LEVENT GÖKMEN
Igokmen @ekonomist.com.tr
Bölgenin önümüzdeki yıllarda otel işletmelerinin yanı sıra termale dönük devre mülkler ile de öne çıkması bekleniyor. Rusya ile yaşanan son kriz bir kez daha gösterdi ki, Türkiye’nin turizmini deniz-kum-güneş ekseninden çıkarıp farklı alanlara da kaydırması şart. Sektörün dinamiklerini, termal, inanç, kültür gibi farklı alanlara taşıyıp çeşitlendirmesi gerekiyor.
Bunlar arasında özellikle termal turizm önemli bir potansiyel taşıyor. Dünyanın en zengin termal kaynaklarına sahip ilk yedi ülkesi arasında yer alan Türkiye’de 46 kentte 190 kaplıca tesisi bulunuyor. Kür merkezlerine olan talebin artması ile birlikte Bolu’dan Afyon’a, Balıkesir’den Eskişehir’e kadar Türkiye’nin hemen her kentinde termal yatırımlar devreye alınıyor.
Bu açıdan öne çıkan bölgelerden biri de Kaz Dağları’nın eteklerinde konumlanan Güre. Ramada’nın tesis açma konusunda gün saydığı bölgede son beş yılda ciddi bir yatırım sürecine girilirken, Royal West, Maxx Marine, Elaia Termal olmak üzere üç yeni tesisin de yapımı için düğmeye basıldı.
Hattuşa Astrya Termal Resort ve Adramis Termal Otel’in de aralarında bulunduğu çok sayıda tesisin faaliyet gösterdiği bölge, günübirlikçilerle birlikte yılda 300 bin termal turist ağırlıyor. Dünyada Alp Dağları’ndan sonra ikinci temiz havaya sahip açık hava sanatoryumu olarak anılan Kaz Dağları’nın eteklerindeki bölge, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu alandaki merkezi olmaya aday.
Bölgede yerli turistin yanı sıra Kuzey Avrupa ve Ortadoğu bölgesinden turistlerin ağırlanmasına yönelik çalışmalara odaklanılmış durumda. Edremit Havalimanı’na haftanın iki günü Düseldorf ve Köln’den uçuş olması da bölgenin yurtdışı potansiyeline destek verecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
BAKANLIK DESTEKLİYOR
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 hedefleri doğrultusunda turizmi çeşitlendirme stratejisi kapsamında termal turizme yönelik verdiği desteklerin bu yatırımların hızlanmasını sağladığını vurguluyor.
Kuzey Ege’nin tarihi ve doğal güzellikleri ve eşsiz havasıyla dünyaca ünlü olduğuna dikkat çeken İşler, şunları söylüyor: “Rusya ile yaşanan son krizde turizmin çeşitlenmesinin zorunluluğu bir kez daha ortaya çıktı. 40 milyon turist alan Türkiye artık deniz-kum-güneş yatırımları ile turist sayısını arttıramaz.
Bu nedenle bakanlık kültür turizmi, yayla turizmi, inanç turizmi ve termal turizm gibi farklı turizm çeşitlerinin gelişmesi için harekete geçti. Güre, hem kaplıca turizmi, doğa turizmi hem de deniz turizmi ile birçok çeşidi bir arada barındırmasıyla yeni yatırım alanı haline geldi.”
Mehmet İşler, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin pek çok yeni bölgesinde böyle yeni turizm bölgelerinin oluşacağını da vurguluyor.
HEDEF 3 MİLYAR DOLAR
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, konaklama süresi 21 gün ve üzeri olan termal turistlerin sayısının artırılmasının Türkiye ekonomisine ciddi bir döviz girişi sağlayacağına işaret ediyor. Ayık, “Türkiye’deki kür merkezlerinin kalitesi arttırılmalı.
Avrupa standartlarında yeni merkezler oluşturulmalı. Yerli ve yabancı turistler için Avrupa’da olduğu gibi doktor reçetesi ile harcaması devlet tarafından karşılanan bir sisteme dönülmeli. Böylece bu tür merkezler ekonomiye daha iyi kazandırılmış olacaktır” diyor.
