SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
Girişimcilik ekosistemini geliştirecek projeler üzerinde çalıştıklarını belirten Özyeğin, girişimciliği TÜSİAD’ın odağına koyduklarını söylüyor. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) yönetim kurulunda başkan yardımcısı olarak görev alan Murat Özyeğin, yeni dönemde çok önemsediği Girişimcilik Yuvarlak Masası’nın da başkanlığını yapıyor.
Fiba Holding'in yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra son iki dönemdir yer aldığı TÜSİAD yönetim kurulunda girişimcilik konusunda önemli çalışmalar yürüten Murat Özyeğin, girişimcilik ekosistemini çok önemsediklerini söylüyor.
Girişimciliği TÜSİAD'ın odağına koyduklarını belirten Özyeğin, bunun için yürüttükleri kurum içi girişimcilik ve 'Bu Gençlikte İŞ Var' projesiyle hem şirketlere hem de gençlere yol gösteren çalışmalar yaptıklarını ifade ediyor.
Murat Özyeğin, TÜSİAD'ın girişimciliğe bakışını, Fiba Holding’i ve yeni dönemde fırsat gördüğü alanları Ekonomist'e anlattı.
TÜSİAD’ın yeni yönetim kurulunda başkan yardımcısı olarak yer alıyorsunuz. TÜSİAD mesainiz nasıl gidiyor?
TÜSİAD yönetim kurulu olarak henüz ilk toplantımızı yaptık. Farklı çalışma gruplarımız TÜSİAD yönetiminde en ufak bir değişiklik olmamış gibi düzenli bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Bunun yanı sıra görev dağılımlarımız da yapıldı ve ben Girişimcilik Yuvarlak Masası’nın başındayım. Burada girişimcilik ekosistemini güçlendirmek istiyoruz ve özellikle 20 Şubat tarihine kadar başvuru alacağımız BASF sponsorluğundaki ‘Bu Gençlikte İŞ Var’ projemizle yakından ilgileniyoruz.
Büyük patronların üyesi olduğu TÜSİAD’ın girişimcilik konusunda yaklaşımı nedir?
Cansen Başaran Symes’in başkanlığı sürecinde girişimciliğin TÜSİAD’ın ana temalarından biri olmasını kabul ettik. Girişimcileri kucaklayan, girişimciliğe önem veren bir grup oluşturalım istedik. Bu anlamda girişimcilik TÜSİAD’ın ana gündem maddelerinden biri diyerek Girişimcilik Yuvarlak Masası’nı kurduk. Şu anda sanayiden eğitime yuvarlak masa sayımız 10’a tamamlandı.
Girişimcilik Yuvarlak Masası’nda hangi projeler için çalışıyorsunuz?
Üyelerin katkısıyla üç ana konuya odaklandık. Bir tanesi genel anlamıyla girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi, ikinci konu ise kurum içi girişimcilik çalışma grubunun kurulması oldu. Üçünçüsü ise gençlere yönelik olan ‘Bu Gençlikte İŞ Var’ yarışması.
Girişimcilik ekosistemini geliştirmek adına neler yapıyorsunuz?
Melek yatırımcılık konferansı yapılmasını sağladık. Melek yatırımcılığın nasıl yapılabildiği, bunun nasıl bazı vergisel avantajları olduğunu, farklı enstrümanlarla nasıl destek sağlandığını ve tüm bu konuların etrafında bunun bir yatınm aracı olduğunu üyelerimize göstermeye çalıştık. Öte yandan kurum içi girişimcilikte önde gelen altı firma seçtik. Altı firmanın en iyi örneklerini anlamaya çalıştık. Kendi kurumlarında girişimciliği nasıl canlı tutuyorlar, nasıl fikirlerin üremesini sağlıyorlar, AR-GE projelerindeki ak-tifliği nasıl yüksek seviyelere tutmaya çalışıyorlar ve bununla ilgili nasıl ödüllendirme programları yapıyorlar? Bütün bu parametrelere baktık. Bir diğer önemli projemiz ise ‘Bu Gençlikte İŞ Var’ yarışmamız oldu.
Bu proje ile gençlere kapınızı açtınız. Bu yıl projeye nasıl hazırlanıyorsunuz?
