının bile üzerine çıkıldı. Bu nedenle Merkez Bankası için yine hükümete bu konuda bir mektup yazıp hesap verme sorumluluğu doğdu. Son üç yıldır üst üste aynı durum yaşanıyor.

Türkiye’de 2006 yılından bu yana para politikasında enflasyon hedeflemesi rejimi uygulanıyor. 2015 yılıyla birlikte bu uygulamada 10 yıl geride kaldı. Maalesef bu 10 yılın bilançosu pek parlak değil. Bu dönemde enflasyon hedefleri sadece iki kez tutturulabildi.

Bunda da 2008-2009 küresel krizinin etkisi ve enflasyon hedeflerinin yükseltilmesi rol oynadı. Yani enflasyon hedeflemesi uygulamasında son derece başarısız durumdayız. 2002-2005 arasındaki “örtük hedefleme”yi de dikkate alırsak bilanço biraz düzeliyor. Çünkü bu dönemde enflasyon dört yıl üst üste hedefin altında kalmıştı. Ancak örtük hedefleme dönemi de dikkate alınsa bile toplam bilançoda yine de başarısız bir tablo ortaya çıkıyor.

TAHMİNLER DE TUTMUYOR
İşin kötü tarafı, Merkez Bankası enflasyonda kendi tahminlerini tutturma konusunda da pek başarılı değil. Mesela 2015 yılına girilirken enflasyon tahmini yüzde 6,1’di. Üstelik bu tahmin ocak ayında yüzde 5,5’e indirilmişti.

Yıl sonu enflasyon tahmini nisan ayında yüzde 6,8’e, temmuz ayında yüzde 6,9’a ve son olarak da ekim ayında yüzde 7,9’a çıkarıldı. Bu tahminlerden sonuncusu bile tutmadı. Oysa bizim bu sayfalarda defalarca yazdığımız gibi, yılın ikinci yarısında olumsuza dönecek olan “baz etkisi” nedeniyle, 2015’in yüzde 8-9’luk bir enflasyonla kapanma ihtimalinin yüksek olduğu daha yılın başından belliydi.

Hal böyleyken Merkez Bankası'nın hayalci tahminlerde bulunması, hedeflerin tutturulamaması yanında, kendisine olan güveni sarsan ikinci faktör oluyor. Merkez Bankası'nın ya daha gerçekçi tahminlerde bulunması, ya da bundan da iyisi enflasyonu tahmin ettiği yere çekecek bir para politikası uygulaması gerekiyor.

2016’nın enflasyon hedefi yine yüzde 5. Merkez Bankası'nın yıl sonu tahmini ise şu anda yüzde 6,5 düzeyinde. Ancak bizim hesaplarımız şu anda 2016 için yine yüzde 8-9 arasında bir enflasyona işaret ediyor. Bu ayın sonunda 2016’nın ilk Enflasyon Raporu yayınlanacak. Bu raporda enflasyon tahmininin daha gerçekçi bir düzeye mi getirileceğini yoksa hayalci tahminlere devam mı edileceğini izleyeceğiz.