İhracatın 2020 rotası

25 Ocak 2020

Türkiye ekonomisinde 2020 yılına ilişkin beklentiler, geçen iki yıla kıyasla olumlu seyrediyor. Üç çeyrek küçülmenin ardından yeniden büyüme patikasına giren ekonominin 2020 performansı için belirleyici olacak alanların başında ihracat geliyor.





ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr





2019'u geçen yıla oranla yüzde 2 artışla 180 milyar doların üstünde kapatan ihracatta 2020 hedefi 190 milyar dolar.





Tabloları görmek için görsellere tıklayın.













Otomotivden kimyaya, makineden tekstile Türkiye ihracatının önde gelen sektörleri, 2020 stratejilerini hayata geçirmeye başladı.





Son yıllarda dünya genelinde artan korumacılık politikaları, küresel ticareti tehdit etse de ihracatçılar alternatif pazarlardaki etkinliklerini artırarak kayıpları telafi etmeye çalışacak.





Türkiye ekonomisi 2020'ye, son iki yıla kıyasla olumlu beklentilerle girdi. Türkiye hala gelişmekte olan ülkeler içerisinde yüksek enflasyon ve risk primine (CDS) sahip olsa da faizlerin tek haneye doğru yaklaşması ile 2020'de hem yatırım hem de tüketim ortamının canlanacağına dair umutlar artmış durumda.





Bu noktada 2020'deki ekonomik büyüme için en kritik başlık ihracat olacak. Türkiye 2017'yi yıllık bazda yüzde 10,1,2018'i yüzde 7 ve 2019'u yüzde 2'lik ihracat artışlarıyla kapattı ve 2019 sonunda ihracat 180 milyar dolar sınırını aştı. İhracatta 2020 hedefi ise 190 milyar dolar.









2020 RİSKLERİ





  • ABD, Euro Bölgesi ve Çin ekonomilerinde yavaşlama
  • ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarının akıbeti
  • İran ve Libya geriliminin yeniden artması
  • Döviz kurlarında aşırı dalgalanma




2020 FIRSATLARI





  • Brexit ile birlikte ortaya çıkabilecek avantajlar
  • Ekonominin yeniden büyüme trendine girmesi
  • Ortadoğu ve Afrika pazarlarında artan pay
  • TL'deki değer kaybının sağladığı maliyet avantajı




23 SEKTÖR 1 MİLYAR DOLARI GEÇTİ
Küresel ekonomi 2019 yılında ciddi bir yavaşlama gösterdi. 2018'de yüzde 3,2 olan küresel büyümenin 2019 yılında yüzde 2,5 olduğu tahmin ediliyor. 2020'ye ilişkin büyüme tahminleri ise yüzde 2 ile yüzde 3 arasında değişiyor.





2019'da dünyada en büyük ihracatçı 50 ülkenin ihracatının yüzde 2,6 azaldığı bir dönemde, Türkiye'nin ihracatında yüzde 2 oranında artış olması, olumlu bir gösterge olarak öne çıkıyor. Türkiye, geçen yıl 23 sektörde 1 milyar doların üzerinde ihracat yapmayı başardı.





Ancak riskler hala mevcut. Küresel ticarete ilişkin büyüme beklentilerinin aşağı yönlü olarak güncellenmeye başlaması, bu risklerin başında geliyor.





Dünya Bankası'nın son tahminlerine göre 2019'da yüzde 1,9 olan küresel ticaret büyümesi, 2020'de yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşecek. Bu oran gerçekleşirse, 2008-2009 küresel finansal krizinden bu yana görülen en düşük büyüme oranı olarak kayıtlara geçecek.









KORUMACILIK DUVARLARI
ABD, Hindistan ve Çin ekonomilerindeki yavaşlama, jeopolitik gerginlikler, Avrupa'nın en önemli üretim üssü sayılan Alman ekonomisinde imalat ve yatırım verilerinin zayıflaması, küresel ekonominin yavaşlamasının en büyük nedenleri arasında gösterilebilir.





