Kadın Girişimciye 'Kooperatif' fırsatı: Kimler katılabilir?

Türkiye’de ilk kez 2000’li yılların başında ortaya çıkan kadın kooperatifi modeli, kadınlar için bir sosyal girişim modeli olarak son 20 yılda hızla yaygınlaştı ve ülke genelinde kadın kooperatiflerinin sayısı 2024’te bine ulaştı.

19 Ekim 2024

Tekstilden çocuk bakımına, lokantacılıktan kozmetik üretimine pek çok alanda faaliyet gösteren kadın kooperatifleri, yerel ekonomiye damgasını vuruyor. Kadın kooperatifleri özellikle dar gelirli kadınların, kendi ihtiyaç ve önceliklerine uygun olarak kendileri için hizmetler ürettikleri, sosyal ve ekonomik alanlarda ortaklaşa girişimlerde bulundukları yerel yapılar olarak öne çıkıyor.

Nüfusun yarısını oluşturan kadınların ekonomik hayata dahil olması, hem istihdam hem de girişimcilik anlamında iş hayatının bir parçası haline gelmesi, Türkiye’nin kalkınması, daha medeni ve refah içinde yaşaması için olmazsa olmaz… Ancak ne yazık ki, yıllar içinde kat edilen aşamalara rağmen, bu alanda hala istenen seviyede olmaktan uzak bir tablo çiziyoruz. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre 2024 başı itibariyle Türkiye’de kadınlar toplam nüfusun yüzde 49,9’unu oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan İşgücü İstatistikleri’ne göre ise, 2023 sonu itibariyle Türkiye’de 15 yaş ve üzeri istihdam edilen 32 milyon kişinin yalnızca yüzde 32,9’u kadınlardan oluşuyor. Diğer bir ifadeyle istihdam edilen her 100 kişiden yalnızca 33’ü kadın…

KADIN, İŞ DÜNYASININ NERESİNDE?

Bu oranla Türkiye kadın istihdamında Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi ülkeler içerisinde son sırada yer alıyor. OECD ülkeleri içerisinde kadın istihdam oranı ortalama yüzde 51 olurken, İzlanda yüzde 68,8 ile bu alanda ilk sırada yer alıyor. Kadınlar yalnızca çalışan olarak değil, işveren olarak da toplumda hak ettikleri yerden fersah fersah uzaktalar. Yine TÜİK verilerine göre, Türkiye’deki kadınların yalnızca yüzde 1,8’i işveren kategorisinde yer alıyor. Kendi hesabına çalışanlar da katıldığında, istihdam edilen kadın sayısı 10 milyon 546 bin iken girişimci kategorisinde olan kadın sayısı 1 milyon 170 bin olarak açıklanmış durumda. Yani istihdam edilen her 10 kadından yalnızca 1’i girişimci statüsünde bulunuyor.

İLK OLARAK 2000'LERİN BAŞINDA KURULDU

Tüm bu veriler, kadın istihdamı ve girişimciliğinde henüz gidilecek çok yol olduğunu gözler önüne seriyor. Bu noktada, son yıllarda sayıları giderek artan kadın kooperatifleri, Türkiye’nin dört bir yanında çalışmak isteyen, girişimci olmak isteyen, maddi özgürlüğünü kazanmak isteyen kadınlar için bir umut olmuş durumda. Türkiye’de kadın kooperatifleri ilk olarak 2000’li yılların başında kuruldu. 2001 yılında Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) Kocaeli’nde Gölcük Şirinköy prefabrik bölgesinde kadın kooperatifi kurulmasına öncülük etti. Profesyonel mum ve ev tekstili üretim tesislerine sahip bir işletme olan tesiste otuz altı kadın kendi ürettikleri ürünün satın alma, ürün tasarım geliştirme, pazarlama birimlerini de yürüttüler. İki yıl aktif olan kooperatif, prefabrik bölgesinin ortadan kaldırılması sonrasında kapandı.

Aynı dönemde, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) halen sürdürdüğü kadın kooperatifleşmesini destek programını başlattı. O zamandan bu yana, kadınlar tarafından, kendi işletmelerini kurabilmeleri için birbirlerini yetkinleştirmek amacıyla, çoğu 25’ten az üyeye sahip küçük kooperatifler kuruldu. Bugün bu kooperatifler artık gerçek anlamda fark yaratıyorlar. Türkiye’de kadınların kooperatif kurmalarının temel sebepleri arasında; istihdam sağlamak, sosyal anlamda yetkinleşmek ve karşı karşıya oldukları zorluklar için ortak çözümler bulmak yer alıyor.

