CEREN ORAL
coral@ekonomist.com.tr
Piyasalarda son dönemde en çok konuşulan konuyu döviz kurlarındaki yükseliş oluşturuyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) verilerine göre, 2017'ye 3,54'ten başlayan dolar/TL ilk çeyreği 3,64'ten, 2017'ye 3,71'den başlayan Euro/TL ise ilk çeyreği 3,89'dan kapatmıştı.
2017 sonunda ise dolar/TL 3,78'e, Euro/TL 4,52'ye yükseldi. Bu yılın ilk çeyreğinde ise dolar kuru 3,96'ya, Euro kuru 4,88'e çıktı. Nisan ayına ise 3,96 ile başlayan dolar/TL 23 Mayıs'ta 4,92'ye kadar yükseldi. Geçen hafta itibarıyla dolar/ TL 4,50'lerde, Euro/TL 5,25'lerde seyrediyordu.
DÖVİZ POZİSYONLARI
Dövizdeki bu dalgalanmaların döviz açığı ve döviz fazlası bulunan şirketler için ayrı bir önemi var. Bir şirketin döviz varlıkları ve döviz yükümlülükleri arasındaki farkın pozitif olması, net döviz fazlası olduğu anlamına geliyor. Döviz fazlası olan şirketler, kur yükseldiğinde kur farkı geliri, kur düştüğünde kur farkı zararı yazıyor.
Döviz açığı olan şirketlerin ise kur yükseldiğinde kur farkı zararı, kur düştüğünde kur farkı geliri artıyor. Biz de dövizdeki hareketin olumlu ve olumsuz etkilediği şirketleri belirledik.
2018 ilk çeyrek bilanço sonuçlarına göre, bankaları ve iştiraki banka olan holdingleri liste dışında bırakarak döviz fazlası ve döviz açığı olan ilk 10 şirketi sıraladık. Söz konusu bu 20 şirketin 2017 ilk çeyrekteki döviz pozisyonlarına da tabloda yer verdik.
NASIL DEĞİŞTİ?
2018 ilk çeyrekte döviz fazlasıyla öne çıkan şirketler arasında Soda Sanayii, Enka İnşaat, T. Şişecam, TAV Havalimanları, Tüpraş yer alıyor. 2017 ilk çeyrek ile kıyasladığımızda Soda Sanayii, T. Şişecam ve TAV Havalimanları'nın artıda olan yabancı para net pozisyonlarını büyüttüğü görülüyor. Bunda, şirketlerin satışlarında döviz bazlı gelirlerin yüksek, finansal pozisyonun güçlü olmasının etkisi var.
2018 ilk çeyrekte döviz pozisyonu ekside olan şirketler listesinde ise Türk Hava Yolları (THY), Türk Telekom (TT), Anadolu Grubu Holding, Zorlu Enerji, Migros gibi şirketler var.
2017 ilk çeyreğe göre, listedeki 10 şirketin yedisinin açık pozisyonunun arttığı görülüyor. Ancak bu şirketlerin döviz pozisyonlarını yönetmede türev araçlarını çok etkili kullandığı ve döviz açığının neden olduğu risklerin büyük ölçüde ortadan kalktığı kaydediliyor.
HEDGİNG'İN ÖNEMİ
Piyasada belirsizliklerin arttığı dönemlerde döviz açığı yüksek şirketler daha fazla bilanço riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu şirketler faaliyet kârı elde etseler bile finansman gideriyle zarara geçebiliyor. Bu noktada 'hedging' mekanizması önem taşıyor.
Ahlatcı Yatırım'dan Muammer Demir, hedge etmeyi şirketin dövizli işlemin yapıldığı günde döviz kurunu sabitleyerek kur riskinden korunması olarak tanımlıyor. Demir, "Böylece şirket, dövizdeki sert dalgalanmalardan, belirsizliklerden ve yüksek kambiyo zararından korunuyor" diyor. Muammer Demir, şirketlerin kurdaki dalgalanmalara karşı türev enstrümanları kullanarak etkin risk ve maliyet yönetimi yapılabileceğine ve zararı sınırlayabileceğine de değiniyor.
ÖRNEK ŞİRKETLER
GCM Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan, döviz fazlasında cam, savunma ve ilaç sanayiinin önde olduğunu, enerji ile gıda ve gıda perakendede yüksek döviz açığı bulunduğunu söylüyor.