Bunlarla birlikte dünyadaki korumacılık duvarlarının 2009 yılından bu yana yükselişe geçmiş olması da 2020'de ihracatın rotasını önemli ölçüde belirleyecek olan bir diğer kritik etken.





Özellikle yaklaşık 45 milyar dolarlık ihracat yapan demir-çelik ve otomotiv sektörleri açısından korumacılık duvarları büyük bir engel teşkil ediyor. İhracatçılar ayrıca Brexit sürecinin barındırdığı riskler ve fırsatları da yakından izliyor.





Tüm bu gelişmeler ışığında, 2020'de ihracatın hem büyük fırsatlar hem de büyük riskler barındırdığını söylemek mümkün. İhracatçı sektörler, şimdiden yeni dönemin hazırlıklarını yapmış durumda.









EXIMBANK'TAN FAİZ DESTEĞİ
Bu arada Türk Eximbank, KOBİ'lere ve yüksek teknolojili ürün üreten ihracatçılara kullandırdığı TL kredilerindeki faiz oranım yüzde 7,95 seviyesine indirdi.





Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TCMB tarafından gerçekleştirilen son faiz indirimi ile birlikte ihracatçıların 'TL İhracat Kredileri'ni daha düşük maliyetlerle kullanabilmesine olanak tanıyacak yeni bir faiz düzenlemesi yapıldığını söyledi.





Bakan Pekcan, Türk Eximbank'ın ihracatçılara 2019 yılında 44,1 milyar dolar finansman desteği sağladığını, 2020'de ihracatçılara bu desteğinin artarak devam edeceğini belirterek, cazip faiz oranlarının ihracatçıların rekabet gücüne önemli katkı sağlayacağını kaydetti.









OTOMOTİVDE BREXIT TAKİBİ
Son dönemde yerli otomobil girişimi ile gündemde olan Türkiye otomotiv sektörü, 2019 yılında da ihracatın lideri oldu. Sektör, 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 3'lük bir düşüş ile 30,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi.





İhracatın yüzde 39'unu 11,9 milyar dolar ile binek otomobiller oluşturdu. Otomotiv tedarik sanayi tarafından yapılan ihracat ise 4,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.





Otomotiv ihracatının yüzde 77'si AB ülkelerine yapılırken, Almanya 2019 yılı otomotiv ihracatında 4,4 milyar dolar ile ilk sırada yer aldı. Almanya'yı 3,4 milyar dolar ile Fransa ve 2,9 milyar dolar ile İtalya takip etti.





Sektör 2020 yılında 32 milyar dolarlık ihracata imza atmayı hedefliyor. Otomotiv İhracatçıları Birliği Başkanı (OİB) Baran Çelik, 2020 yılında da otomotiv ihracatında AB pazarının ağırlığının devam edeceğini söylüyor.





Öte yandan AB pazarında 2020 yılında bir miktar küçülme beklendiğini kaydeden Çelik, "Özellikle Batı Avrupa binek otomobiller pazarının yüzde 2-2,5 oranında daralacağı öngörülüyor.





Bu bizim açımızdan olumsuz bir durum" diye konuşuyor. AB'nin yanı sıra son yıllarda ABD, Ortadoğu Ülkeleri, Kuzey Afrika Ülkeleri ve Rusya'ya ihracatın da istikrarlı biçimde arttığını dile getiren Baran Çelik, "2020'de ağırlıklı olarak odaklanacağımız ülkeler ise Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve ABD olacak" diyor.





İngiltere'nin AB'den çıkış sürecini (Brexit) yakından takip ettiklerini ifade eden Çelik, Brexit müzakerelerinin 2020 yılı boyunca devam edeceğini, sonrasında ihracat kaybı yaşamamak için Türkiye'nin hızlıca Birleşik Krallık ile anlaşma yapması gerektiğini vurguluyor.





