TALAT YESİLOGLU
tyesil@ekonomist.com.tr
Önümüzde birbiriyle bağlantılı olan iki sorunun yarattığı ağır bir tablo var. Birincisi, döviz kurlarının hızlı yükselişi nedeniyle şirket bilançolarında yarattığı ağır hasar.
Kur artışının, özellikle dış borçlara ne kadar bir maliyet çıkardığını merak ediyorsanız, lütfen yazı işleri müdürümüz Orhan'ın 'Gösterge' sayfasına bakın.
İkincisi de 'geçişkenlik' ilkesi çalıştı ve enflasyon patladı! Üstelik Son 15 yıldaki en yüksek seviyelere yaklaştık. Tüketici enflasyonu yüzde 25'e dayandı.
Üretici enflasyonunun da yüzde 46'ya dayanması, düşüş konusunda maalesef arzu edilen iyimserliği yaratmıyor. TL'de kredi maliyetleri yüzde 40'ı aşan üreticinin mali yapısı ortada iken, önümüzdeki dönemde fiyat artışına duyarsız kalacağını düşünmek, bana fazla iyimserlik gibi geliyor.
Koşullar bu halde iken ne yapacağız? Elbette küsüp oyundan çekilecek halimiz yok. Doğal olarak ekonomide dalgalanma yaşandığında tüketicide oluşan doğal refleksler var. Bunları iyi okumak gerekiyor. Üstelik bu deneyimleri yakın süreçte iki kez yaşadık.
2001 ve 2008'de global kriz dönemindeki tüketici davranışlarının, alışkanlıklarının ne olduğunu anımsamak gerekiyor. Tabii, koşulların hiç değişmediğini varsayacak değiliz. Üstelik, tüketici grubuna yeni kuşaklar katıldı. Demografideki değişimi iyi okumak, dijitalleşen yapıya, mobil yaşamdaki dönüşüme dikkat etmek gerekiyor.
Burcu ve Ayşegül'ün hazırladığı Franchise100 araştırması bize 'enseyi karartmayalım' mesajını net bir şekilde veriyor. Her sıkıntının, yeni bir çıkışın yolunu açacağını unutmamalıyız.
Avrupa'nın en büyük franchise zincirine sahip olan bir ülke olarak markalarımız, ekonomideki koşullara uyum konusunda sıkıntı yaşamıyor. Nitekim, zincire yeni katılacak girişimcilere yönelik koşullarında 'döviz yerine TL' değişimini hemen uyguladı. Polisiye tedbirleri beklemeden, ekonomideki gidişatı gözlemleyerek.
Yeni ekonomik koşulların girişimcilerin yönlerini daha dikkatli çizmelerine yol açacağını söylememe gerek yok. Yolunu iyi araştırmanın sonuçlarını iyi analizle ve konseptle birleştirenlerin rakiplerine epey fark atacağını söyleyebilirim. Bu markaları da önümüzdeki dönemde daha çok göreceğiz...
Pozitif enerjinin egemen olduğu bir hafta diliyorum.