Lexus, segmentinde lider konumda olduğu hibrit teknolojisi sayesinde pazara çevreci ve sürüş keyfi yüksek otomobiller sunuyor. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO Ali Haydar Bozkurt, hibrit modelleri ile farklarını ortaya koyduklarını söylüyor.
Talip Yılmaz
tyilmaz@ekonomist.com.tr
Türkiye'de 60'a yakın noktada satış sonrası hizmeti vermek üzere yatırım yapan premium otomobil markası Lexus, segmentinde lider konumda olduğu hibrit teknolojisi sayesinde hem çevreci hem de sürüş keyfi yüksek otomobiller sunuyor. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO Ali Haydar Bozkurt ile Lexus'un Türkiye'deki faaliyetlerini konuştuk:
Lexus'un Türkiye'de markalaşma yolculuğunu anlatır mısınız? Marka değeri sizin için ne kadar önemli?
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Lexus'un tanımını "ayrıcalıklı olmak isteyenlerin otomobili” şeklinde yapıyoruz. Türkiye pazarına girip ilk showroomumuzu açtığımız 2016 yılından bu yana da bu motto ile hareket ettik. Çünkü Lexus, bu tanıma uygun bir şekilde kaliteden asla taviz vermeden üretiliyor ve lüksü en üst düzeyde sunuyor.
Bu bağlamda Lexus satın alan kitlenin de öncelikleri, lüks, prestijli, sorunsuz ve farklı otomobiller satın almak. Çünkü kullanıcılar, bizim otomobillerimizi satın aldıklarında özel olduklarını, daha satış aşamasından itibaren hissediyorlar. Bununla birlikte biz Lexus olarak müşterilerimize sadece otomobil değil "yaşam tarzı” sunuyoruz. Sunduğumuz sıra dışı hizmetlerle de bunu destekliyoruz.
1945 yılında kurulan ve Toyota Grubu'nun en büyük bağımsız distribütörü olan ALJ, 1998 yılından bu yana Türkiye'yi yatırım yapılacak ülkeler arasında daima ilk sıralarda görmüş ve sürekli olarak bu yönde hareket etmiştir. 6 kıtada 30'dan fazla ülkede operasyonları bulunan ALJ Grubu, 2012 yılında Türkiye'de holdingleşmeye giderek faaliyetlerine ve yatırımlarına devam etmektedir.
ALJ Holding çatısı altında son olarak İstanbul'da açtığımız showroom ile Türkiye pazarına geniş bir ürün gamıyla giriş yaptık. Daha sonra bu showroomu Dolmabahçe'ye taşıyarak daha prestijli bir lokasyona geçiş yaptık. İstanbul'dan sonra ikinci showroom'umuzu ise Mahall Ankara'da hizmete açarak Ankaralılar ile buluştuk.
Lexus Türkiye olarak pazara sunduğumuz SUV modelinden, spor modele ve lüks sedan modellerine kadar her alanda hibrit keyfini ve avantajlarını, Ankara'daki premium segment kullanıcıları da yaşamaya başladı. Marka olarak ülkemizin potansiyeline güveniyoruz. Yatırımlarımız da bu doğrultuda sürecektir.
Markanın bugünkü konumuyla ilgili bilgi verir misiniz? En güçlü kaslarınız neler, neden?
Aslına bakarsanız Lexus ile biz bir ürün değil bir yaşam biçimi sunuyoruz. Bir İngiliz atasözü der ki; "Zenginlik bağırır, servet fısıldar." Lexus hep fısıldayan bir marka olmuştur. Lexus olarak "Showroomlar açtık, satış yapıyoruz" demeyi işin kolayına kaçmak olarak görüyoruz. Biz markamızı ülkemize getirmeden önce yaklaşık 60 noktada Lexus satış sonrası servislerini hazırladık.
Van'a da gitseniz, Edirne'ye de gitseniz Lexus satış sonrası hizmetini bulabilirsiniz. Segmentinde bu kadar çok servis noktası olan Türkiye'de tek markayız. İşte bizim en büyük farkımız bu. Bununla birlikte dünyada hibrit modeller giderek daha fazla konuşulmaya başlandı.
Biz Lexus markası olarak en başından beri hibrit modellerimizi sunarak farklı olduğumuzu ortaya koyuyoruz. Güçlü yanlarımızdan biri de, geniş ürün gamımızda tüm modellerimizin birer hibrit versiyonunun bulunması. Lexus, segmentinde lider konumda olduğu hibrit teknolojisi sayesinde hem çevreci hem de sürüş keyfi yüksek otomobiller sunuyor.
Türkiye'de 60'a yakın noktada satış sonrası hizmeti vermek üzere yatırım yapan tek premium markayız. Geniş ürün gamı ve hizmet ağının yanı sıra Lexus, müşterilerine birçok kolaylık sağlayan hizmeti de bir araya getiren bir marka. Randevuyla 7 gün/24 saat hizmet vererek, yoğun programa sahip kişilerin de vakitlerini verimli bir şekilde kullanmalarına ve mesai saatleri dışında da hizmet almalarına imkan sağlıyoruz.
Lexus showroomunu istediği zaman randevuyla ziyaret edebilen müşteriler, dilediklerinde test sürüşü de gerçekleştirebiliyorlar. Markanın diğer hizmetlerinden biri de, her müşterinin özel bir danışmanının olması. Müşteriler otomobil ile ilgili her türlü ihtiyacında bireysel danışmanlarına rahatlıkla ulaşabiliyorlar.
İhtiyaç olması halinde müşterilerinin olduğu yere helikopter ile teknisyen de gönderebilen Lexus, aynı zamanda müşterilerine özel TIR'lar ile araç transferi hizmeti de sağlıyor. Böylece Lexus sahipleri yurtiçinde herhangi bir şehre uçakla seyahat ederken, otomobilinin TIR ile bulunduğu yere gönderilmesi sayesinde aracının keyfini sonuna kadar çıkarıyor.
