Gıdacılar ‘gross’ için yarışa girdi: Gross marketlerin sayısı neden artıyor?

Tüketicinin fiyat odaklı alışverişe yönelmesi, gıda perakende sektöründe gross (toptan) market yarışı başlattı. Migros ve Bizim markaları gross market işine girerken, yerel zincirler ise gross marketleri Anadolu’ya yaymak için harekete geçti.

29 Ekim 2024

Büyüklüğü 1 trilyon TL’yi aşan organize gıda perakende sektöründe, değişen tüketici trendleri doğrultusunda rekabet yeniden şekilleniyor. Yüksek enflasyon döneminde tüketicinin fiyat odaklı alışverişe yönelmesi, orta-küçük ölçekli restoran ve kafe zincirlerinin sayısının artması gıda perakende sektöründe ‘gross market’ yarışı başlattı. Hem ulusal hem yerel zincirler, ürünleri daha rekabetçi fiyatlarla sunan ve mağazacılıkta operasyonel maliyetleri daha düşük olan gross konseptine yatırıma yöneldi.

13-26 Ekim tarihli sayıdan

Büyük ve rekabetçi toptan satış yapan market anlamına gelen gross marketlerin geçmişi Türkiye’de 1989 yılına kadar gidiyor. Tespo tabelasıyla Marmaris’te açılan ilk gross marketin ardından Alman Metro’nun girdiği pazar, son dönemdeki ekonomik dalgalanmaların da etkisiyle tekrar hareketlendi. Aynı zamanda bireysel müşterilere yönelik satış yapan gross marketlerin sayısı hızla artmaya başladı.

ÖMER DÜZGÜN / TPF

Gross market modelinin özellikle Avrupa’da yaygın olarak kullanılan bir model olduğunu söyleyen Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün, “Türkiye’de de uzun yıllardır faaliyet gösteren belli başlı örnekler vardı. Son dönemde ise tüketici alışkanlıklarının değişmesiyle gross marketlere olan ilgi arttı. Küçük işletmeler, oteller ve lokantaların toplu alım sağladığı yerler haline geldi” diyor. Artan taleple birlikte yerel yatırımcıların da gross market modeline ilgisinin artmaya başladığına işaret eden Düzgün, ancak şu anda yerel gross marketlerin sektördeki payının yaklaşık yüzde 3 civarında olduğunu belirtiyor.

TANSAŞ GROSS İLE GERİ DÖNDÜ

Gross marketler özellikle Anadolu’da yerel zincirlerin yatırımlarıyla büyüyor. Yerel marketlerin yanı sıra Migros ve Bizim Toptan gibi dev gıda zincirleri de gross marketler açmaya başladı. Migros’un Anadolu Grubu’na geçmesinin ardından feshedilen Tansaş, yine Migros çatısı altında bu kez gross market olarak geri döndü. Tansaş, Migros’un ilk gross formatlı mağazası olarak 19 Ocak’ta İstanbul/Sultanbeyli Atlaspark Alışveriş Merkezi’nde açıldı. Bizim Toptan da bu yıl Bizim Gross’la pazara giriş yaptı. Bu yeni mağaza, bireysel müşterilere hitap eden bir konseptle Bizim Toptan mağazaları adına sektörde ilk olma özelliği taşıyor. İlk şubesini Ümraniye’de açan Bizim Gross’da kasaptan şarküteriye, balıktan taze meyve ve sebzeye, sıcak fırın lezzetlerinden gıda dışı ürünlere kadar yaklaşık 3 bin 500 çeşit ürün yer alıyor. Mağaza konseptinde, aynı zamanda alışveriş sırasında dinlenebileceğiniz ve vakit geçirebileceğiniz ‘fırın cafe’ ile de hizmet veriyor.

ERDAL TÜFEKÇİ / ÖZEN GRUP

İKİ KATINA ÇIKARTACAK

Onur Market markasıyla 170 mağazası olan Özen Grup son dönemde gross market pazarına giren gruplardan biri oldu. Özen Gross ismiyle şu anda dört şubede gross market konseptinde hizmet veren şirket, 2025 sonuna kadar bu sayıyı iki katına çıkartmayı hedefliyor. Tüketicilerin ekonomik dalgalanma dönemlerinde fiyat odaklı alışverişe daha fazla yöneldiğini söyleyen Özen Grup Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Tüfekçi, gross market sayısındaki artışı şu şekilde açıklıyor: “Gross marketler ürünleri daha rekabetçi fiyatlarla sunduğu için bu talebe cevap veriyor. Gross konsepti mağazacılıkta operasyonel maliyetleri daha düşüktür. Bunu da fiyatlara yansıtarak daha rekabetçi ve daha düşük fiyat ile ürün sunma fırsatı veriyor.”

