ISO 14064 Karbon Ayak İzi Beyan Belgesi'ni alan Dorçe, inşaatta yeşil dönüşüme önderlik ediyor. Dorçe Stratejik Yönetim ve Planlama Direktörü Yücel Çebi, doğanın karbona karşı savaşında alabilecekleri rolleri belirlemeye başladıklarını söylüyor.
31 Ekim – 13 Kasım 2021 tarihli sayıdan
Yeşil yapı kavramı, çevre dostu ve sürdürülebilir sağlıklı binalar, düşük karbon salınımlı üretim ve hammaddelerin geri dönüştürülebilir olması gibi özellikleri bir arada sunuyor. Sektöre yansıması da bu özelliklerin birleştiği prefabrik ve modüler yapılar şeklinde oluyor.
Dorçe Prefabrik ve İnşaat, modüler ve prefabrik yapı imalatı ile sanayici; anahtar teslim projelerle de müteahhit kimliği olan, tüm mühendislik hizmetlerini bünyesinde barındıran ve ihracata dayalı bir iş modeliyle çalışan bir şirket.
BİN 500 KİŞİ ÇALIŞIYOR
1982 yılında kurulan şirkette, bugün yaklaşık bin 500 kişi istihdam ediliyor. Sektörüne öncülük eden Dorçe, farkındalık, katılım, karbon ayak izi hesaplama ve raporlama süreçlerini barındıran 9-10 aylık bir çalışma sonucunda Eylül 2021'de ISO 14064 Karbon Ayak İzi Beyan Belgesi'ni aldı.
Şirket Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) ve Fit for 55 programları kapsamında belirlenen öncelikli sektörler grubunda yer almamasına rağmen, Avrupa'daki müşterilerin, Karbon Ayak İzi hesabını belgelendirdiği için öncelik verdiği yüklenici/alt yüklenici şirketlerden biri oldu.
Dorçe Prefabrik ve İnşaat Stratejik Yönetim ve Planlama Direktörü Yücel Çebi, "Yeşil Dönüşüm kapsamında bireysel, kurumsal ve toplumsal olarak geleceğin yeniden tasarlanması sürecinde bir adım önde olma
fırsatını da elde ederek doğanın karbona karşı savaşında hangi rolleri alabileceğimizi görmeye başladık" diye konuşuyor.
YEŞİL FON İMKANI
Mevcut geçiş döneminde teşvik edici ve katılımcı bir strateji izlendiği için sınırları geniş tutulan ve kendi içinde farklı başlıklara ayrılan "Yeşil Fon" trilyon dolarlar ile ifade ediliyor.
Yücel Çebi, bu fırsatlardan yararlanmak ve sınırda karbon düzenlemelerinde avantajlı konuma sahip olmak için karbon nötrleyip doğaya ve topluma faydalı projeler geliştirmek üzere özel ekipler oluşturarak AR-GE çalışmaları başlattıklarını vurguluyor.
Daha yaşanabilir, sürdürülebilir bir dünya için konutlar/gayrimenkuller için yaşam ömrü dolduğunda yenilenebilir özelliğe sahip hammaddelerden imal edilen ve enerji ihtiyacını da olabildiğinde yenilebilir enerjiye odaklayan yapılar olmalı.
Bu çerçevede doğal kaynak kullanımında da kendi kendine yetebilen tasarımlar geliştirilmesi gerekiyor. Kentsel dönüşüm şartnameleri yeşil dönüşüm gereksinimleriyle birleştiri-lebildiğinde beklenenden çok pozitif etkisi olacağına dikkat çeken Çebi, yeşil dönüşüme daha hızlı uyum sağlama özelliği göz önüne alındığında kentsel dönüşümde konvansiyonel yapıların alternatifi olan modüler yapıların da bu sürece dahil edilmesinin ciddi katkılar sağlayacağını söylüyor.
“DÖNÜŞÜM İSTENİLEN SEVİYEDE DEĞİL”
Türkiye’de inşaat ve gayrimenkul sektörlerinde yeşil dönüşüme henüz istenilen seviyede bir uyum gerçekleşemedi. Çebi, “Sektörün vergisel yüküyle paralel destekler verilmesi ve sınırları belirleyen mevzuatların hazırlanması uyum sürecini hızlandıracaktır“ diyor.