"Erdemir'in döviz açığı yüksek ama güçlü ihracat gelirleri bu açığın etkisini azaltıyor" diyen Erkan, Tüpraş'ın doğal hedge yaparak ve türev araçlarla döviz riskini koruduğunu aktarıyor. Erkan, Tüpraş'ın kur farklarını ürün satış fiyatlarına yansıttığını ve operasyonel faaliyetlerden kur zararını en aza indirdiğini de belirtiyor.
Enver Erkan, THY, TT ve Anadolu Grubu Holding'teki yüksek döviz açığının nedenini ise şöyle açıklıyor: "Dolar cinsinden bilanço tutan THY'nin açık pozisyonu Euro, Japon Yeni gibi para birimlerinden oluşuyor.
Özellikle Japon Yeni'nden açık pozisyonu finansman kalemlerini olumsuz etkiliyor ve zararda etkili oluyor. TT'nin dolar ve Euro açık pozisyonu var. Finansal yükümlülükleri fazla olan şirket ikinci çeyrekte de kur farklarından negatif etkilenebilir. Anadolu Grubu Holding'te de dolar ağırlıklı açık pozisyon oldukça yüksek."
YATIRIMCILAR NE YAPSIN?
Global Menkul Değerler Stratejisti Rıdvan Baştürk, yatırımcıların sadece bu verilerebakarak yatırım yapmasının çok doğru olmayacağı kanaatinde.
Baştürk, bunu, "Euro üzerinden yükümlülüğü bulunan bir şirketin Euro'nun TL karşısında değer kazanmasından olumsuz etkilenmesi beklenirken satış gelirlerinin Euro bazlı olması bu olumsuzluğu ortadan kaldırabilir" diyerek örneklendiriyor.
Rıdvan Baştürk, yatırımcılara önerilerini şöyle sıralıyor: "Şirketlerin operasyonları takip edilmeli. Satılan ürünlerin ve maliyetlerin para birimi de önemli. Ancak döviz açığı olan ve gelirleri TL bazlı olan şirketler için TL'deki olası değer kayıpları risk teşkil ederken değer kazanımları olumlu olacak. Bunu ikinci çeyrek bilançolarında daha net göreceğiz.
Çünkü 30 Nisan-23 Mayıs arasında TL yüzde 20 değer kaybetti. Bu süreçte döviz ödemesi olan ve pozisyonlarını hedge etmeyen şirketlerin zarara uğraması kaçınılmaz. Migros, TT, Anadolu Efes, Zorlu Enerji, Coca Cola İçecek bu açıdan riskli. Arçelik, Ford Otosan ve Tofaş gibi ihracat yapan ve geliri dövize dayalı şirketler ise TL'deki değer kayıplarından olumlu faydalanacak."
YUNUS KAYA ALNUS YATIRIM ARAŞTIRMA MUDURU "BORSAYI DÜŞÜREN BEŞ ANA ETKEN VAR"
"BİST 100 Endeksi, geçen hafta 106.500'e kadar çıktıktan sonra düşeşe geçti ve 99.000'lere kadar geriledi. Borsadaki düşüşte beş etken olduğunu gözlemledik:
İTALYA HÜKÜMET KRİZİNİN BÜYÜMESİ
İtalya'da Beş Yıldız+Lig ortaklığının cumhurbaşkanı tarafından veto edilip yerine teknokrat hükümeti kurulmaya çalışılması piyasalarda satışlara yol açtı.
ASELSAN ARZI
31 Mayıs-1 Haziran'daki Aselsan halka arzına katılmak için yapılan satışlar endeksi aşağı çekti.
TEMETTÜ ETKİSİ
BİST-100 ve BİST-30 endekslerinde nakit temettülere göre düzeltme yapılmıyor ve nakit temettü ödemelerinde endeksler gerileyebiliyor. 29 Mayıs'ta Erdemir, Anadolu Efes, Mavi Giyim, 30 Mayıs'ta Soda Sanayii ve Alarko GYO temettü ödemeleri BİST'i yaklaşık 1.000 puan aşağı çekti.
'HERİF'İN SATIŞLARI
Piyasada 'herif' olarak bilinen yatırımcı, geçen hafta borsada yaklaşık 450 milyon TL'lik satış yaptı. Borsa, bu kadar büyük satış rakamını karşılamakta zorlandı.
TİCARET SAVAŞLARI
ABD Başkanı Donald Trump'un getirdiği yeni gümrük vergileriyle dış ticaret savaşları yeniden alevlendi. Piyasalar da bu savaşın kazananının olmayacağını ispatladı."