Kongrede umutlar 2019 yılına kaldı

21 Eylül 2016
Kongre turizminde son 10 yılda ciddi bir atak yapan Türkiye, 2015’te dünyada 18’inci sıraya kadar çıkmıştı. Ancak terör saldırıları ve 15 Temmuz darbe girişiminin etkisiyle bu yıl birçok kongre iptal edilirken rakamlar 2006 yılının gerisine düştü.

LEVENT GÖKMEN
lgokmen@ekonomist.com.tr

3091
Oteller ve kongre merkezleri hanelerine zarar yazarken, kongre planlamalarının üç yıl önceden yapılması nedeniyle umutlar 2019’a ertelendi.

Türkiye, uluslararası standartlardaki otelleri, kongre merkezleri ve ulaşım konusunda sağladığı imkanlarla kongre turizminde son 10 yılda önemli bir atak yaptı. İstanbul birçok uluslararası kongreye ev sahipliği yaparak bir dünya markası haline geldi.

Ancak 2013 yılında Gezi olayları ile başlayan ve 2015’te terör saldırıları ile devam eden süreç Türkiye'nin güvenli ülke algısını zedeledi. Bunun üzerine 15 Temmuz darbe girişimi de eklenince bu yıl ve önümüzdeki yıllarda tüm hazırlıkları tamamlanan birçok kongre iptal edilip alternatif des-tinasyonlara kaydırıldı. Bu gelişmenin ardından takvimi üç yıl önceden belirlenen kongre turizminde umutlar 2019’a ötelendi.

Kongre turizminden yılda 3,5 milyar dolarlık gelir elde ettiği tahmin edilen Türkiye'de bu alandaki büyümenin motoru İstanbul. Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Derneği (ICCA) verilerine göre, ABD, Almanya ve İngiltere dünya liginde ilk üç sırada yer alıyor. Türkiye ise dünya liginde 18’inci sırada. Türkiye’nin kongre gelirinin yüzde 68’i İstanbul’dan geliyor.

İstanbul, 2015 yılı itibarıyla kongre takvimi ile dünya sıralamasında Berlin, Paris, Barselona, Viyana, Londra, Madrid, Singapur’dan sonra 148 kongre ile sekizinci, Avrupa sıralamasında ise yedinci sırada yer alıyor. Ancak iptaller sonrasında İstanbul'un 66'ncı sıraya gerilediği tahmin ediliyor.

3092GÜVENLİK VURGUSU
Bu yıl yaşanan gelişmeler nedeniyle Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenecek uluslararası kongre kalmadı. Türkiye, ocak ve şubat aylarında toplam 10 uluslararası kongreyi kaybetti. 9-12 Nisan’da İstanbul’da yapılması planlanan Avrupa Klinik Mikrobiyoloji Kongresi Hollan-da/Amsterdam’a gitti.

Kurum, internet sitesinde lokasyon değişikliği için, “Türkiye ve bölgesindeki jeopolitik gelişmeler nedeniyle paydaşlarımıza bu yılki toplantı yerimizi Amsterdam’a taşıdığımızı açıklamak isteriz” ifadelerine yer verdi. Avrupa Kolon ve Rektum Cerrahisi Kongresi, Milano'ya kaydırıldı.

Dünyanın en büyüğü olma özelliği taşıyan IPSA Uluslararası Siyasi Bilimler Kongresi, bu yılki toplantısını Avrupa'nın başka bir kentinde yapacağını duyurdu. MICCAI 2016 da 1 Mart’ta internette sitesinde ‘önemli’ başlığıyla bir güncelleme paylaştı. Bu yılki toplantısını ‘güvenlik' nedeniyle İstanbul yerine Yunanistan’da yapacağını açıkladı.

Kuşadası'nda yapılacağı ilan edilen, turizm sektörünün yakından takip ettiği ve ülkemize yönelik olumlu izlenimlerin oluşmasına vesile olması beklenen Alman Seyahat Acentaları Birliği’nin (DRV) kongresi de geçtiğimiz haftalarda iptal edilerek Berlin'e alındı.

