BURCU TUVAY
btuvay@ekonomist.com.tr
Management Centre Türkiye, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi işbirliğiyle Türkiye’de inovasyon başarısını arttıracak önemli bir eğitim programı başlattı. Tüm dünyada inovasyon projelerinin sağlıklı ve doğru bir şekilde hayata geçirilmesi konusunda doğru yöntemlerin kullanılması ve IChamp sertifikasyonu verilmesini amaçlayan ‘IChamp Gelişim Programı’ mart ayında başlıyor. Beş modül, eğitim öncesi hazırlık süreci, saha çalışmaları ve koçluk desteklerini içeren dokuz aylık bu eğitim programının Türkiye’den daha fazla başarılı inovasyon çıkmasına destek olması hedefleniyor.
“YATIRIM İÇİN UYGUNSUNUZ”
IChamp Gelişim Programı yaratıcısı ve sistematik inovasyon gurusu Dr. Nir Ben Lavi, yeni fikirler geliştirmek için her zaman kullanılan bir yöntem olan ‘brainstorming’ (beyin fırtınası) ve SWOT analizi kavramlarını faydalı bulmadığını söylüyor. Levi’ye göre, bu konuyla ilgili yapılan araştırmalar ve rakamlar bir kişinin kendi kendine fikir bulmak için çalıştığında brainstorming’den iki kat fazla fikir bulduğunu ve bu fikirlerin daha anlamlı olduğunu gösteriyor.
Türkiye’nin önemli bir inovasyon yaratma potansiyeli olduğuna dikkat çeken Dr. Nir Ben Lavi, “Ancak en önemli eksiklik inovasyon yapmanın Allah vergisi bir şeymiş gibi düşünülmesi. İnovasyon yapmanın böyle bir tarafı yok, Türkiye nüfus açısından da yatırım bulma açısından da çok uygun bir ülke” diyor.
Lavi, Türkiye’de inovasyon konusundaki sorunun düşünme tekniğinde olduğunu söylüyor. Düşünce biçiminin değiştirilmesi durumunda firmaların yenilikçi bir yapıya kavuşabileceğini de belirtiyor.
YÖNTEMİ ÖĞRETECEK
Dr. Nir Ben Lavi’ye göre, start up ulusu olmak için bir ülkenin ihtiyacı olan bazı kavramlar var. Bunlar şu şekilde sıralanıyor: İnovasyon için eğitim, teknoloji ve metodlar, kurumlar, pazar, yatırım ve yasal çerçeve. Lavi’ye göre, Türkiye’nin bu alanlardan yalnızca inovasyon için eğitim ve teknoloji metodları açısından eksikliği bulunuyor. Son 70 yılda yapılan çalışmalara dayanan bir eğitim programı olan IChamp, kanıta dayalı inovasyon geliştirme yöntemini öğretmeyi hedefliyor.
DÜŞÜNCE BİÇİMİ FARK YARATIYOR
ABD, 326 milyonluk nüfusu ve dev Fonlarıyla her yıl 1 milyon kişi başına yaklaşık 432 adet patent üretiyor. Yaklaşık 80 milyon nüfusu bulunan Türkiye’de yılda 1 milyon kişiye düşen patent sayısı ise sadece 1,4. İsrail örneği, ekonominin ve nüfusun yenilikçilik konusunda bir kıstas olmadığını gösteriyor.
İsrail’in 8,5 milyon nüfusu bulunmasına rağmen her yıl 1 milyon nüfus başına 431 patent üretiliyor. Türkiye’nin yıllık gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) İsrail’in 2,5 katı.
Ancak İsrail’in her yıl toplam hasılasından AR-GE’ye ayırdığı oran Türkiye’nin ayırdığı oranın dört katını buluyor. İsrail’in her yıl 1 milyon kişi başına ürettiği patent sayısı da Türkiye’nin 312 katına ulaşıyor. Dr. Nir Ben Lavi’ye göre, bu farkın nedenini para, sermaye veya fon değil, düşünce biçimi oluşturuyor.