4 YILDIR HİBE DESTEĞİ VERİLİYOR

Son yıllarda kadın kooperatiflerinin özellikle yerelde kadın istihdamı ve üretimi için ne kadar önemli olduğu anlaşıldıkça, bu alanda verilen kamu destekleri de arttı. Ticaret Bakanlığınca hayata geçirilen Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında, 2020 yılından bu yana ortaklarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflere hibe desteği veriliyor. KOOP-DES Projesi kapsamında 2024 yılı için; kuruluş, işleyiş ve denetimleri Ticaret Bakanlığınca gerçekleştirilen tüm kooperatifler ve üst kuruluşlarının programa başvuru yapabilmesi sağlandı. Kooperatiflerin sunmuş olduğu projeleri; üretim ve istihdama katkısı, faaliyet gösterdiği sektör, bulunduğu il, kooperatifin durumu dikkate alınarak değerlendiriliyor. 2024 yılı ilk çağrı döneminde yapılan başvurulardaki projelerin değerlendirilmesi sonucu, 40 ilden 89 kooperatifin makine ekipman alımı ve nitelikli personel istihdamı konularındaki 97 projesi desteklenmeye değer görüldü. Projelerin toplam tutarı 26 milyon 642 bin 147 lira olurken, Ticaret Bakanlığınca sağlanacak toplam hibe tutarı ise 20 milyon 585 bin 53 lira oldu.

“KADIN KOOPERATİFLERI ÖNCELİKLİ

Konuyla ilgili açıklama yapan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında bu yılın ikinci çağrı dönemini temmuz ayında kooperatiflerin başvurularına açtıklarını belirterek, “Kooperatifler, mal alımlarında 400 bin lira, hizmet alımlarında 60 bin lira, nitelikli personel istihdamlarında bir personel için yıllık 204 bin liraya kadar hibe desteğinden faydalanabilecek.” ifadesini kullandı. Bakan Bolat, hibe verilecek kooperatiflere ilişkin şunları kaydetti: “Ortaklarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden, ortaklarının çoğunluğunu gençlerin ve engellilerin oluşturduğu, üretim ve pazarlama faaliyetinde bulunan kooperatiflerle tarım satış, sanat, yenilikçilik alanında faaliyet gösteren kooperatiflerle bunların üst kuruluşlarının başvuruları için öncelikli olarak hibe destekleri sağlanacaktır.”

KİMLER KATILABİLİR?



Kadın kooperatifleri Ticaret ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın izni ile kuruluyor. Kooperatifler Kanunu’nun 2’inci maddesine göre bir kooperatif en az yedi ortak tarafından imzalanan Anasözleşme ile kurulması ve Anasözleşme’nin ticaret sicili müdürlüğünde bir yetkilinin huzurunda imzalanması gerekiyor. Dolayısıyla diğer birçok kooperatif türü gibi kadın kooperatifinin kuruluşu da ticaret il müdürlüklerince yapılıyor. Kooperatife gerçek ve tüzel kişiler (ticaret şirketleri, dernekler, vakıflar, belediyeler, kooperatifler vs.) ortak olabilir. Ortaklık şartları ise; 18 yaşını tamamlamış olmak, medeni hakları kullanabilme yeterliliğine sahip olmak, ortak olmak isteğini belirten bir yazı ile yönetim kuruluna başvurmak, gerekli sermaye payını taahhüt ederek dörtte birini peşin ödemek ve Anasözleşmede belirtilen diğer şartları taşımak olarak sıralanabilir. Ayrıca kooperatif kurmak isteyen kadınların Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Anasözleşmesi’ni edinmesi, ayrıntılı bir şekilde incelemesi ve doldurması gerekiyor.


KAMU-ÖZEL DESTEKLERI ARTIYOR

Kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi hedefi hem hükümetin icraat programında hem de son 10 yıllık kalkınma planında yer alıyor. Kooperatiflerle ilgili 3 bakanlık (Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gıra/Tarım ve Hayvancılık bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı) kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi için bir protokol imzalarken, özel sektörün kadın kooperatiflerine ilgisinin artması ile kadın kooperatiflerine yönelik destekler de çoğaldı. Örneğin Ticaret Bakanlığı kadın kooperatiflerine eğitim ve ekonomik girişimleri için hibe sağarken, son dönemde büyük zincir marketler de kadın kooperatifleriyle tedarikçi olarak iş birliği yapmaya başladı.