BU YILI KAYBETTİK
Özellikle kongre işlerinin önceden planlanan işler olduğunu, bu yılın iptaller nedeniyle kayıp bir yıl olduğunu belirten NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, “2017 yılı için de ciddi iptaller var. Bunların artık sonraki yıllarda iyileşmesini bekliyoruz” diyor.

Kongre turizminde İstanbul'un çok ciddi bir ivme kazandığına dikkat çeken Gür, terör olayları ve yaşanan süreçlerin kongre turizmini çok ciddi etkilediğini ve bu algının düzelmesi gerektiğini vurguluyor. Gür, bu süreçte de yatırımcı, kanaat önderleri ve bakanlığa çok iş düştüğüne dikkat çekiyor.

Bir kongrenin karar sürecinin üç yıl olduğuna dikkat çeken The Ritz Carlton İstanbul Hotel Genel Müdürü Can Göktaş, “2016 yılındaki tüm kongreler iptal oldu. 2018’in yarısından itibaren umarım tekrardan kongre alabiliriz. Bunun için de risk algısının ortadan kalkması lazım. Kongreler en büyük değerin yaratıldığı turizm alanı” diyor. Göktaş, İstanbul’un uzun süreden beri geldiği en kötü noktada olduğuna işaret ediyor.

UZUN VADELİ PLANLAMA
Kongre turizmi uzun vadeli bir planlama gerektiriyor. Örneğin 2020 yılında gerçekleşecek bir kongreye şimdiden teklifler alınıp, kongre yapılacak merkez açıklanıyor. Bu süreçte İstanbul başta olmak üzere maalesef ülkemiz uzun vadeli kongre tekliflerinde değerlendirmeye giremiyor.

Tüm turizm türleri gibi kongre turizminde de güvenlik konusunun öncelikli ve çok önemli olduğuna dikkat çeken Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, bu güvence verilmeden uluslararası konferansların ve kongrelerin hiçbirinin Türkiye’ye gelmeyeceğini vurguluyor.

Bayındır, “2015 yılında kongre turizminde dünyada Türkiye 18’inci, İstanbul ise sekizinci sıradaydı. Bu yıl ise maalesef bu sıralamanın çok altına düşeceğimiz kesinlik kazandı. Yeniden eski seviyeye dönmemiz, hiçbir olumsuzluk olmaması durumunda en az üç yıl sürer” diyor.

2016’nın kaybedildiğine işaret eden Timur Bayındır, 2017 için de pek umut olmadığını ancak 2018 yılından itibaren bir hareket başlayabileceğini söylüyor. Bu beklenti de başta terör olmak üzere herhangi bir olumsuzluk yaşanmamasına ve dünya çapında ülkemize yönelik algının olumlu yönde değişmesine bağlı. Ülkemizde devam eden OHAL süreci nedeniyle uluslararası kongrelere teklifler verilemiyor. Verilen teklifler
ise ‘güvenlik’ gerekçesiyle kabul edilmiyor.

DÖRT TURİSTE BEDEL
TÜİK verilerine göre, Türkiye’ye iş amaçlı, yani konferans, toplantı ve görev nedeniyle yapılan ziyaretler azaldı. 2014'te sadece iş amaçlı Türkiye ziyareti yapan kişi sayısı 2 milyon 315 bin iken bu rakam 2015'te 2 milyon 212 bine düştü. Yani bir yılda toplantı amaçlı ziyaret 102 bin kişi azaldı.

Türkiye’yi ziyaret eden turistler kişi başına ortalama 700 dolar civarında para bırakırken kongre turistleri kişi başına yaklaşık 2 bin 500 dolar bırakıyor. Yani bir kongre delegesi dört turiste bedel harcama yapıyor. Kongre turistleri kongrenin yapıldığı şehirlere katkılarının yanı sıra kongre öncesi veya sonrasında turlara katılarak ülkenin diğer destinasyonlarını da ziyaret ediyor.

Örneğin İstanbul’a gelen bir kongre turisti aynı zamanda Ankara, Kapadokya bölgesi, Bursa, İzmir, Karadeniz, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu da gidiyor. Oysa Antalya veya Akdeniz bölgesine gelen tatil turisti bulunduğu bölge dışına çıkmıyor. Bu nedenle, İstanbul’un turizmde ivme kaybetmesi diğer bölgeleri de olumsuz etkiliyor.