KİMYANIN GÖZÜ ÇİN'DE
Türkiye'nin en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektörü olan kimya, 2019'da 20,6 milyar dolarlık ihracatla kendi rekorunu kırdı. Pek çok sektörün ihracatta düşüş yaşadığı bir dönemde yüzde 18,5'lik ihracat artışına imza atan kimya sektörü, 2020'den de umutlu.





Kimyevi maddeler ve mamulleri sektör ihracatında, 2019 yılında en çok ihracat yapılan ülkeler arasında İspanya 1 milyar 62 milyon dolarla ilk sırada yer alırken, Hollanda 1 milyar 32 milyon dolarla ikinci, Irak 1 milyar 12 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı. Irak'ı, İtalya, Mısır, Almanya, ABD, Yunanistan, İngiltere ve Malta takip etti.





Sektör 2020 yılında 22 milyar doların üstünde ihracat hedefliyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, yeni dönemde Çin pazarı ile birlikte Güney Amerika bölgesi, Sahraaltı Afika, Doğu Asya ve Orta Asya ülkelerine öncelik vereceklerini söylüyor.





2020 yılında Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya, İtalya, ABD, Panama, Çin-Hong-kong, Çin, Hollanda, S.Arabistan ve G.Afrika olmak üzere 10 ülkede 17 milli katılım organizasyonu ve beş sektörel ticaret heyeti gerçekleştirilecek.





Ali Pelister, 2020'de Çin ve Malezya'da kozmetik sektörü, Meksika ve İngiltere'de plastik ambalaj sektörü ve Vietnam'da ilaç ve eczacılık ürünleri ile medikal cihaz ve aletleri sektörlerine yönelik Yerinde Pazar Araştırması (YPA) gerçekleştireceklerini sözlerine ekliyor.





MAKİNANIN HEDEFİNDE RUSYA VAR
İhracatını geçtiğimiz yılsonuna göre yüzde 4,2 artıran makine sektörü ise yılı 17,9 milyar dolar ihracatla kapattı. Serbest bölgelerden yapılan ihracatla birlikte bu rakam 19 milyar doları buldu.





Bu değer 180,5 milyar dolar olarak açıklanan Türkiye'nin toplam ihracatı içinde yüzde 10,5 paya karşılık geliyor. Türkiye'nin makine ithalatının yüzde 17,6 gerilediği 2019'da, makine ihracatının ithalatı karşılama oranı da yüzde 76,3'e yükseldi.





Bir önceki yıl 10 milyar dolar olarak gerçekleşen makine dış ticaret açığının yarı yarıya kapanmasından memnun olduklarını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu şöyle konuşuyor: "Makine dış ticareti tüm dünyada daralıyor.





Sadece Türkiye değil, herkes kendi ülkesinin makinelerine yöneliyor. 2019 yılında küresel ölçekte 450 milyar dolarlık mal daha koruma altına alındı, bu malların büyük kısmını makineler oluşturdu."





2019'da en fazla ihraç edilen makineler, soğutma makineleri ve klimalar, içten yanmalı motorlar ve aksamları, yıkama ve kurutma makineleri, inşaat ve madencilik makineleri ile pompa ve kompresörler oldu.





Sektörün bu yıl en aktif olacağı ülkeler ise yerli üreticilerin ortak arayışına girdiği Rusya ve AB ekonomisinin merkezi konumundaki Almanya olacak.





ÇELİK GÜNEYDOĞU ASYA YOLCUSU
Otomotiv gibi dünyadaki korumacılık politikalarından en çok etkilenen bir diğer sektör olan demir-çelik, 2019'da yüzde 9,4 azalışla 13,6 milyar dolarlık ihracat yaptı. Sektörün 2020 hedefi ise miktar bazında 20 milyon ton, değer bazında ise 14 milyar dolarlık ihracata ulaşmak.





