TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr
Şirket, 800’ü aşkın küresel teknoloji lideri ve girişimciyle görüştü, inovasyon alanında atılım yapan 15 ülkeye ilişkin de özel analiz hazırladı. Merak edenler, şirketin internet sitesinden 40 sayfalık PDF formatındaki raporu indirir ve ayrıntılı bir şekilde inceler.
Türkiye’nin 15 ülke içinde yer almamasını üzüntü verici bulduğumu paylaşmak istiyorum. Merak edenler için 15 ülkeyi sıralayalım: ABD, Çin, Japonya, Almanya, Rusya, Hindistan, Güney Kore, Singapur, Tayvan, Avustralya, Hollanda, İngiltere, İsrail, Kanada ve Güney Afrika Cumhuriyeti. Avrupa’daki beş ülkenin ardından Hindistan’a kadar olan coğrafyadaki tek merkezin Tel Aviv (İsrail) olmasıyla teselli olacak değilim.
Teknoloji gücünde ilk sırayı ABD alıyor. Ama hemen ensesinde Çin var. Silikon Vadisi hala dünyanın teknoloji ve inovasyon merkezi. Lakin Şangay, inovasyonda ön plana çıkacak merkezler arasında ilk sırada yer alıyor. Dünyada inovasyon haritası sürekli güncelleniyor.
İnovasyon denilince küresel çapta ne Türkiye’nin ne de İstanbul’un adı yok! Ne yapalım, küsüp köşemize mi çekileceğiz? Tabii ki hayır. Bugünkü tablo ile fotoğrafta yer almadığımıza, alamayacağımıza göre oyun sistemini yenilememiz gerekiyor. Nasıl yapacağız?
Öncelikle, insan kaynağına tekrar dikkat çekmek istiyorum. İnovasyonu, yeni fikirleri, yeni teknolojileri geliştirecek olan kaliteli insan kaynağıdır. Bu yüzden, bıkmadan usanmadan, insan kaynağı kalitesini korumamız, yurtdışına kaptırmamamız gerektiğini sizlerle paylaşıyorum. Özellikle bazı siyasi endişeler, hukuk alanındaki zayıflık nedeniyle insan kaynağı kaybı olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Çok uluslu şirketlerde çalışan orta ve üst kademe yöneticilerinin geçmişe göre yurtdışında daha fazla görev istedikleri bir sır değil. Üstelik, İK danışmanlarının aktardığı bilgiye göre, benzer pozisyonları değil bir alt pozisyonu kabul edenlerin sayısı artıyor. Yukarıda saydığım ülkeler gibi, Avrupa’da Berlin, Londra, Amsterdam; Amerika’da New York, Boston, Chigaco, Washington; Asya’da Şangay, Tokyo, Pekin ve Şencen gibi kentlerin inovasyon liginde yıldızları parlıyor.
Bu listeye İstanbul, Ankara’yı eklemek istiyorsak, yurtdışına beyin göçünü engellemek zorundayız. İnsan kaynağını korumada, var olan teşvikleri yeniden gözden geçirmenin önemli rol oynayacağı görüşündeyim.
Örneğin, kamu alımlarında start up’lara bir kota getirmenin, ciddi bir adım olacağını söyleyebiliriz. Hazine’nin sağladığı vergi teşviklerinden yararlanmak için melek yatırımcıların bütün mal varlıklarının beyanının istenmesi, ister istemez bir tedirginlik yaratıyor.
Sonuçta, inavasyon liginde yer alabilmemiz için oyun stratejisini yeniden şekillendirmemiz gerekiyor. Gecikmeden...
Görüşlerin, fikirlerin havada uçuştuğu bir hafta diliyorum.