ANADOLU’YA YAYILIYOR

Mağaza yatırımlarında, yerel ihtiyaçlara göre şekillenen, müşteri deneyimini artıran ve yeni nesil perakende anlayışını yansıtan yeni lokasyonlarla hem süpermarket hem de gross konseptinde devam edeceklerini söyleyen Erdal Tüfekçi, ayrıca tarımsal yatırımları da teknoloji ile birleştirdiklerini belirtiyor. Yeni nesil tarım teknikleri ve dijital araçlar kullanarak verimliliği artıran şirket, yerli üretimi daha sürdürülebilir kılmak için çözümler geliştiriyor. Tüfekçi, teknoloji yatırımlarının tüm iş süreçlerinde dijitalleşmeyi hızlandırmaya yönelik olarak devam ettiğini vurguluyor. Mağaza içi süreçlerden lojistiğe, veri analitiği, kişiye özel CRM uygulamaları ve yapay zeka çözümlerine kadar geniş bir yelpazede yatırım planlayan şirket, müşteri memnuniyetini artırmayı ve operasyonel verimliliği en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor. 2017 yılında kurulan ve Antep merkezli GAP Gross Market ise bu yıl yaptığı yatırımlarla şube sayısını 16’ye çıkarttı. Türkiye’deki tüketici alışkanlıklarının değişimine dikkat çeken GAP Gross Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Cergibozan, “İndirim marketlerinin ardından son dönemde gross marketlerin öne çıkmaya başladığını görüyoruz. Pazara yeni oyuncular giriyor. Bu süreçte tüketicinin değişim arayışının yanı sıra cafe restoran sayısındaki artış da etkili. Gross marketler hem perakende hem de otel restoran cafe gibi noktalara hitap ederek daha geniş bir kitleye ulaşıyor” diyor.

GROSS MARKETLERİN SAYISI NEDEN ARTIYOR?

  • Enflasyondaki artış tüketiciyi fiyat konusunda daha hassas hale getirdi. Gross marketler, ürünleri daha rekabetçi fiyatlarla sunduğu için bu talebe cevap veriyor.
  • Gross konseptinin mağazacılıkta operasyonel maliyetleri daha düşük. Şirketler bunu fiyatlara yansıtarak daha rekabetçi ve daha düşük fiyat ile ürün sunabiliyor.
  • Son yıllarda cafe restoranların sayısının artması nedeniyle özellikle Anadolu’da küçük cafe ve restoranlar gross marketlerden alışveriş yapıyor.
  • Geniş ürün yelpazesiyle tüketiciye kolaylık sağlayan gross marketler indirim marketlerine de alternatif olmaya başladı.

ALP ÖNDER ÖZPAMUKÇU / GIDA PERAKENDECİLERİ DERNEĞİ (GPD) BAŞKANI

“Tüketici promosyon ve kampanyalara karşı çok hassas”
“Organize perakendenin merkezi yönetimi ve çok şubeli yapılarının sağladığı önemli katkılardan biri ölçek ekonomisi sayesinde fiyat avantajı sağlaması. Gross marketlerde şube sayısı az olsa da hem kategorik olarak hem de miktar olarak büyük rakamlarda alımlar yapabildiği için tüketiciye bir fayda sağlayabiliyor. Tüketici de her türlü ihtiyacını bu marketlerden karşılayabiliyor. Ekonomik gidişat, gıda perakendesinde tüketici davranışlarında da değişikliği beraberinde getirdi. Enflasyona bağlı bir ciro artışı görünse de adet bazında bir büyüme göremiyoruz. Tüketicimiz promosyon ve kampanyalara karşı çok hassas. Başka bir trend olarak, tüketicinin kalite – fiyat – fayda dengesine verdiği önemdeki artışı gösterebiliriz. Tüketicimiz daha çok araştırıyor ve ona göre alışverişini yapıyor. Harcama kalemlerinde de farklılaşmalar var. Dışarda yeme alışkanlıklarında hem değişim hem de bu harcama kaleminde düşüş var. Bu da marketlerde yeni ürün gruplarının ağırlıklarının değişmesini beraberinde getiriyor.”