Geniş ve üst düzey kaliteli hizmet yelpazesi sunan Lexus'un en dikkat çeken uygulamalarından biri de Geri Alım Garantisi. Lexus satın alan müşterilerimiz talep ettiklerinde araçlarını kullanıma ve yılına bağlı olarak belli oranlarda geri alma garantisi veriyoruz. Bütün bunlar sayesinde Lexus, Türkiye pazarına farklı bir bakış açısı getiren bir marka oldu.
Markanızı geleceğe güçlü taşımak adına bundan sonra yapmayı planladığınız çalışma ve yatırımlar neler?
Lexus olarak yüksek kaliteden ve heyecan verici müşteri deneyiminden ödün vermeden büyümenin anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Markamızın doğası gereği adetlere direkt olarak odaklanmıyoruz. Bununla birlikte yeni modellerimizin gelişi, hibrit modeller ile satış adetlerimizi artırdık.
Yine de bizim orta vadede amacımız marka bilinirliğini artırmak ve kullanıcılara yenilikçi deneyimler sunmak. Şimdi daha dikkat çekici tasarıma sahip, daha dinamik araçlar tanıtmaya başladık. Tüm bunlar müşterilerimizin beklentilerine ve sürüş stillerine daha iyi uyum sağlıyor. Bu nedenle Lexus'un Türkiye pazarında daha da fazla güçleneceğine inanıyorum.
PAZARLAMA STRATEJİLERİ NASIL?
Lexus Türkiye Direktörü Selim Okutur, şirketin pazarlama stratejileri hakkında şu bilgileri veriyor:
Markanızı iyi konumlandırmak için ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz? Marka stratejinizin özünde ne var?
Lexus markası, Türkiye'de lüks segment müşterileri ve otomobil severler tarafından uzun zamandır beklenen bir markaydı. 2016 yılında Türkiye pazarına giriş yaptıktan sonra gelecek beş yıl için markamızı doğru bir şekilde konumlandırmak adına planlamalar yaptık.
Bu dönem için satış odaklı bir stratejimiz yok ve markamızı doğru bir şekilde anlatmak, tanıtmak bizim öncelikli hedefimiz. Lexus aslında sadece Türkiye'de genç bir marka değil, aynı zamanda da dünyadaki en genç markalardan biri.
Ancak kısa zamanda kendisini kanıtlayarak marka bağlılığı konusunda zirveye çıkmayı başardı. Rakiplerinden çok sonra, 1989 yılında, farklı ürün ve hizmet anlayışıyla üretime başlamasına rağmen, kısa sürede Amerika'da birinciliğe yükselerek kendisini kabul ettirdi Amerika'dan sonra Avrupa'da başlayan ve sonrasında tüm dünyaya yayılan yolculuğunda da istikrarlı büyümesini sürdürüyor.
Öte yandan Lexus'un önemli anlayışlarından biri de zaten müşterilerini bir misafir olarak görmesi. Hizmetlerimizde Japon misafirperverlik ruhu anlamına gelen Omotenashi felsefesini benimsiyoruz; araçlarımızı ve showroomlarımızı buna göre tasarlayarak her gelen müşterimizin rahat etmesi için tüm olanaklarımızı seferber ediyoruz. Bunun yanı sıra otomobillerimize binenler, içeride markanın "huzuru hissettiren” kimliğini de deneyimliyorlar.
Lexus olarak pazarlama faaliyetlerini nasıl yürütüyorsunuz?
Biz Lexus'u anlatırken her zaman şunu söylüyoruz; Lexus sadece otomobil sunan bir marka değil, yaşam tarzı sunan bir marka. Lexus müşterileri araca sahip olduklarında sadece otomobil kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda farklı bir dünyanın içerisine giriyor.
Lexus sıra dışı bir marka olduğunu yaptığı sponsorluklar, organizasyonlar ve işbirlikleriyle de ortaya koyuyor. Lüks ve seçkin markalarla yaptığımız işbirlikleri ile lüks yaşam tarzını yansıtmasa çalışıyoruz.
Lexus, üretmeye başladığı lüks spor yat, uçan kaykay gibi projelerde tasarım alanında kendini gösterirken, dünyanın önde gelen filmlerinde Lexus markalı araçlar ile yer alarak ve tasarım dünyasına yön veren Lexus Tasarım Ödülleri'ni düzenleyerek tasarım alanındaki üstünlüğünü vurgulamaktadır. Lexus marka stratejisinde; hem global olarak, hem de Türkiye özelinde müşteriyi en iyi şekilde anlamak ve onun ihtiyaçlarını önceden tespit etmek yatıyor.
Biz de tüm bu çalışmalarımızı bu anlayışla şekillendiriyoruz. Yenilikçi ve genç bir marka olarak iletişim stratejimizin en önemli bacağını dijital iletişim çalışmaları oluşturuyor. Hedefli yayınlar yaparak, verimli bir erişim elde etmeyi amaçlıyoruz. Bununla birlikte çeşitli kapalı grup davetler ve etkinliklerle markamızı doğru kitleye direkt olarak anlatmaya odaklanıyoruz. Marka olarak önem verdiğimiz bir diğer konu ise test sürüşleri.
Bunun yanında İstanbul ve Ankara'da showroomlarımız bulunuyor ancak biz markamızı gelen talepler doğrultusunda tüm Türkiye ile tanıştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Potansiyeline inandığımız illere giderek markamızı tanıtıyor ve test sürüşleriyle bu illerde yaşayanlara Lexus farkını ve ayrıcalığını birebir yaşatıyoruz.