Mobilya aksesuar üreticisi SAMET, bu yıl Hindistan'da, üç yıl içinde ABD'de üretim tesisi kuracak. SAMET CEO'su Ufuk Kızıltan, "2025'te 250 milyon dolar ciroya ulaşarak ihracatın cirodaki payını yüzde 35'ten yüzde 50'ye çıkarmayı hedefliyoruz" diyor.
28 Mayıs - 10 Haziran 2023 tarihli sayıdan
Halka arz da orta vadeli planlar arasında. Saldıray Kızıltan ile Mehmet Çoban'ın 1973'te kalıpçılık yapma hedefiyle Levent Sanayi'de küçük bir atölye olarak kurduğu, adını iki ortağın isimlerinin birleşiminden alan SAMET; bugün mobilya teknik aksesuarları alanında geliştirdiği 6 binden fazla inovatif ürünü beş kıtada 80 ülkeye ihracat eden, global bir marka konumunda bulunuyor.
2022'yi dolar bazında yüzde 30 büyüyerek 160 milyon dolar ciroyla tamamlayan şirket, cirosunun en az yüzde 10'unu AR-GE faaliyetlerine ayırıyor ve Türkiye'de patent üreticisi olarak 12'nci sırada yer alıyor.
Bu yıl 50'nci yaşını kutlayan SAMET'in yönetim kadrosuyla,
Köln'de düzenlenen Uluslararası Mobilya ve Ahşap İşçiliği Fuarı Inter-zum'da bir araya geldik. 36 yıl önce, henüz 16 yaşındayken Inter-zum'a ilk katıldıklarında fuardaki ilk Türk firması olduklarını söyleyen SAMET CEO'su Ufuk Kızıltan, "Şimdi 50'nci yılımızı Interzum'un başkanının bizim için kestiği pastayla kutladık.
Dünya markası olma yolunda çok önemli adımlar atıyoruz" diyor. Ufuk Kızıltan ile SAMET'in üretimden ihracata, AR-GE ve teknolojiden inovasyona, yatırımlardan halka arza kadar birçok konuda yeni dönem hedef ve iş planlarını konuştuk.
Faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Mobilya teknik aksesuarları alanındaki beş ayrı ürün grubunda, 6 binden fazla inovatif ürün geliştiriyoruz. Bu ürün gruplarını; 'menteşe sistemleri', 'ahşap çekmece rayları', 'metal çekmece sistemleri', 'kalkar kapak sistemleri' ve 'sürme kapak sistemleri' olarak sıralayabiliriz.
Mobilyaların içindeki bağlantı elemanlarının üretimini de gerçekleştiriyoruz. Çerkezköy'de toplam 60 bin 770 m2'sinde üretim yapılan, toplam 80 bin 500 m2'lik alana sahip olan tesisimizde, robotların yanı sıra binden fazla çalışanın görev aldığı yüksek teknolojili üretim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
2022'yi ne kadar ciroyla tamamladınız?
Pandemiyle beraber mobilyaya artan talebin etkisiyle 2020'de ve 2021'de dolar bazında yaklaşık yüzde 38-40 büyüme yakaladık. 2022'de ise 2021'e göre dolar bazında yaklaşık yüzde 30 büyüdük ve 160 milyon dolar satış gelirine ulaştık.
İç pazarda 300'ü aşkın aktif bayiye satış yapıyoruz. Dünyada mobilya aksesuar pazarında faaliyet gösteren markalar arasında ciro bazında 10'uncuyuz, bu alanda katma değerli üretim yapan marka olarak ise ilk üçteyiz.
2023 şirketiniz açısından nasıl geçiyor?
Yatırımlarımızın yüzde 70'ini öz kaynaklarımızla finanse ediyoruz. TL'nin aşırı pahalı olması ihracatta zorlanma-
mıza, rekabette darbe yememize neden oluyor ve bu da kârlılığımızı olumsuz etkiliyor.
Son bir yılda işletme, enerji ve işçilik maaliyetleri enflasyon da çok yükselince bizi zora soktu ve bunları satış fiyatlarına yansıtamadık. Ülke olarak dış ticaret açığımız da artıyor. Böyle bir ortamda, 2023'te mevcudu korumak bile çok önemli ve dolar bazında yüzde 5 dahi büyüsek, bu bizi memnun edecek.