Türkiye'de 1 milyar dolarlık termal turizm pazarı olduğuna dikkat çekilirken, Sağlık Bakanlığı’nın bu rakamı birkaç yıl içinde 3 milyar dolara çıkarmaya yönelik çalışmaları bulunuyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 10 milyon yerli turistin kaplıcaları kullandığını belirten Türkiye Kaplıca Talasso ve Kür Merkezleri Derneği (TÜRKAP) Başkanı Prof.
Dr. Zeki Karagülle, sektörün en büyük sorununun yabancı turist çekme ve kalifiye eleman bulma sorunu olduğunu vurguluyor. Karagülle, Türkiye’nin termal turizmde iyi tesis yapmanın yanı sıra iyi pazarlamaya da ihtiyaç duyduğunu söylüyor.
Türkiye'ye termal tedavi için gelen yabancı turist sayısının 600 binlere ulaşması planlanırken bunun için nitelikli yatağa ihtiyaç duyuluyor. Mütekabiliyet Yasası’yla Ortadoğu ve Körfez bölgesinden gelen turistlerin sayısının artması, yaşlanan Avrupa’nın yarattığı potansiyel bu alana ilgiyi artırdı.
KÜR MERKEZİ KURDU
Radyoaktif özellikleri ile tanınan Güre kaplıcasının şifalı suyu 64 derece. Antik çağdan beri kullanılan ve yöredeki Astyra kentine ait sıcak su kaynağı olan kaplıcada Belçikalı ve Türk uzmanların yaptığı analizlere göre potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum, demir, alüminyum bulunuyor.
Ankara merkezli Gönka Klima’nın sahibi Salih Kadayıfçıoğlu, bölgedeki Altınoluk Köyü’nde dünya standartlarında 43 odalı 120 yatak kapasiteli Rezone Health&Oxygen Hotel’i açarak bölgenin ilk kür merkezini de kurdu. Kaz Dağları ile annesine konulan kanser teşhisi sonucunda sağlıklı, doğal ve temiz bir ortam arayışıyla tanıştıklarını belirten Kadayıfçıoğlu, “Bu arayışta yüksek standartta konaklayacak bir tesis bulamadık.
Annemin doktorlar tarafından öngörülen üç aylık yaşam süreci tavsiyeler üzerine gittiğimiz Kaz Dağları’ndaki temiz ve doğal ortamda dokuz aya çıktı. Annemin anısına bu tesisi kurma kararı aldım” diyor.
YATIRIM AVINA ÇIKTILAR
Güre bölgesinin ilk yabancı turizm markası Ramada oldu. Hilton otellerinin de bölgede yatırım yapacağına dair bilgiler geliyor. Kuzey Ege’nin turizmini geliştirmek üzere geçtiğimiz yıl ağustos ayında Bergama, Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Dikili, Foça ve Kınık’ın kaymakamları, belediye başkanları ve ticaret odası başkanları ortak çalışma başlattı.
Termal kaynakları ile öne çıkan bölgenin yeni yatırımlar almaya devam ettiğine işaret eden Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka, termal turizmi geliştirmek için bölgedeki diğer beldelerle birlikte çalışmalar yaptıklarını, bu çerçevede fuarlara katılarak bölgeyi ve termal turizmi tanıttıklarını söylüyor.
Bölgeyi öne çıkaran 3 neden
1- Kaplıcalarının suyunun, romatizmal hastalıklar, kireçlenmeler, sedef, kadın hastalıkları, kronik iltihabi sendromlar, üst solunum yolları hastalıkları, astım, guatr, cilt hastalıkları, böbrek taşı ve kumları ve karaciğer rahatsızlıklarına olumlu etki yapması.
2- Kaz Dağları'nın astım, bronşit gibi hastalıkları iyileştirici temiz havası.
3- Deniz turizmi, kültür turizmi ve kaplıca turizmi gibi birçok çeşidi bir arada sunup yılın 12 ayı turizm yapmaya olanak sağlaması.