TÜBİTAK 2232 Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde araştırmalarına başlayan Dr. Fatma Başak Aydemir, yapay zekâ yöntemlerini yazılım mühendisliğinde kullanarak yürüteceği projesiyle, KOBİ'lerin ihtiyaçlarına yönelik yazılımların daha hızlı ve daha verimli şekilde geliştirilmesini sağlayacak.
CEREN ORAL BALABAN
coral@ekonomist.com.tr
Türkiye’de teknik okuryazarlığı gelişmemiş şirketlerin ihtiyaçlarına yanıt verecek yazılımların geliştirilmesini hedefleyen "Yazılım Gereksinim Mühendisliği” alanında araştırmalar yapan Dr. Fatma Başak Aydemir, Boğaziçi Üniversitesi’ne ait bir Teknopark’ın da bulunduğu Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde önemli bir girişime imza attı.
TÜBİTAK 2232 Programı kapsamında yürüteceği projenin Türkiye’deki yazılım gereksinim mühendisliği alanına yönelik olduğunu vurgulayan Aydemir, “Türkiye’de yazılım gereksinim mühendisliği çok popüler bir alan değil ama aslında hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmeyi sağlıyor” diyor.
KOBİ’LERİN İHTİYACINA ODAKLANACAK
Yapay zekâ tekniklerini yazılım mühendisliğine uygulayarak yazılım süreçlerinin daha verimli şekilde yönetilmesine yönelik çalışan Dr. Fatma Başak Aydemir, yazılım gereksinim mühendisliğinin Türkiye’de çok çalışılan bir alan olmadığını ve var olan süreçlerin işletmeler için maliyetli sonuçlara yol açtığını belirtiyor.
“Yazılım projelerinde sonradan yazılım gereksinimlerinde bir hata bulmak ya da müşterinin yanlış anlaşılması sonucu yeni bir çözüm tasarlamak, en baştan ihtiyaca göre bir çözüm tasarlamaktan çok daha maliyetli olabiliyor” diyen Aydemir, en baştan sağlam bir planlamayla yazılım projelerine başlanırsa başarısız olma riskini de ciddi ölçüde bertaraf edilebildiğini vurguluyor.
Yazılım gereksinim mühendisliğinin yazılım mühendisliğiyle entegre ama yapay zekâ teknolojilerinden daha çok yararlanan bir alan olduğunu belirten Aydemir, bu yöntemler arasından en çok dil işleme teknolojisinin kullanıldığını kaydediyor.
Yazılım gereksinim mühendisliğinde temel hedefin var olan teknolojileri işletmelerin ihtiyaçlarıyla doğru bir şekilde eşleştirmek olduğunu ifade eden Aydemir, “Bir KOBİ’nin tam olarak neye ihtiyacı var? Var olan bütün teknolojileri kendi işine entegre etmesi gerekiyor mu yoksa daha basit çözümler ve düşük maliyetlerle işin üstesinden gelebilir mi?
Türkçe isterlerin toplanıp analiz edilmesiyle işletmeler kendileri için bu soruların cevabını bulabilecek,” ifadelerini kullanarak projesinin dijital dönüşümün getirdiği yenilikler karşısında bocalayan işletmeler için de çözümler sunacağını belirtti.
“TEKNOLOJİ OKURYAZARLIĞI DÜŞÜK"
Türkiye'de çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletme bulunduğunu ve bu işletmelerin çoğunun teknoloji okuryazarlığının düşük olduğunu vurgulayan Aydemir, şunları söylüyor: “Benim projem teknik yönü zayıf işletmelerin ve diğer paydaşların da kendi ihtiyaçlarını doğru bir şekilde ifade etmelerini ve böylece bu ihtiyaçlara uygun yazılımlar geliştirilerek işletmelerin dijital dönüşümlerini verimli bir şekilde geçirmelerini sağlayacak.”