Yeni döneme ilişkin beklentileriniz neler?
Temelde TL'nin yerini bulması şart. AR-GE teşviklerinden memnunuz ancak ihracat teşvikleri artırılmalı. Enerji ve işçilik maaliyetlerindeki artış konusunda desteğe ihtiyacımız var. Uzakdoğu'dan gelen mallara karşı sektörümüz korunmaya devam edilmeli. Yoksa haksız rekabetle karşı karşıya kalırız.
Biz yerli sac kullanıyoruz ve 50 yıldır ilk defa Çin ile Türkiye'deki çelik fiyatları arasında makas bu kadar açılmış durumda. Eskiden yüzde 10 kadar Türk çeliği daha pahalıydı ancak şu anda yüzde 30-35'lik bir makas oluştu ve bu da bizi maliyetlerde çok zorluyor.
AR-GE'de neler yapıyorsunuz?
2009'dan bu yana TURQUALITY kapsamındayız. 2011'de 'SAMET AR-GE Enstitüsü' olduk. Şu an 100 kişilik bir AR-GE ekibimiz var. AR-GE'ye cirodan en az yüzde 10 pay ayırıyoruz. Asya ve Çin rekabetine açık bir sektör olduğumuz için fiyat ve maliyet avantajını yakalamak kritik önemde.
Bu yüzden AR-GE'ye ve inovasyona kesintisiz yatırım yapıyoruz. Bu doğrultuda, Türkiye'de patent üreticisi olarak 12'nci sıradayız. Son olarak tüm dünyada sekiz dilde hizmet veren SAMET Omni-Kit mobil uygulamamızı da hayata geçirdik. Sektörün en dijital markasıyız.
Kaç ülkeye ihracatınız var?
Beş kıtada toplam 80'den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. ABD, Kolombiya, Ekvador, Fas, Cezayir, Portekiz, Norveç, Polonya, Romanya, Özbekistan, Pakistan, Suudi Arabistan ve Tayland olmak üzere 13 ülkede ise stratejik ortaklarımız var. Bu ülkelerde en büyük mobilya şirketleriyle çalışıyoruz. Ciromuzun yüzde 35'ini ihracat gelirlerimiz oluşturuyor.
Radarınızda yeni pazarlar var mı?
Gelişmekte olan ülkelere, özellikle Asya'ya ve Afrika'ya odaklandık. Kore, Tayvan, Tayland, Hindistan, Endonezya gibi Asya'da nüfusun yoğun olduğu ülkelerde beklentilerimiz yüksek. Tayland'a girdik, Kore'ye girmek üzereyiz.
Üç yıl içinde dünyanın en büyük ekonomik gücü olacağını öngördüğümüz Hindistan ise öncelikli yatırım yapacağımız ülke konumunda. Hindistan'da yerel ortağımızla sıfırdan bir üretim tesisi kuracak ve ilk defa Türkiye dışında bir ülkede üretim yapacağız. Bu tesisle tüm Asya'da ve hatta Avustralya'da büyüme atağına geçmeyi hedefliyoruz.
Avrupa ve ABD pazarlarına ilişkin planlarınız neler?
Avrupa'nın hemen hemen her ülkesinde ve ABD'de distribütör olarak ortaklıklarımız var ve beklentilerimiz de büyük. Şu an, batıdaki mevcut resesyon ortamında önceliği Asya'ya verdik. Ayrıca ABD'de de üç yıl içinde üretim tesisi kurmayı hedefliyoruz.
Daha uzun vadeli hedefleriniz nasıl şekilleniyor?
50 yıldır yatırım alanımızın merkezine teknolojiyi ve inovasyonu koyuyoruz. Kazancımızın çoğunu her zaman altyapı, fabrika kapasite artırımı, yeni ürün yatırımlarına ayırıyoruz.
Geleceğimize yönelik tüm bu yatırımların sonucu olarak 2025 yıl sonunda kârlılığımızı en az yüzde 50 oranında artırma, 250 milyon dolar konsolide ciroya ulaşma ve ihracatın cirodaki payını yüzde 35'ten yüzde 50'ye çıkarma hedefimiz var.