2014 yılında ‘Satın Alma Liderleri’ olarak başlattığımız araştırmayı, 2022 yılında ‘Satın Alma ve Tedarik Liderleri’ olarak değiştirdik ve yolumuza devam ediyoruz. Bu değişim dönüşüm sürecinde araştırmamızı destekleyen KoçZer Genel Müdürü Serhan Turfan’a ve ekibine teşekkür ediyorum.
Satın alma ve tedarik zinciri dünyasında değişim tüm hızıyla devam ederken, bu sürecin yönetimini üstlenen liderlerini her yıl olduğu gibi bu yıl da “Türkiye’nin En Güçlü 50 Satın Alma ve Tedarik Lideri” listesinde buluşturduk. Editör arkadaşım Ayşegül Sakarya Pehlivan’ın hazırladığı araştırmanın sonuçlarını, kapak haberimizde detaylıca okuyacaksınız.
Araştırmada özellikle dikkatimi çeken iki konuya değinmek istiyorum. Enflasyon ve maliyet artışları nedeniyle maliyet kontrolü liderlerin önceliğinde olmaya devam edecek. Bunun yanında dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik de liderlerin gündeminde olacak.
Diğer taraftan, ikinci konu pandemi ve ticaret savaşlarının ardından tedarik zincirlerindeki kırılmaların, yerel veya bölgesel tedarik zinciri yapılarını daha ön plana çıkarıyor olması. ABD’de başkanlık seçimlerinin ardından Trump’un seçilmesi durumunda ticaret savaşlarının Türkiye’nin lehine avantajlar sağlayabileceği üzerinde de duruluyor.
Bu haftaki sayımızda ayakkabı sektörünün verdiği SOS sinyallerini, turizmde hedeflerin tutmaması ihtimalini ve ailesi fındık üreticisi bir gazeteci olarak, fındık taban fiyatı ile ilgili beklentileri içeren haberleri de ayrıca dikkatinize sunuyorum.
Sadece turizm, ayakkabı, tarım alanında değil, birçok alanda, düşük kurun yarattığı sorunlar, krediye ulaşımın zorlaşmasının işletme sermayelerine olan negatif etkisi, vergi paketlerinin verdiği rahatsızlıklar, gelir dağılımı eşitsizliğinin yarattığı tahribat gibi sorunlar karşımıza çıkıyor.
Evet yeni ekonomi yönetiminin işi hiç kolay değil. Enflasyon, kalıcı olarak düşmeden de bu sorunlar yumağının kalıcı olarak çözülmesi zor. Ekonomi yönetiminin zamana ihtiyacı var; ancak vatandaşta ve işletmelerde bu zamanı verebilecek sabır kalmadı gibi görünüyor. Ekonomi yönetiminin bir terzi inceliğinde daralan yerleri biraz genişletmesinde, bollaşan yerleri sıkılaştırmasında fayda var.
Son bir not: Geçen hafta içinde Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin Ekonomi Basını Başarı Ödülleri Töreni’nde Bolulu iş insanı Yılmaz Soycan ile birlikte, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdullah Alemdar ve Bolu-Gerede Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ersin Kaşka ile konuşma imkanı buldum. Başkanların bir beklentisi var: Ankara’dan başlayarak Bolu, Düzce, Adapazarı üzerinden bir tren hattı olması...
Burada yolcunun yanında ilave Karadeniz limanlarına ulaşan hatlarla yük taşımacılığının yapılması. Başkanlar, bölgenin bu hattı doldurabilecek kapasitede olduğunu söylüyor. Bu öneriyi de Ulaştırma Bakanlığı’nın ve kamuoyunun dikkatine sunuyorum.
Sağlıkla kalın…