Sigorta sektörünün yakınan tanıdığı Selcen Gür, aynı zamanda bir kadın girişimci. 2014 yılında Tara Kitap'ı kuran Gür, yayınevi olarak bir sosyal girişim felsefesiyle hareket ettiklerini söylüyor ve ekliyor: "Önceliğimiz kadınlar.
KOBİ Girişim Ekim 2021 tarihli sayıdan
Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız da kitapların kapağından dizgisini yapanlara kadar hep kadın. Ve öncelikli olarak kadın yazarları destekliyoruz. Kadın okurları hedefliyoruz."
İki karpuzu bir koltuğa sığdırmayı başarmak hiç de kolay değil.
Çünkü günümüzün yoğun çalışma temposunda ve zor koşullarında aynı anda birden fazla işle meşgul olabilmek oldukça güç. Ancak bunu başarabilenler de var. Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı olan Selcen Gür, aynı zamanda Doğan Sigorta Brokerlık'ın CEO'su ve Tara Kitap'ın da kurucusu.
Gür'ün taktığı şapkalar bunlarla da sınırlı değil. Sigorta sektörü dışında farklı bir alanda, yayıncılık sektöründe faaliyet gösteren Gür, yazar kimliğiyle de biliniyor.
Bu alana ilgisini “İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Almanca'dan yaptığı iki kitap çevirisi Gür'ün yayıncılık dünyasıyla tanışmasını sağladı. Kağıt kokusu, matbaalar, kitaplar benim için büyülü bir dünya gibiydi “ diye anlatan Gür, Tara Kitap'ta bir sosyal girişim felsefesiyle hareket ettiklerin vurguluyor.
POZİTİF AYRIMCILIK
Önceliklerinin kadınlar olduğunun ve kadınlara her zaman pozitif ayrımcılık yapmayı misyon edinerek yola çıktıklarının altını çizen Gür, şöyle devam ediyor: “Bununla beraber bugüne kadar pek çok dernek ve vakıfla işbirliği yaptık ve kitap satışından elde ettiğimizi, mütevazı rakamlar da olsa, yazarlarımızla birlikte yardım kuruluşlarıyla paylaştık.
Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı, KAÇUV, Altı Nokta Körler Vakfı, Ahbap Platformu bunlardan bazıları. Çıkış noktamız ve kuruluş felsefemizde kadınları güçlendirme, gelişimlerine katkıda bulunma olduğu için hedefimiz öncelikli olarak kadın okurlar.
Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız da kitapların kapağından dizgisini yapanlara kadar hep kadın. Ve öncelikli olarak kadın yazarları destekliyoruz. O yüzden daha çok kadın okurların ilgi alanına giren kitaplara ağırlık veriyoruz. Psikolojik romanlar, kişisel gelişim kitapları, ebeveynlik kitapları, dengeli hayat, enerji ve ilişki kitaplarımız ağırlıkta diyebilirim.”
BİR KİTAP ETKİLEDİ
Tara Kitap'ı 2014 yılında ikinci çocuğuna hamileyken kurmuş Gür. Bir Dubai seyahatinden dönerken uçakta okuduğu İngilizce bir kitap ‘Keşke Türkçesi de olsa, daha çok kişi okusa' diye düşünen Gür, zamanla daha fazla insana ulaşmasını istediği başka kitaplar da olduğunu söylüyor.
Yayıncılığın uzun zamandır hayal ettiği bir iş olduğunu ancak bir sosyal girişim niteliğinde olacağı için öncelikle sigorta sektöründe belli bir yere gelmeyi beklediğini dile getiren Gür, “Kitapları ve yazı dünyasını çocukluğumdan beri hep çok sevdim” diyor.
BUTİK YAYINCILIK
Yayınevi olarak genellikle her ay üzerinde çalıştıkları bir veya iki kitabın olduğunu ama yazarlarına birebir vakit ayırabilmek için aynı anda ikiden fazla kitap çıkarmadıklarını ifade eden Gür, “Türkiye'de yayıncılık, hele de bizimki gibi butik yayıncılık verdiğinden çok daha fazlasını alan bir sektör.
Kendi dağıtım kanalları olan büyük yayıncılar elbette ki kâr ediyorlar ama butik yayıncılar için aynı şeyi söyleyemeyiz. Biz ülke olarak kağıdı bile yurt dışından alıyoruz, kur arttıkça maliyet otomatik artıyor zaten” diye anlatıyor.
KİTAP TERCİHİ
Pandemi ilk başladığında hepimiz çok tedirgindik, kitap okumaya bile konsantre olamıyorduk. Zaman geçtikçe ve evde kalma sürelerimiz uzadıkça internetten kitap siparişleri vermeye başladık. Pandeminin kitap okuma alışkanlığını da etkilediğini belirten Gür, şunları anlatıyor: “Bana göre pandemide en çok kendimize yakalandık.
Kendimizle bir başımıza kalakaldık. Gidemediğimiz seyahatler, kullanamadığımız giysiler, ayakkabılar, çantalar bize hayatımızdaki asıl eksikliğin nerede olduğunu gösterdi. Eksiklik ruhumuzdaydı. Bu yüzden hayatın anlamını sorgulamaya başladık.
Tabii bu da okuma tercihlerimizi etkiledi. Maneviyata, spiritüel konulara duyulan ilgi arttı. Psikoloji ve felsefe kitaplarına, iyi hissetmeye, mutlu olmaya, hayatın anlamını bulmaya yönelik kitaplara ilgi arttı. Eskiden başarılı olmak kariyer ve maddiyatla ilişkilendirilirken artık ‘iyi hissetmek ve hayattan tatmin olmak' bizi başarılı kılıyor.”
YAZARLIK KARİYERİ
Türkiye'de sadece kitap yazarak hayatını kazanabilen çok yazar yok. En az 50 bin adet satmalısınız ki yazarlıktan anlamlı bir gelir elde edebilesiniz. Bu tirajları yakalayabilen çok fazla kitap yok, dolayısıyla sadece kitap yazarak para kazanabilenlerin sayısı da az.
Öte yandan farklı iş kollarında olan, düzenli bir geliri olan kişilerin de hayatlarının bir döneminde kitap yazdığına artık daha çok şahit olunduğunu söyleyen Gür, kendi yazarlık kariyeri ile ilgili ise şunları söylüyor: “2017'de Tara Kitap olarak yayımladığımız ‘Ses Ver İlham Ver' adlı kitabın derlemesini ve editörlüğünü üstlendim.
İki ay önce ise ilk romanım olan ‘Sır ve Gölge'yi yayımladık. Bu romanı pandeminin ilk aylarında yazmaya başladım ve bir yıla yayılan bir yazım sürecim oldu. Biri deneme diğeri de roman olmak üzere iki kitap üzerinde daha çalışmaya başladım.
Bu süreçleri sıkıştırmak yerine tadını çıkartmayı tercih ettiğim için kendime bu konuda zaman tanımaya karar verdim.” ‘Sır ve Gölge' yazım dili ve kurgusu itibariyle bir film ya da dizi olmaya elverişli bir roman. Gür bugünlerde senarist ve yapımcılarla bununla ilgili görüşmeler yapıyor.