ARAM EKİN DURAN eduran@ekonomist.com.tr
konomiyi vuran koronavirüs salgını, dış ticareti de felç etmiş durumda. İran ve Irak sınırlarının kapatılması sonrasında Suriye sınırındaki Reyhanlı Cilvegözü ve Kilis Öncüpınar sınır kapıları da kapatıldı.
Batıda ise özellikle İtalya'nın Trieste Limanı'na taşımalarda sıkıntı artıyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkanı Alper Özel, lojistik sektörü olarak hem doğuda hem de batıda ciddi bir sınavdan geçtiklerini ifade ediyor.
Özel, "En büyük önceliğimiz şoförlerimizin ve personelimizin sağlığı. Yazın gelmesiyle birlikte uluslararası ticareti çok zora sokan bu olayın son bulacağını umuyoruz" diye konuşuyor.
Alper Özel ile dış ticaretteki son durumu ve alınan önlemleri konuştuk.
İran ve Irak sınırının kapatılmış olması, Türkiye'nin lojistik sektörünü nasıl etkiliyor?
Koronavirüs nedeniyle İran ve Irak sınırlarımızın kapatılması, lojistik sektörü açısından pek çok sorun yarattı. İran hem karşılıklı ticarette hem de Orta Asya'ya transit taşımalarda çok önemli bir pazarımız. Yılda yaklaşık 50 bin ikili taşımamız, bir o kadar da İran üzerinden Orta Asya'ya yaptığımız taşıma var. Bu 100 bin taşıma birdenbire durdu. Irak'ta daha da kötü bir durum var.
Çünkü Irak'a yılda yaklaşık 500 bin taşıma yapıyoruz. Tabi ağırlıklı olarak Kuzey Irak'a yani Erbil, Süleymaniye ve Zaho'ya gidiliyor ve oradan da Iraklı taşımacılar vasıtasıyla iç bölgelere geçiş oluyordu. Bu taşımalar da büyük oranda sekteye uğramış durumda. Bu iki ülkeye toplamda 10 milyar dolardan fazla ihracatımız bulunuyor.
Sınırlar kapalıyken ve salgın tehlikesi varken bu taşımalara devam etmek mümkün mü?
Bu taşımalar birdenbire durunca bazı çözüm yollarını tartışmaya başladık. Hem Ticaret Bakanlığı hem de sektör olarak öncelikli bazı sorunlarımız vardı. Örneğin sınırın kapanmasıyla yaklaşık bin şoförümüz İran'da mahsur kaldı. Son haftalarda üçüncü ülkeler üzerinden şoförlerimizi ve TIR'larımızı geri getirmeye başladık.
Hala sınırın diğer tarafında kalan şoförler var mı?
Geçen hafta 600'den fazla şoförümüzü ve aracımızı geri getirdik. Birkaç gün içinde geri kalan şoförlerimizi de almayı umuyoruz ama tabii gerek salgın tehlikesi gerekse sınırlardaki yoğun denetim nedeniyle bu işlemler vakit alıyor. Çünkü İran'ın komşusu Türkmenistan da sınırlarını kapattı. Böyle olunca, şoförlerimizi bir üçüncü ülke üzerinden de Türkiye'ye getirmekte zorlanıyoruz.
Türkiye'ye gelmek için farklı yollar deneyen şoförlerimizden Özbekistan ve Afganistan sınırında beklemek durumunda kalanlar da oldu. Şoförlerimiz yeni yeni dönmeye başladı. Devletimiz de sınırlar kapatıldıktan sonra elbette önceliği sivil yolculara verdi. Çünkü şoför yine aracındaki kabinde yatar kalkar ama yolcuların kalabileceği yer yoktu, bir an önce ülkemize alınmaları gerekiyordu.
Irak ve İran taşımalarında bir 'tampon bölge' çözümü gündeme gelmişti. Orada son durum nedir?
