Son yıllarda enerji gündeminde yer alan konuların başında geliyor hibrit enerji santralleri… Birden fazla enerji kaynağının bir arada kullanıldığı hibrit santrallere ilişkin düzenlemeler Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararda ele alındı. Genellikle güneş, rüzgar ve hidro olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtlarla veya diğer yenilenebilir kaynaklarla birleştirilmesiyle oluşturulan hibrit sistemler, enerji üretimindeki dalgalanmaları ve kesintileri minimize ederek daha stabil ve sürekli bir enerji arzı sağlıyor.
04 Ağustos - 17 Ağustos 2024 tarihli sayıdan
Bu sistemler Türkiye’deki mevzuat gereği, ana kaynak santralin yanında, aynı saha içerisinde ve maksimum ana kaynağın gücü kadar güçte, aynı şebeke altyapısından bağlanarak ve toplam lisans kurulu gücünü geçmeden çalışabiliyor. Çalışma prensibi, enerji üretiminin talebe göre optimize edilmesini, yenilenebilir enerji santralinin daha verimli çalıştırılmasını ve enerjinin ihtiyaç anında kullanılmasını öngörüyor.
MEHMET ÖZENBAŞ
PWC STRATEJİ DANIŞMANLIĞI BİRİMİ (STRATEGY&TÜRKİYE) DİREKTÖRÜ
6 BİN MW’LARA ULAŞACAK
Türkiye’de hibrit enerji santralleri yatırımlarının mevzuatın yayınlanmasının ardından hızlı bir artış gösterdiğini belirten PwC Strateji Danışmanlığı Birimi (Strategy&Türkiye) Direktörü Mehmet Özenbaş, “Temmuz 2024 itibarıyla Türkiye’deki lisansı yürürlükte bulunan hibrit santrallerin toplam mekanik gücü yaklaşık 2 bin 700 MW civarında. Enerji Piyasaları Düzenleme ve Denetleme Kurulu (EPDK) web sayfalarında yayınlanan son verilere göre bu lisans gücünün yaklaşık 800 MW’ı devreye alınmış, bin 900 MW’ı da planlanmış ve devreye alınmayı bekliyor. Türkiye’nin enerji politikalarına ve yenilenebilir enerji teşviklerine bakıldığında, önümüzdeki beş yıl içinde hibrit santral kurulu gücünün 5 - 6 bin MW seviyelerine ulaşması öngörülüyor” değerlendirmesine bulunuyor.
Türkiye, yenilenebilir enerji potansiyelini değerlendirme konusunda kararlı adımlar atıyor. Hibrit enerji santralleri, enerji arz güvenliğini artırmak ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak adına stratejik öneme sahip. Devlet teşvikleri ve özel sektör yatırımlarının artmasıyla birlikte, hibrit enerji santrallerinin Türkiye’nin enerji portföyünde önemli bir yer tutacağını vurgulayan Özenbaş, “Yenilenebilir enerji santrallerinin verimliliklerini artıracağı öngörülüyor. Ayrıca, teknolojik gelişmeler ve maliyetlerin düşmesi de hibrit santral yatırımlarının cazibesini artırıyor” diyor.
UMUT GÜRBÜZ
ASUNİM TÜRKİYE YÖNETİM KURULU BAŞKANI
TÜRKİYE HİBRİTTE ÖNCÜ
Türkiye’nin hibrit enerji santrallerinin yaygınlaştırılması alanında atacağı adımların, enerji arz güvenliğini artıracağını, dış ticaret açığımızın azalmasına katkıda bulunacağını ve çevresel sürdürülebilirliğe de katkıda bulunacağının altını çizen Asunim Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Umut Gürbüz, Türkiye’nin hibrit santraller konusunda dünyada öncü olduğunu vurguluyor. Bu alanda ABD’nin öne çıktığını, AB’de ise henüz hibrit santrallerde çok ilerleme olmadığını anlatan Gürbüz, şöyle devam ediyor: “Türkiye’de hibrit kurulu gücü 2,5 yıl gibi bir sürede 800 MW’lara ulaştı. 2 bin MW’a yakında lisans verilen var. Yeni kapasite verilirse 3 bin MW’ları bulur. Bütün yatırımcıların bu alana ilgisi büyük. Biz Asunim olarak Türkiye’de en çok hibrit santral kuran şirketiz. Toplam 110 MW’lık sekiz santral kurduk. Bu da 60 milyon dolarlık bir yatırım anlamına geliyor. Hibrit alanında yüzde 20 pazar payımız var. Şu anda kapasitemiz doldu. Ama önümüzdeki yıl çok fazla hibrit projemiz olacak. Sadece bir projemiz 100 MW olacak.”
MUSTAFA KEMAL GÜNGÖR
AKFEN YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRÜ
165 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
Akfen Yenilenebilir Enerji de hibrite yatırım yapan şirketlerden. Türkiye’nin 18 ilinde, her teknoloji için en uygun doğal kaynaklara sahip bölgelerde konumlandırılmış, tamamı yenilenebilir kaynaklardan oluşan ve kaynak bazında dengeli bir portföye sahip olan şirketin, 699 MW’lık bir kapasitesi var. Hedef ise 2027 sonunda bin 200 MW’a ulaşmak. Yeni projeleri arasında hibrit güneş ve rüzgâr santralleri kapasite artışları ile depolamalı üretim tesisleri olduğunu söyleyen Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Mustafa Kemal Güngör, “2024 yılında başlayan ve Haziran 2025’te tamamlanması planlanan ilk aşama, hibrit GES ve RES ek kapasite artış yatırımlarından oluşuyor. İlave borçlanma yapılmaksızın tamamlanması planlanan toplam 150-165 milyon dolarlık yatırımla, şirketin kurulu gücüne yaklaşık 190-200 MW, üretimine ise 400.000 – 425.000 MWh katkıda bulunması hedefleniyor” diyor.
