2019'un ilk çeyreğine ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) verileri 31 Mayıs'ta açıklanacak. Ekonomi 2018'in son çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 küçülmüştü.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Şimdi bu küçülmenin 2019'un ilk çeyreğinde de devam edip etmediği merak ediliyor. Eğer küçülme devam ettiyse ekonomi resmen resesyona girmiş olacak. Çünkü iktisatçılar ekonominin iki çeyrek üst üste küçülmesini resesyon olarak tanımlıyor. Bizim öncü göstergelere dayanarak yaptığımız hesaplar maalesef durumun böyle olduğunu gösteriyor.
Öncü göstergeler ilk çeyrekte ekonominin yıllık bazda yüzde 2-3 arasında küçülmüş olabileceğini düşündürüyor. Neden böyle düşündüğümüzü şöyle özetleyebiliriz: Türkiye'de ekonomik büyümeyle en yakın ilişkisi olan gösterge sanayi üretimidir.
Bu durum sanayinin reel GSYH içindeki payının yüzde 20 dolayında olmasından ve başta ticaret ve ulaştırma olmak üzere diğer birçok sektörle de ilişki içinde bulunmasından kaynaklanır.
Bu nedenle reel GSYH'deki büyüme ile sanayi üretimindeki değişim genelde paralel seyreder. Nitekim ekonominin yüzde 3 küçüldüğü 2018'in son çeyreğinde sanayi üretimi de yüzde 7,3 gerilemişti.
Sanayi üretimi bu yılın ilk çeyreğinde de yıllık bazda yüzde 5,7 geriledi. Sanayi üretiminde böyle bir düşüş varken ekonomide büyüme yaşanması zor görünüyor.
İÇ TALEP HALA ZAYIF
• Ülkemizde ekonomik büyümeyle yakın ilişkisi olan ikinci göstergeyi ise reel perakende satışlar oluşturur. Bu da tüketim harcamalarının GSYH içindeki payının yüzde 60 dolayını bulmasının sonucudur. Nitekim ekonominin yüzde 3 küçüldüğü 2018'in son çeyreğinde reel perakende satışlar da yıllık bazda yüzde 7,3 düşmüştü. Reel perakende satışlarda bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde 5,5 düşüş görüldü. Bu durumda ilk çeyrekte tüketim harcamalarındaki düşüşün ve dolayısıyla ekonomideki küçülmenin sürdüğünü düşünmek makul görünüyor.
• İlk çeyrekte ithalat miktar endekslerindeki düşüş de sürdü. Bu da hem üretimdeki hem de iç talepteki düşüşün sürdüğü sinyalini veriyor. Ara malı ithalatı miktar endeksindeki düşüş üretimdeki, tüketim malı ithalatı miktar endeksindeki düşüş tüketim harcamalarındaki, yatırım malı ithalatı miktar endeksindeki düşüş de makine ve teçhizat yatırımlarındaki gerilemenin devam ettiğine işaret ediyor. Bunlar da ekonomideki küçülmenin sürdüğü anlamına geliyor.
• Yalnız inşaat yatırımlarındaki durumu tam olarak anlayamıyoruz. İnşaatına başlanan konut sayısındaki düşüş ilk çeyrekte de sürdü ama inşaatı tamamlanıp iskana açılan konut sayısındaki artış hızlandı. Bu iki zıt gelişmenin konut yatırımlarına nasıl yansıdığını bilemiyoruz. Öte yandan kamu harcamaları konusunda da fazla bir bilgimiz yok. Konut yatırımları ve kamu harcamaları tahminlerimizde sapmaya neden olabilir.
İHRACATIN ETKİSİ
• Geçen yılın son çeyreğinde ekonomideki küçülmenin daha da derinleşmesine engel olan faktörlerden biri mal ve hizmet ihracatındaki artıştı. Benzer
bir durum bu yılın ilk çeyreğinde de yaşanmış olabilir. Çünkü ihracat miktar endeksinde yüzde 9,2'lik artış var. İlk çeyrekte ihracattaki nominal artış sadece yüzde 2,7 oldu ama ihracatçılarımız fiyat kırarak yurtdışına daha fazla satış yapmayı başarmışa benziyor. Bu uzun vadede hayırlı bir gelişme değil ama kısa vadede ekonomideki küçülmenin daha da derinleşmesini önlemeye yarıyor.
• Bütün bu gelişmeleri bir arada değerlendirdiğimizde ilk çeyrekte ekonominin yüzde 2-3 arasında küçülmüş olabileceğini tahmin ediyoruz.