İç pazarda sıkıntı yaşayan beyaz eşya ve elektronik sektörü 2019'da ihracata odaklandı. Bu strateji 2020'de de sürecek. Beyaz eşyacılar teşviklerle ihracatta rekabet gücünü artırmayı hedeflerken elektronik ise akıllı teknolojilere yatırım yapmayı planlıyor.
AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr
32 milyar TL'lik büyüklüğe ulaşan beyaz eşya sektöründe 2018 yılında iç pazarda başlayan kan kaybı 2019'da da devam etti. Ocak-kasım döneminde altı ana ürün grubunda iç satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 oranında daralırken, ihracat paralel seyretti.
Üretim ise 26,2 milyon adetle 2018'e benzer bir seyir izledi. 2019 yılının ilk altı ayında devam eden ÖTV desteği ve ihracat sektör için itici güç oldu. Cirosunun yüzde 75'i ihracattan gelen sektör, son birkaç yıldır iç pazarda yaşanan daralmaya çözüm olarak ihracatı görüyor.
“TEŞVİKLERLE İHRACAT ARTAR"
Başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere 100'ü aşkın ülkeye ürün gönderen sektör, 2018 yılını 22 milyon adet ihracatla kapatmıştı. 2019 yılını da benzer bir rakamla kapatmayı hedefleyen sektör, 2020 yılında da ihracat odaklı büyüyecek.
Sektör aynı zamanda AR-GE ve patent konularında da önemli oyuncular arasında yer alıyor. Sektör oyuncuları başta Asya Pasifik olmak üzere dünyanın farklı noktalarına inovatif ürünlerle açılmayı planlıyor.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Can Dinçer, Çin'den sonra dünyanın en önemli üretim üssü olan Türkiye'nin teşviklerle ihracat gücünü daha da artırarak uluslararası rekabette öne çıkacağını belirtiyor.
Elektrik-elektronik sektörü 2018'i 45 milyar dolarlık büyüklük, 10,4 milyar dolarlık ihracatla kapatmıştı. 2019 yılında ise sektörün ihracatı 10,3 milyar dolara ulaştı.
Sektörün hedefi geçtiğimiz yıl yüzde 36,4 olan orta-yüksek teknolojili ürünlerin ihracat içindeki payını 2023 yılında yüzde 50'ye çıkarmak.
Diğer taraftan 2018 verilerine göre 1,33 dolar olan Türkiye'nin ortalama kilogram başı ihracat değerinin ise 2023 yılında 2 dolara çıkarılması hedefleniyor.
AKILLI TEKNOLOJİLER GÜNDEMDE
Sektörün gündemindeki bir diğer konu ise sürdürülebilir yaşam. 20 yıl önce dünya nüfusunun yarısından fazlası kırsal kesimde yaşarken bugün yüzde 70 kadarı kentlerde yaşıyor.
Şehirlerdeki bu nüfusa 2050 yılına kadar 2,5 milyar kişi daha eklenecek.
Bu noktada akıllı şehir yatırımlarının bir zorunluluk olduğunu söyleyen Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Altay, elektronik sanayini bu çerçevede geliştirmeyi ve dünya pazarlarında var olmayı hedeflediklerini ifade ediyor.
Altay, bunun için start up'lar ve KOBİ'lerle yakın diyalog halinde olduklarını da vurguluyor.
MÜJDAT ALTAY TÜRK ELEKTRONİK SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (TESİD) YKB
“GELECEĞİ AKILLI YAŞAM OLARAK BELİRLEDİK”
“Yapılan hesaplara göre, akıllı toplu taşıma sistemleri, enerji tasarrufu sağlayan binalar, çevre ve atık yönetimi gibi basit uygulamalarla 2050 yılına kadar yaklaşık 22 trilyon dolarlık tasarruf sağlanması mümkün.
Benzer şekilde, 2018'de 81 milyar dolar seviyesinde olan akıllı şehir harcamalarının 2022'de 158 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Teknoloji de artık sürdürülebilir yaşama çare bulmak üzere yapılanıyor."