Geçen sayıda yazdım. Zor bir yıl bizi bekliyor. Ekonomi tarafındaki zorlukların devam etmesinin yanında, jeopolitik riskler de gündemimizde. 20 Ocak’ta ABD başkanlık görevini devralacak olan Trump’la birlikte, jeopolitik risklere ilave olarak ticaret savaşlarına da odaklanmak gerekecek. Şirketler için bu zorlu süreçleri yönetmek adına insan kaynağı büyük önem taşıyor. Hem var olan insan kaynağını daha iyi kullanarak verimliliği artırmak hem de yetenek havuzuna yeni çalışanları katmak gerekiyor. Yapılan araştırmalara göre uluslararası arenada rekabet gücü sağlayacak sektörlerde, ciddi bir istihdam sorunu var.
Akademisyen Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu, “İstihdamda koşullar değişiyor. Z ve Alfa kuşağının beklentileri artan dijitalleşmeyle birlikte değişti. Bu neslin işveren devir hızını düşük tutmak ve bu beyinlerin yurtdışına çıkmasını engellemek için şirketlerde; iş-yaşam dengesi, kurumsallaşma ve hibrid çalışma koşulları ile yeni motivasyon faktörlerini dikkate alarak düzenleme yapılması gerekiyor” diyor. Ayanoğlu Hoca’nın istihdam sorunuyla ilgili verdiği bir örneği çarpıcı buldum. Sizinle de paylaşmak istiyorum. Buna göre denizcilik ile ilgili üniversitelerin bölümlerinden ya da meslek liselerinden mezun olanların aynı sektörde çalışma oranı sadece yüzde 7-8 seviyelerinde. Ayanoğlu, benzer durumun maden sektörü için de geçerli olduğunu söylüyor. Bu gençler ya sektörü terk ediyor ya da başka ülkelerdeki çalışma fırsatlarını değerlendiriyor. Bu örnekleri birçok sektörde de verebiliriz diye düşünüyorum.
İstihdam, insan kaynağı dergimizin ana konularından birini oluşturuyor ve yılın ilk sayısını da istihdama ayırmış bulunuyoruz. Editörümüz Özlem Bay Yılmaz’ın araştırma haberinde detaylıca okuyacaksınız. Bu konuyla ilgili şuna söyleyebilirim. Bir sayı önceki Almanak sayımızda CEO Anket yapmıştık ve orada istihdamın artış hızında yavaşlama sinyalleri almıştık. Özlem’in haberi de bunu teyit ediyor. İstihdam 50’de, 2023’de 46 bin 700, 2024 yılında 38 bin 800 olan işe alım rakamı bu yıl için 25 bin 652’ye gerilemiş durumda. Yani bu durum, 2025 yetenek havuzunun büyüme hızında yavaşlama anlamına geliyor. Burada giriş haberimize de dikkat çekmek istiyorum. Suriye’nin yeniden inşası ile ilgili beklentiler var. Ancak iş dünyası bu konuda temkinli iyimser.
Herkese iyi bir yıl dilerim.
Sağlıkla kalın