DEPOLAMALI HİBRİT GES PROJESİ
Yenilebilir enerji portföyüyle toplam 300 MW kurulu gücü sahip olan Galata Wind, 2025 yılı sonu için belirlediği 550 MW’a ulaşmak ve hem Türkiye hem Avrupa’da büyüme hedefi için büyük bir çaba gösteriyor. Güneş ve rüzgarın gücünün bir arada olduğu hibrit enerji vizyonu çerçevesinde Bursa, Taşpınar Hibrit RES / GES Projesi’ni gerçekleştiren şirket, Ekim 2020 yılından bu yana faaliyetini sürdüren Taşpınar RES’in üretimine ortalamada yıllık yaklaşık yüzde 20’lik bir katkı sağlayacak ve karbon azaltımına ise yıllık yaklaşık 20 bin ton ek fayda getirecek. Taşpınar santralinin toplam yatırım bütçesinin yaklaşık 30 milyon dolar seviyesinde olduğunu belirten Galata Wind CEO’su Burak Kuyan, “Projenin tamamlanan 16,4 MW’lık birinci fazı için bu tutarın yarısını harcamış bulunuyoruz. Temmuz ayı itibarıyla ikinci faz için ekipman ve alt yüklenici tedarik sürecini başlattık. Yıl sonuna kadar yatırımı tamamlayıp tüm kapasiteyi devreye almayı hedefliyoruz” diyor.
Bünyelerinde bulunan Mersin RES santrallerinde de ilerideki dönemlerde Hibrit GES kurulması konusunda bir ön fizibilite çalışması yaptıklarından bahseden Kuyan, “Ayrıca, ön lisansını almış olduğumuz 300 MW’lık depolamalı RES santrallerinde hibrit GES çalışması yürüteceğiz. Potansiyellerine göre bu tesislerde değişik büyüklüklerde hibrit GES santrali kurulumu söz konusu olabilir” diye ekliyor.
EN BÜYÜK RES-GES HİBRİT PROJESİ
Borusan EnBW Enerji de toplam 730 MW kurulu gücü ile yıllık 2,1 TWh üzerinde yenilenebilir enerji üretirken, sahada devam eden yatırımlarının tamamlanması ile bu yıl 855 MW’a ulaşacak. Yatırımlarının tüm hızıyla devam ettiğini söyleyen Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, şunları anlatıyor: “Saros RES hibrit GES projemiz, 94 MW’lık bir ek kapasite ile Türkiye’nin en büyük RES-GES hibrit tesislerinden biri olacak. 2023 yılında başlattığımız saha çalışmalarımızı büyük ölçüde tamamladık. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, hibrit santrallerin potansiyelinin daha da artacağını düşünüyoruz. Bu nedenle, Borusan EnBW Enerji olarak kapasite tahsis gibi uygun koşulların oluşmasıyla hibrit santral yatırımlarımıza devam etmeyi planlıyoruz.”
HİBRİT SANTRALLERİN AVANTAJLARI NELER?
- Hibrit santraller, farklı enerji kaynaklarının kombinasyonu sayesinde güvenilir ve sürdürülebilir enerji üretimine katkı sağlıyor.
- Hali hazırda yatırımı yapılmış ve kapasite sorunu olmayan, kaynak yapısı gereği farklı saatlerde üretim yapan yenilenebilir enerji yapılarının, en verimli şekilde kullanımını sağlıyor, enerji verimliliğinde önemli rol oynuyor.
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımıyla karbon salımını azaltıp çevreye olan olumsuz etkileri minimize ediyor.
- Uzun vadede fosil yakıtlara bağımlılığı azaltarak enerji maliyetlerini düşürüyor. Enerji talebine göre farklı kaynaklardan enerji üretimi yapabilme esnekliği sunuyor.
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının birlikte kullanılması ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi enerji arzının istikrarını artırıyor, farklı kaynakların birleştirilmesi, enerji üretimini daha istikrarlı hale getiriyor.
- Farklı kaynak kullanımı, enerji verimliliğini artırarak işletme maliyetlerini düşürüyor.
ELVAN TUĞSUZ
GÜVEN HİDROELEKTRİK SANTRALLARI SANAYİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ (HESİAD) BAŞKANI
“Hibritler yenilenebilirin gücünü artırır”
“Hidroelektrik enerji, Türkiye’nin karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine destek olan kaynaklar arasında. Ayrıca, planlı ve koordineli hidroelektrik enerji, diğer fosil yakıt kaynaklarının kullanımını azaltarak, enerji sektöründe çevresel sürdürülebilirliği destekleyen faktörlerden. HES’lerle doğru şekilde uyumlanabilecek hibrit uygulamalar sayesinde ülkece yenilenebilir enerji gücümüz artırılabilir. Bu bağlamda ulusal enerji verimliliğine de katkı sunacak, hali hazırda kamulaştırması, ENH, trafo bağlantıları, altyapısı tamamlanmış, yetişmiş kadroya sahip hidroelektrik santrallerinde, yaz aylarında global ısınma ile olumsuz etkilenen üretimlerini ve düşen hidro üretim kapasitelerini GES’ten telafi etmek için aynı bağlantı bölgesinde olmak kaydıyla GES yatırımı yapılmasının önünün açılması gerektiğini düşünüyoruz. Ne yazık ki HES’lerin GES hibrit santralleri yatırımlarında çeşitli kısıtlar ile karşılaşıyoruz.