Korumacılığın giderek artması nedeniyle ihracatta alternatif pazarlara yönelmek her zamankinden daha çok önem taşıyor.





Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, "İthalatlarında payımızın az olduğu uzak pazarlardan Güneydoğu Asya, Batı Afrika ve Latin Amerika bölgelerinin çelik ithalatları artış gösteriyor.





Yüksek potansiyel gördüğümüz bu bölgelerin artan çelik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmalar, kayıp yaşanan pazarların bu sayede telafi edilmesinde büyük önem taşıyacak" diye konuşuyor.





2020'de bu bölgelere yönelik ticari faaliyetlerin ve gündemin hem Türkiye özelinde hem de küresel boyutta hız kazanacağını ifade eden Aslan, "Yurtiçinde özellikle önemli çelik tüketicisi konumunda yer alan inşaat, otomotiv gibi sektörlerde meydana gelebilecek daralma ya da büyüme, 2020'de de çelik sanayimizi yakından ilgilendirmeye devam edecek" diyor.





TEKSTİLDE ÖNCELİK AB'DE
2019'da yaklaşık 8 milyar dolarlık ihracata imza atan tekstil sektörü, 2018'e göre değer bazında yüzde 5,5 gerilemiş oldu. İhracattaki bu gerilemenin en önemli nedeni AB pazarındaki daralmaydı.





Buna karşın 2019 yılında Türk Cumhuriyetlerine tüm zamanların en yüksek tekstil ve hammaddeleri ihracatını yapan sektör, Afrika'ya da tüm zamanların en yüksek iplik ihracatını gerçekleştirdi.





Katma değeri yüksek teknik tekstil ihracatında ise Afrika, Amerika Kıtası ve Asya ülkelerine tüm zamanların en yüksek satışı gerçekleştirildi.





İstanbul Tekstil ve Hammadeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) BaşkanıÖksüz şöyle konuşuyor: "Ayrıca 2019 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğimiz Afrika'yı çok önemsiyoruz.





Afrika, Asya ve Güney Amerika gibi nispeten ihracat payımızın düşük olduğu ülkelere, spesifik ticaret ve alım heyetleri gerçekleştirerek uluslararası rekabet gücümüzü artırmayı hedefliyoruz."





SAVUNMA AFRİKA'DA BÜYÜYECEK
Türkiye, savunma sanayiinde son yıllarda önemli bir atak içinde. Sektörün sürdürülebilirliği ve dış ticaret dengeleri açısından, işbirliklerinin artırılması ve ihracat oldukça önemli. Sektör 2019 için 2,7 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracatı 2023 yılına kadar 10 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyor.





Sanayi İhracatçılar Birliği (SSI) verilerine göre Türkiye'nin kg başına ihracatı 2019'da 1.3/1.4 dolar seviyelerinde gerçekleşirken, savunma sanayinin kg başına ihracatı ise yaklaşık 50 dolar oldu.





Şu anda yerli savunma sanayiinde devam eden 690 proje bulunuyor. Sektör temsilcileri yeni dönemde özellikle Güneydoğu Asya, Orta ve Latin Amerika ile Afrika pazarlarına özel önem veriyor.





MOBİLYA ABD'YE ODAKLANDI
Türkiye'nin hem üretim hem de tasarımda giderek daha iddialı olduğu bir sektör olan mobilya sektörü için 2019 iyi geçti. Yüzde 10,3'lük artış ile yılı 5, 5 milyar dolarlık ihracat ile kapatan sektör, 2020'de yüzde 10'uk bir ihracat artışı hedefliyor.





Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) Başkanı Onur Kılıçer, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşları nedeniyle mobilya sektörü açısından iki pazarda da fırsatlar oluştuğunu söylüyor.





