ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın desteklediği Helal Expo Fuarı ve Dünya Helal Zirvesi de kasım sonunda İstanbul’da yapılacak. Dünyadaki ‘helal pazarı’nın toplam büyüklüğünün 3 trilyon dolar olduğu, İslami finans ürünleri haricinde gıda, tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik ve turizm alanındaki helal ürün ve hizmetlerin yarattığı pazarın ise 1,9 trilyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Bu devasa pazar Türk iş dünyasının giderek daha fazla ilgisini çekiyor.
Hükümet de yeni dönemde gerek Müslüman ülkeler gerekse ABD ve AB’deki Müslüman nüfusa yönelik olarak ‘helal ürün’ ihracatının önünü açmak için düğmeye bastı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin girişimiyle Türkiye’de ilk kez Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) kurulması çalışmaları başlatıldı.
Öte yandan kasım ayı sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesinde gerçekleştirilecek Dünya Helal Zirvesi ve 5’inci İslam İşbirliği Teşkilatı (OIC) Helal Expo Fuarı ile 80 ülkeden 150’den fazla şirket İstanbul’da buluşacak. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın dünyada resmi olarak desteklediği tek organizasyon olan fuarın yaklaşık 50 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapması bekleniyor.
30 MİLYAR DOLAR
Dünya Helal Zirvesi ve 5’inci OIC Helal Expo Fuarı düzenleyicisi Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete, Türkiye’de 2017 sonu itibariyle helal pazarının büyüklüğünün 30 milyar dolara ulaşacağını öngördüklerini söylüyor.
Önümüzdeki dört yıl boyunca küresel helal gıda pazarının istikrarlı bir şekilde büyüyeceğini dile getiren Ete’ye göre, sağlık ve hijyen konusunda giderek artan endişeler tüketicilerin tüketim kalıplarını etkiliyor. Dolayısıyla helal gıdaların sağlık ve hijyen faydaları, Müslüman olmayan kişileri de bu ürünlere yönlendiriyor.
2016 yılında et, kümes hayvanları ve deniz ürünleri segmentinin helal gıda pazarına hakim olduğunu ifade eden Ete, “Buna ek olarak, özellikle Müslüman ülkelerdeki tüketicilerin artan satın alma gücü ve önceden pişirilmiş ve kullanışlı gıdaların giderek artan tercihi, bu pazar kategorisinin gelecek yıldan itibaren büyümesine de katkıda bulunacak” diye konuşuyor.
ÇAYKUR’UN HEDEFİ AFRİKA
Pek çok Türk şirketi de son yıllarda helal ürün ve hizmet alanına yatırım yapmaya başlamış durumda. Bunlardan biri Türkiye’nin geleneksel çay markası Çaykur. Şu anda özellikle Almanya’daki etnik pazar ile birlikte Ortadoğu ve Afrika ülkelerine dönük yoğun pazarlama çalışmaları yapmaya başladıklarını anlatan Çaykur İhracat Müdürü Enes Bostan, “Son dönemde özellikle Afrika’da helal ürünlere yoğun bir ilgi var.
2017 yılında Kuzey Afrika’da Fas, Cezayir, Tunus, Orta Afrika’da Mali, Çad ve Batı Afrika’da Kamerun, Senegal ve Benin’e Çaykur ürünlerini satmaya başladık” diyor. Çaykur, bugün itibariyle helal gıda pazarında yılda 5 bin tonluk ihracat gerçekleştiriyor. Şirket, 2021’de 10 bin, 2023’te ise 15 bin ton ihracata ulaşmayı hedefliyor.
Enes Bostan, Afrika’daki Müslüman nüfusun yüzde 95 oranında çayını süzen poşet ile içtiğine işaret ediyor. Bostan, “Biz de bu amaçla süzen poşet üretimimizi artıracak yeni bir fabrika kuracağız. Yeni fabrikamızı Rize îyi-dere’de 2018 sonunda faaliyete sokacağız” diyor.