Buradaki ilk tohumu altı yıl önce attık. Bu proje, girişimciliği gençlerimize bir kariyer seçeneği olarak sunan, süreç boyunca sunulan eğitim ve networking imkanları ile yenilikçi iş fikirlerini başarılı birer girişime dönüştürmelerine imkan sağlayan bir fikir yarışması. Bu fikir yarışmasına bildiğiniz gibi Türkiye genelinden üniversite öğrencileri ekipler halinde başvuru yapıyorlar. Ardından Silikon Vadisi girişimcisi ve akademisyen Steve Blank’in online eğitimini almaya yönlendiriyoruz. Bu eğitimden geçmeleri halinde üç gün süreyle bir eğitim kampına alıyoruz. Kamp süresince katılımcılar girişimciliğe ilişkin temel konulardan etkili sunum tekniklerine kadar birçok alanda eğitim alıyor ve girişimcilik konusunda katma değer yaratan girişimcilerin konuşmalarını dinleyerek ilham alıyorlar. Öğrendikleri çerçevesinde sunumlarını hazırlayarak TÜSİAD rehberlerinin önüne çıkıyorlar. Bu yıl yarışmaya içlerinde Ümit N. Boyner, Leyla Alaton, Öget Kantarcı, Metin Akman’ın da yer aldığı 12 değerli üyemiz rehber olarak destek veriyor.
Projeye bu yıl başvurular nasıl?
Başvurularımız 9 Ocak’ta başladı. Yaygınlıkta çok iyi gidiyor. 20 Şubat’a kadar başvurular devam ediyor. Ama son zamanlarda başvuru süreci artıyor. Bizim ümidimiz geçen yılı geçmek ama geçen yıl o kadar başarılı gitmişti ki hakikaten zor bir çıtayı aşmaya çalışıyoruz. Can Yücaoğlu ve bizim bu konuda yuvarlak masa çalışmalarımızla süreç ilerliyor. Bence şu anda Türkiye’nin en iyi yönetilen iş fikri yarışması.
Bir yandan da FİBA Holding’in yönetim kurulundasınız. Holdingde kurum içi girişimcilikle ilgili ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
En büyük girişimcilik hikâyemiz, zaten kurucumuzun da seri girişim hamleleriyle başlıyor. Hüsnü Bey, kendisi de bir girişimci ve profesyonellikten patronluğa geçen biri. Grubumuzda kurum içi girişimciliğin bir parçası olarak şirket yöneticilerine hisse verme süreci benimseniyor. Yöneticilerimize verdiğimiz hisselerle, onların da şirketin sahibi gibi hissetmelerini istiyoruz. Onların da bu şekilde kendilerini girişimci olarak hissetmeleri çok önemli. Hatta bizim başarımızdaki en önemli faktörlerden biri bu yaklaşımdır.
Bizim içinde olduğumuz sektörlerde yatırımlarımız sürüyor. Sağlıkta en son Şifa’yı bünyemize kattık. İnegöl’de bir AVM satın aldık. Var olduğumuz sektörlerde organik olarak veya satın almalarla büyüyoruz. Bu da bir girişimcilik tabii. Girişim yaptığınız alanları bir kader gibi görmemek gerekiyor. Biz bunun yerine fırsatları yakından kollayan ve daha esnek bir grup olmaya çalışıyoruz. Güçlü CEO’lar şirketimizi yönetiyor. Holdingimiz tek katlı ve buradan şirketleri yönetmiyoruz, onların kendilerini yönetmelerini sağlıyoruz.
Girişimcilere hangi sektörlerde iş fikri sunmalarını önerirsiniz? Bu dönemde hangi sektörlerde fırsat görüyorsunuz?
Eğitim, sağlık, turizm belli başlı ve güçlü olduğumuz sektörler. Bir de büyüme potansiyeli olan beyaz eşya, bankacılık ve otomotivde büyük fırsatlar var. Bu sektörlerin yarattıkları ekosistemin çok fırsatlar sunduğunu düşünüyorum.
Holdingin sosyal girişimleri de var. Bu girişimlerden biri ‘Kırsalda Umut Var' idi. Bu projelere yenileri eklenecek mi?
‘Kırsalda Umut Var’ projemiz doğuda Bitlis, Van ve Tatvan’da yürütülüyor. Kâr amacı gütmeden, göçü engellemek adına, oradakilerin yeteneklerini geliştiren destekler veriyoruz. Bal üretiminden tekstil ürünlerinin yapımına kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu projemizi farklı illere yaymak için Kalkınma ve Tarım bakanlıkları ile görüşeceğiz.