Özellikle ABD'nin 53 milyar dolarlık ithal mobilya pazarından Çin'in çekilmesi sonrasında mobilyada bu pazarda ihracatı hızla artırabileceklerini vurgulayan Kılıçer, "Aynı şekilde Çin pazarında ABD'den boşalan pazarlara hızlıca girdik ve AKAMİB olarak Çin'e olan ihracatımızı 11 ayda 1,6 milyondan 12,6 milyon dolara yükselttik.





2020 yılında da Kanada ve Meksika pazarına da odaklanarak Amerika kıtasında ciddi bir sıçrama yapacak, Çin ve Hindistan gibi nüfusun kalabalık olduğu pazarlarda pazar payımızı artırmak için çalışacağız" diye konuşuyor.









İSMAİL GÜLLE / TİM BAŞKANI
“İLK KEZ İHRACATÇI SAYISI İTHALATÇI SAYISINI GEÇTİ”
“Geçen yıl Cumhuriyet tarihinde ilk defa ihracatçı sayısı ithalatçı sayısını geçti. Şu an 87 bin ihracatçı, 77 bin ithalatçı var. 2019 yılında ilk defa ihracat yapan 17 bin 544 şirketimiz yaklaşık 4,5 milyar dolar hacim gerçekleştirdi.





Biz bu yıl 190 milyar dolarlık ihracat hedefi bazında çalışacağız, bu rekoru genişletmek için üreteceğiz. Hatta 190 milyar dolar değil, 200 milyar dolar seviyesindeki rakamları dile getiriyoruz.





Çok zorlu bir dünya ticaretinden geçiyoruz ama buna rağmen ihracatımızın artış trendinde gitmesi önemli. Brexit’te fırsatlar olabilir. İngiltere’nin vereceği karar, Türkiye’nin pozisyonunu belirleyecek.





Gümrük Birliği açısından bunu iyi yönetmemiz bizler için önemli. İhracata kurun etkisi 15 ya da 30 günlük etkilerle sınırlı kalıyor. Sonrasında yan etkileri oluyor. İhracatçılar olarak istikrarlı ve dengeli bir kur istiyoruz.









NAİL OLPAK / DEİK BAŞKANI
“YENİ PAZARLAR İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
“Dış ticarete, ihracata dayalı bir büyüme hedeflenirken, sanayi üretiminin lokomotif bir rol üstlenmesi, çok büyük önem taşıyor.





Dolayısıyla iş dünyasının kesintisiz olarak üretime devam etmesi, yeni pazarlara kanalize olması ve katma değerli ürünlerle dünya ticaret sahnesinde daha güçlü şekilde yer alması için çalışmaya devam etmeliyiz.





11’inci Kalkınma Planı kapsamında Türkiye’nin 2023 hedefleri de yeniden şekillendi. Plana göre, 2023 yılı hedeflerimizde enflasyonun yüzde 5 seviyesine inmesi, kişi başı milli gelirin 12 bin doları aşması bekleniyor.





Bu önemli hedeflerin yanı sıra 2018 yılı itibariyle 784 milyar dolarlık bir hacme sahip olan Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün 2023 yılında 1 trilyon 80 milyar dolara çıkması, son derece önemli bir eşik.









ALİ GENÇTÜRK / COFACE TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ
“ORTADOĞU VE AFRİKA’YA YÖNELİM HIZLANABİLİR”
“Otomotiv, tekstil-hazır giyim, çelik, kimyevi maddeler, elektrik-elektronik ürünler başlıca ihracat yapan sektörler arasında olmaya devam edecek.





Bununla birlikte, mücevher, deri, makine, gıda gibi sektörler de önemli ihracatçılarımız arasında yer alacak. İhracat pazarları konusunda ise Avrupa’nın gidişatı önemli olacak.





En büyük ihracat pazarımız olan AB’nin toplam ihracatımızdaki payı yüzde 49’a yakın. Buna karşın Ortadoğu ülkelerinin payı 4,5 puan artarak yüzde 19,3’e çıktı.