İKBAL’DEN HELAL LOKUM
Afyon’dan çıkıp Türkiye’de sucuk üretiminde önemli markalardan biri haline gelen İkbal Grup da hem helal gıda hem de helal turizm pazarında daha etkin olma yolunda. Grup, bir yandan İkbal Gıda ve İkbal Şekerleme şirketleriyle helal pazarında yer alırken, diğer yandan Afyon’daki İkbal Termal Otel ile müşterilerine helal turizm hizmeti veriyor.
Son dönemde lokum ihracatıyla dikkat çeken İkbal Şekerleme’nin dış ticaret sorumlusu Merve Çakıcı, bugün itibariyle BAE, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar ve İngiltere pazarına yönelik helal lokum ihracatı yaptıklarını belirtiyor.
Çakıcı, 2018 yılı içerisinde Çin’e de ihracat yapmaya başlayacaklarını kaydediyor. Merve Çakıcı, şu anda toplam satışların yüzde 5’i kadar ihracat yaptıklarını, helal gıda pazarına yoğunlaşarak önümüzdeki beş yıl içinde bu oranı birkaç kat artırmayı hedeflediklerini söylüyor.
80 HELAL OTEL
Helal gıda ile birlikte helal turizm de son yıllarda giderek artan bir ilgi görüyor. İslami usullere uygun oluşturulan tesislerde gerçekleştirilen helal turizmin dünyada yılda 145 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığı belirtiliyor.
Antalya’nın Alanya ilçesinde helal turizm konseptinde hizmet veren Adenya Otel’in satış ve pazarlama sorumlusu Levent Keleş, Türkiye’nin Malezya, İspanya ve Dubai ile birlikte helal turizmde en çok tercih edilen tatil lokasyonlarından biri olduğunu dile getiriyor.
Keleş, Türkiye’nin helal turizmde giderek başa oynayan bir ülke haline geldiğini vurguluyor. Levent Keleş, bu konuda şunları söylüyor: “Üç yıl öncesine kadar helal turizm konseptli otellerin sayısı Türkiye genelinde 20 civarındaydı. Şimdi ise bu sayının 80’i geçtiğini görüyoruz.
Sürekli bu alanda yeni yatırımlar var. Biz de Arap misafirlerimizin isteği doğrultusunda odaların metrekarelerini büyütüyoruz. Ayrıca yurtdışında daha fazla pazarlama ve reklam faaliyeti yapıyoruz.”
HELAL AKREDİTASYON KURUMU (HAK) GELİYOR
Ekonomi yönetimi, Türk şirketlerinin dünya helal pazarında daha rahat hareket etmesini sağlamak amacıyla düğmeye bastı. Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlık'a sunulan 180 günlük eylem planında Helal Akreditasyon Kurumu'nun (HAK) kurulması planlandı. Hazırlanan kanun ile İslam İşbirliği Teşkilatı koordinasyonunda2009 yılında hazırlanan helal gıdalara ilişkin ortak standartlar baz alınıyor. Her yıl dünya genelinde helal ürün ve hizmet belgelendirmesi için 6 milyar dolarlık harcama yapıldığına işaret eden bakanlık yetkilileri, HAK'ın kurulmasıyla Türkiye'nin bu pazarda da söz sahibi olmasının amaçladığını kaydediyor.
RAKAMLARLA HELAL PAZARI
Ekonomi Bakanlığı verilerine göre dünyada helal pazarının büyüklüğü şöyle:
- Bugün itibariyle sadece Müslümanların helal gıda ürünlerine olan harcamaları 1,17 trilyon dolara ulaşmış durumda.
- Helal belgesi almış olup da tüketilen ürünlerin toplam tutarı 415 milyar dolar civarında. Gıda, tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik gibi ürünler ile turizm ve seyahat gibi hizmetler de eklendiğinde helal ürün ve hizmetlerin yarattığı pazar 1,9 trilyon dolar gibi devasa bir büyüklüğe ulaşıyor.
- Buna dünya genelindeki İslami finans ürünleri de eklendiğine rakam 3 trilyon doları aşıyor.
- Türkiye'nin bu pazardan aldığı payın yüzde 3-5 civarında olduğu tahmin ediliyor.
- Türkiye'nin bu alandaki en büyük rakipleri ise İngiltere, Malezya, Endonezya ve ABD olarak sıralanıyor.