Sabancı Holding Sanayi Grubu, iklim teknolojilerinde büyüyecek. Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar, "Elektrikli araçlardan hidrojen ekosistemine kadar pek çok ekipmanı değerlendiriyoruz. Bu alanlarda hem organik hem de inorganik büyüyeceğiz" diyor.
22 Ocak - 04 Şubat 2023 tarihli sayıdan
Türkiye'nin önde gelen holdinglerinden Sabancı Holding'e bağlı Sabancı Sanayi Grubu, Kordsa, Brisa ve TEMSA şirketleriyle holdingin banka dışı net varlık değerinin yüzde 38'ini oluşturuyor.
Kordsa, dört kıtada 15 fabrikası ile topluluğun küresel ayak izine önemli katkı sağlarken, dünya üzerindeki her üç otomobil lastiğinden biri ve her iki uçak lastiğinden biri Kordsa ürünleri ile güçlendiriliyor.
Brisa Türkiye'de iki fabrikasında gerçekleştirdiği üretimle, 87 ülkede 7 bin 300 satış noktasına sahipken, TEM-SA'nın ise Kuzey Amerika ve Avrupa'da büyümesi sürüyor ve ürettiği elektrikli otobüsler İsveç gibi öncü pazarlara ihraç ediliyor.
Bu dev yapının başındaki isim olan Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar, bu yıl Sabancı Holding'deki 30'uncu yılını kutlayan çok deneyimli bir yönetici.
Cevdet Alemdar ile grubun yeni dönem hedeflerini ve projelerini konuştuk. Sorularımız ve aldığımız yanıtlar şöyle: Öncelikle son iki yıllık pandemi sürecinden nasıl bir performansla çıktığınızı sorarak başlamak istiyorum...
Sanayi grubu şirketlerimizin global ayak izi ile hem tedarikçilere hem müşterilerine yakın olması sadece pandemi döneminde değil her dönemde avantaj yaratmasını sağlıyor. Pandemide bunu çok daha net gördük.
Sanayi Grubu olarak 2022 yılı üçüncü çeyrek itibarıyla toplam ciromuz 23,3 milyar TL ile geçen yılın yüzde 141, net kârımız ise aynı döneme göre yüzde 106 üzerinde gerçekleşti. 2021 ise bizim için rekor bir yıldı.
Bu büyümeleri rekor bir yılın ardından getirmeye devam ediyoruz. COVID sonrası dönem, geçmişte benzerini dene-yimlemediğimiz koşullar sundu. Bu dönemde sanayi şirketlerimiz dalgalanmaların ve tedarik zinciri zorluklarının üstesinden başarıyla gelerek sağlam finansal performans gösterdi.
Müşteri segmentlerinde ve stratejik ürün gruplarında pazar payı kazandı ve stratejik odağımız olan mobilite ve ileri malzeme alanlarında güçlü adımlar attı.
Bu dönemde küresel kasları gelişmiş bir grup olarak ihracatınızda nasıl bir büyüme oldu?
Sanayi Grubu gelirlerinin yüzde 75'i uluslararası para birimlerinden ile oluşuyor. Bu arada, Kordsa'nın gelirlerinin tamamı uluslararası para birimi ile. Bu da bize kur dalgalanmalarına karşı ciddi bir güç veriyor. Brisa'da ise bu oran yüzde 40'ların üzerine çıkıyor.
Yani genel hatlarıyla ihracat anlamında grup olarak kaslarımız oldukça güçlü. İhracatta daha da büyüme potansiyeli olan firmamız TEMSA. TEMSA şu an gelirlerinin yaklaşık yarısını ihracattan sağlıyor.
Özellikle ürettiği elektrikli otobüsler ile girmeyi planladığı yeni pazarlarla önündeki büyüme potansiyeli oldukça yüksek. Ayrıca yatırım yapmayı planladığımız yeni büyüme platformlarını değerlendirirken de ihracat potansiyeli dikkate aldığımız önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor.
Önümüzdeki beş yıl için kendinize nasıl bir yatırım rotası çizdiniz?
Sanayi grubu olarak beş yıllık hedeflerimizi önce iki gruba ayırıyoruz. İlki mevcut işleri korumak ve büyütmek. Grup olarak portföy ve coğrafi olarak çevikliğe sahip bir yapıdayız.
Bunu önümüzdeki dönemde de maksimum şekilde kullanarak kârlı büyümemize devam etmeyi planlıyoruz. Dört kıtada 15 fabrikamız, 9 binin üzerinde çalışanımız ve operasyonel mükemmelliğimiz ile şu an benzer şirketlerin çok üzerinde olan kârlılık oranlarımızı korumayı planlıyoruz.
Bunu yaparken "dijitalleşme", "sürdürülebilirlik" ve "değişen operasyonel modeller" odağımızda olacak. İkincisi ve hem heyecanlı hem de daha zorlayıcı olan kısım ise yeni platformalar ile büyümek.
Bu başlığı da kendi içimizde iki alt başlığa ayırdık. Birincisi ileri malzemeler. Kompozit ürünlerin yanı sıra bio kimyasallar, bio polimerler ve kimyasal geri dönüşüm bu alanda takip ettiğimiz konular.
İkincisi ise iklim teknolojileri araçları. Bu alanda da elektrikli araçlardan, güneş panelleri üretimine, şarj ünitesinden, hidrojen ekosistemine kadar pek çok ekipmanı değerlendiriyoruz. Bu alanlarda hem organik hem de inorganik olarak büyüme odağımız var.
Yeni dönemin en öne çıkan konu başlıkları olan AR-GE ve dijitalleşme alanında nasıl bir yol haritanız var?
Hem dijitalleşme hem de AR-GE faaliyetleri, sadece bugün değil çok öncesinden tohumlarını ektiğimiz iki konu. Şimdi hem daha önce yaptığımız yatırımların meyvelerini yiyoruz hem de yeni tohumlar ekiyoruz. Kordsa'da iki, Brisa'da bir Temsa'da bir olmak üzere toplam dört AR-GE merkezimiz var.
Bu merkezlerimizle 500 üzerinde patentimiz var. Dijitalleşmeye gelince, bu başlığa, nesnelerin interneti, robotlar, üç boyutlu yazıcılar, sanal gerçeklik, tahmine dayalı modellemeler ve yapay zeka gibi konuların tamamı dahil. Nesnelerin interneti ile birbirine bağlı araçlar, makinalar, buradan gelen datalar ile beslenen süreçler, veri analitiği ile desteklenen tahminlemeler ve uyarı mekanizmaları sanayinin geleceğini oluşturacak.
Tüm bunlar üretimimizi daha verimli hale getirecek ve uygulamazsak üretimde bizi geride bırakacak gelişmeler. Bizim de şu an Sanayi Grubu içinde 200'den fazla sürecimiz robotik süreç otomasyonu ile yönetiliyor. Dijitalleşmeyi sadece içsel süreçlerimizle sınırlı tutmuyoruz. Örneğin bu yıl alımını tamamladığımız Arvento, Türkiye'nin yüzde 50 pazar payı ile lider araç takip sistemi şirketi. Bu alım ile birlikte Brisa firmamızla mobilitedeki gücümüzü artıracak bir adım da atmış olduk.