Avrupa’nın büyüme sorunları devam ederse, Türk ihracatçıları hızlıca ihracat pazarlarını çeşitlendirerek Ortadoğu ve Afrika gibi yeni pazarlara yönelebilirler.





ABD, Euro Bölgesi ve Çin ekonomileri yavaşlamaya devam ediyor. Küresel ticaret açısından en önemli gelişmelerden biri, bu ekonomilerin performansı olmaya devam edecek.





Öte yandan ABD ve Çin arasında imzalanan anlaşmanın 1’inci fazı, iki ülke arasındaki sorunları ne derecede ve hangi süreyle çözebileceği, küresel ticaretin gidişatı açısından önem taşıyor.”









MURAT PALAOĞLU / KPMG TÜRKİYE GÜMRÜK VE DIŞ TİC. HİZ. BÖLÜM BAŞKANI
“ALICILARIN FİYATTA İNDİRİM TALEPLERİNE DİKKAT”
“Bu yıl ABD-Çin arasında ticaret savaşlarını yavaşlatan gelişmelerin küresel ticarette pozitif etkisinin olacağı düşünülebilir.





Bununla birlikte Brexit, AB’deki ekonomik yavaşlama ve ihracat pazarlarımızdaki siyasi çalkantılar, yakından takip edilecek. Korumacılık trendinin seyri ve siyasi gelişmeler dünya ticaretini ve dolayısıyla bizim ihracatımızı etkileyebilecek unsurlar.





Ayrıca AB, ABD ve Irak gibi temel ihracat pazarlarımızdaki büyüme ve siyasi gelişmeler, bizler için daha da belirleyici olacak. Kurların seyri de ihracatı iki yönlü etkilediği için önemli.





İhracatımızın yüzde 60’dan fazlasının ithalata dayalı olduğu değerlendirildiğinde, artan kurların ihracat maliyetlerini artırması bir yönü, ihraç ürünlerinin rekabetçiliğini artırması diğer yönü. Lakin ürünlerimizi satın alanların bu gelişmeleri takip ettiğini ve alımlarda fiyat indirimi beklentisine girdiklerini görüyoruz.





Bu da kurlardaki yükselmenin sanıldığı kadar ihracatın lehine olmadığını ortaya koyuyor. Tüm bu veriler ışığında, 2020 ihracatçılar açısından yine zorluklarla dolu ancak daha umut veren bir yıl.”









SERCAN BAHADIR / EY TÜRKİYE GLOBAL TİCARET HİZMETLERİ LİDERİ
“İTHALATTAKİ AZALMA HAFİFE ALINMAMALI”
“Son dokuz yılda ihracatta bir artış trendinin yakalanması olumlu bir gelişme ancak ithalattaki azalma pozitif bir tablo oluşturmuyor.





Şayet ithalata bağımlılığı azaltan ürünlerin ihracına yönelik ciddi bir dönüşüm yapmazsak, yakın zamanda ithalattaki bu azalış trendinin ihracatı da aşağıya çekeceğini söyleyebiliriz.





2020 yılında otomotiv, demir-çelik, beyaz eşya ve tekstil-hazır giyim sektörlerinin öne çıkacağının öngörüyoruz. Japonya ile uzun süredir devam eden görüşmelerin bu yıl sonuçlanması ile serbest ticaret anlaşmasının (STA) yürürlüğe girmesini bekliyoruz.





Bu anlaşma ile Japonya’nın önemi daha da artacak. Güney Kore’de olduğu gibi STA ile ihracatımızı iki katına çıkarma potansiyelimiz var. Ekonomimizdeki gelişmeler ihracatçımızı yakından ilgilendiriyor. Kurdaki dalgalanmalar oldukça kritik.





Kurdaki değişim doğrudan ithalat maliyetlerini ve dolaylı olarak da ihracat ürünün birim fiyatını etkiliyor. Bu da ihracatta rekabet gücümüzü azaltan bir faktör.”