DÜNYADA DA GİDEREK YAYILIYOR

Dünyada pek çok ülkede, Hindistan, Yugoslavya, İran, Nijerya, Tayland gibi ülkelerde Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Çalışma Örgütü (ILO) gibi kuruluşların çeşitli projeleri ile kadın kooperatiflerine yönelik çalışmalar yapılıyor. Kooperatifler dayanışma ekonomisinin en önemli bileşenleri olarak kabul görüyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) tahminine göre dünyada 1 milyarın üzerinde insanın ortak olduğu 2,6 milyon kooperatif bulunuyor. Kooperatifler, dünya çapında çokuluslu şirketlerden yüzde 20 daha fazla insana iş yaratıyor. Dünya genelinde en az 270 milyon insana iş ve geçim kaynağı sağlayan kooperatifler, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesindeki uygulama araçlarından biri olarak tanımlanıyor. ICA, ILO, FAO ve BM’in çok sayıda rapor ve bildirisi kooperatiflerin ekonomik krizlere karşı dayanıklılığı, sağladıkları istihdam, sosyal hizmetlerin yaygınlaşmasında yarattıkları fırsatlar, ortaklarının düşünsel ve yaşamsal değişim ve dönüşümündeki etkilerini çeşitli verilerle ortaya koyuyor. Sosyal ve eğitim hizmetlerinin büyük çoğunluğu bu kooperatifler tarafından karşılanıyor. Örneğin İtalya’da sosyal hizmetlerin yüzde 60’ını sosyal kooperatifler sağlıyor. Hatta ihalelerde bunlara pozitif ayrımcılık sağlanıyor. İsveç’te ise yine kadınların kurduğu sosyal kooperatifler kamu desteği ile okul öncesi çocuk bakım ve eğitim hizmetlerini yaygınlaştırıyor.



SİBEL KAYA / GARANTİ BBVA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI
“Kadının elini attığı her işin başarısı katlanıyor”

Garanti BBVA olarak, kadının güçlenmesi, ekonomide daha fazla söz alması, toplumda ve iş hayatında adil ve eşit fırsatlara sahip olması amacıyla uzun yıllardır çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizin odaklarından birisi olan ‘kapsayıcı büyümeye’ yönelik çalışmalarımız doğrultusunda neredeyse 20 yıldır Türkiye’de ilk ve öncü olduğumuz Kadın Girişimci Programı’nı yürütüyoruz. Bütüncül bir yaklaşımla finansman sağlama, eğitim, cesaretlendirme  ve yeni pazarlara açılma olmak üzere 4 temel başlıkta ele aldığımız çalışmalarımızın amiral gemisi ise Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması… Bu yıl yarışmamızda “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” ödülünü alacak girişimci 250 bin TL, “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi”, “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi” ve “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi”  kategorilerinin birincileri 200 biner TL’lik ödülün sahibi olacak. 2007’den bu yana kadın girişimcilerin el attığı her işte başarısının katlanarak arttığını gördük. Bu yarışmayı ‘kaybedeni olmayan’ bir yarışma olarak nitelendiriyoruz. Çünkü ülkemizde başarılarıyla dikkat çeken, tanınan birçok kadın girişimci Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’na başvurarak sesini ilk defa duyurdu.

10 BİNE YAKIN ÜYEYE ULAŞTI
Kadınların başarılarına dikkat çekerek rol modeller yaratan ve daha fazla kadının girişimci olmasını sağlayan yarışmamıza geçen yıl eklediğimiz Türkiye’nin Kadın Kooperatifi kategorisinde kadınlar tarafından kurulan ve işletilen, kadınlar üzerinde ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan olumlu etkiler yaratma odaklı çalışmalar yapan kadın kooperatifleri yarışıyor. Türkiye’de 900’ü aşkın kadın kooperatifi ve bu kooperatiflere bağlı 10 bine yakın üye var. Kadın kooperatiflerinin pozitif olarak desteklenmesiyle etki alanlarının artacağına inanıyoruz. Anadolu’da kısıtlı imkânlarla çok büyük işler başaran, bulundukları bölgenin istihdamına, gelişimine sürdürülebilir katkı sağlayan kadın kooperatiflerimizi 15 Kasım’a kadar www.garantibbvakadingirisimci.com adresindeki formu doldurarak yarışmaya katılmaları için davet ediyorum.



Kooperatif nedir?

Kooperatif, ortak amaçlarını gerçekleştirmek için bir araya gelen kişiler tarafından kurulan ve yönetilen, hem ekonomik hem sosyal amaçları olan örgütlenme modelidir. Uluslararası Kooperatifler Birliği’ne göre, kooperatif, ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları ve istekleri, müşterek sahip  olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir işletme yoluyla karşılamak üzere gönüllü olarak bir araya gelen insanların oluşturduğu özerk bir yapıdır. Bu kapsamda kooperatifler, insanların ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını diğer kişilerle iş birliği içinde karşılamak veya müşterek ekonomik menfaatlerini korumak için kurdukları ortaklıklardır. Bu modelde ortaklar kooperatif çatısı altında ekonomik güçlerini birleştirirler. İdeal olarak iş birliği, dayanışma ve karşılıklı yardımlaşma yoluyla birlikte hareket ederler. Bu ekonomik güç birliği, ortakların bulundukları sektör veya piyasa içerisinde anlamlı bir büyüklüğe ulaşmalarının yolunu açar. Kooperatif bünyesinde elde edilen kârlar ya üyelere kooperatifle yaptıkları alışverişle ya da işlemlerle orantılı olarak geri ödenir veya işletmede yatırım olarak değerlendirilir.

Not: Makale Ekonomist Dergisi'nin Kobi Girişim ekinden alınmıştır.