Bakanlığımızın hem Irak hem de İran için çok net iki talimatı var: Kimse karşıya geçmeyecek! Biz de karşıdan kimseyi içeriye sokmayacağız. Dolayısıyla şu an tampon bölge konusundaki hareket planımıza göre, bizim şoförümüz sınırın sıfır noktasına aracı getiriyor, ardından Iraklı şoför gelip aynı yerden aracı alıyor. Herhangi bir karşılaşma olmuyor.
TIR'lar tampon bölgeye girerken tamamen dezenfekte ediliyor. Bu uygulama şu anda Habur Sınır Kapısı'nda yapılıyor. Normalde günlük 13 bin giriş çıkışın yaşandığı Habur'da bugünlerde giriş çıkış sayısı 2-3 bin civarında. İran'da ise bakanlığımızın yönlendirmesiyle bir konteynır değişimi formülü üzerinde çalışıyoruz.
Peki İran dışında Orta Asya taşımalarının gerçekleştirileceği başka bir rota yok mu?
Transit seferlerde İran'a alternatif olarak Gürcistan ve Azerbaycan'ı kullanmaya başladık ama orada da ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gürcistan, haklı olarak, "Son 14 günde İran'da bulunmuş olan şoförü almam" diyor. En az geçen 28 günde İran'da olmayan şoförleri kabul ediyor. Hem Sarp hem Türkgözü hem de Çıldır Aktaş sınır kapılarında yığılmalar oluyor. Ayrıca Bakü ve Türkmenbaşı limanları da aşırı yığılmalardan dolayı şişmiş durumda.
Mecburen herkes gittiği yerde bekliyor. O bölgede Bakü-Tiflis-Kars tren yolu da bir seçenek olarak gündemde. Bu hatta 40 vagonluk bir tren hizmet veriyor. Buna ikinci bir tren eklenebilir ve vagon sayısı da 60'a çıkarılabilir. Bir de tabii İran geçişlerinin diğer ülkelere yönlendirilmesiyle kota ve ücret sorunu da gündeme geldi. Ama devletler bu sorunları hızlıca çözdü.
Batı sınırları son dönemde mülteci akınları nedeniyle kilitlenmiş durumdaydı. Salgın tehlikesi sonrasında batı sınırlarından taşımalar ne durumda?
Mültecilerin geçişi sırasında zaten TIR geçişleri yavaşlamıştı. Yine de her iki taraftan gümrük müdürlüklerinin özverisiyle günlük geçişler binin altına hiç düşmedi. Öte yandan Avrupa ülkelerine ihracatta tamamen karantinaya alınan İtalya'daki Trieste Limanı'nı kullanmaya devam ediyoruz.
Fakat İtalya'ya komşu olan Avrupa ülkeleri İtalya üzerinden gelen tüm araçları ve ürünleri sağlık denetiminden geçiriyor. Bu nedenle işlemler ve maliyet sürekli artıyor. Avusturya, Slovenya, Hırvatistan sınır kapılarında çok ciddi yığılmalar oluştu.
"TÜM ŞOFÖRLERE MASKE VE ELDİVEN DAĞITTIK"
"Tabii ki en büyük önceliğimiz şoförlerimizin ve personelimizin sağlığı. İki hafta önce Kriz Masası kurduk ve tüm TIR'larımızı ve şoförlerimizi yakından takip ediyoruz. Başta İran ve Irak sınır kapıları olmak üzere tüm sınır kapılarımıza dezenfektanlar ve önlem listeleri gönderdik.
Çalışan tüm şoförlerimize maske ve eldiven veriliyor. Habur'da memur sıkıntısı yaşanıyordu, altı yeni personeli merkezden oraya aktardık. Kurduğumuz whatsApp gruplarıyla tüm bölgelerdeki personelimizi takip altında tutuyoruz. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte uluslararası ticareti çok zora sokan bu olayın son bulacağını umuyoruz."