ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Olası bir kazanın turizme darbe vuracağını söyleyen sektör temsilcileri, sigortanın tüm turistik deniz araçlarında zorunlu olmasını istiyor. Türkiye turizm sektörü 2017 yaz sezonuna hazırlanırken, turistik deniz araçlarındaki ‘sigorta’ sorunu sektör temsilcilerini endişelendiriyor. Özellikle Antalya, Bodrum, Marmaris gibi turistik kıyı şeritlerinde faaliyet gösteren yaklaşık 2 bin 500 gezi teknesi ve guletin yüzde 95’i her gün denizlere sigorta güvencesi olmadan çıkıyor.
Yani her yıl 3 milyon turist sigortasız koşullarda denize açılıyor. Yaşanacak olası bir kazada Türkiye’nin milyarlarca dolarlık tazminat ve imaj kaybı yaşayacağına işaret eden sektör temsilcileri, "Hem Turizm Bakanlığı hem de Ulaştırma Bakanlığı, gezi tekneleri için sigortayı zorunlu hale getirmeli” diyor.
Türkiye turizmi son birkaç yılda küresel ve bölgesel gelişmelerin etkisiyle yüzde 40’a varan kan kaybı yaşadı. Bu yıl Rus turistlerin yeniden Türkiye’ye gelmesiyle birlikte turizmde daha canlı bir sezon yaşanması bekleniyor. Ancak özellikle Akdeniz ve Ege sahil şeridinde gerek yerli gerekse yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiği tekne turlarında yaşanan sigorta sorunu ciddi kazalara davetiye çıkarıyor.
SİGORTA ZORUNLU AMA...
Türkiye’de deniz ulaşımı ve turizminde güvenli şekilde yelken açabilmek için ‘Su araçları Sorumluluk Sigortası’ yaptırılması zorunlu. Bu sigorta için tek yetkili şirket ise Türk P&I. Türk P&I’ın yüzde 50’si Güneş, Halk ve Ziraat Sigorta’ya, geri kalan yüzde 50’si ise Türkiye’de faaliyet gösteren üç P&I şirketine ait. Türkiye’de P&I sigortalarına yıllık 150 milyon dolara yakın prim ödeniyor. Su araçlarının gövde ve sorumluluk sigortalarını tek bir çatıda toplayan Türk P&I, 1 milyar dolara kadar sorumluluk teminatı verebiliyor.
Portföyünde 2 bin deniz aracı bulunan Türk P&I, Türk bayraklı feribot, deniz otobüsü, vapur, lüks yat, gemi gibi deniz araçlarının yüzde 90’ını sigortalamış durumda. Ancak iş deniz turizminin can damarlarından biri olan gezi teknelerine gelince tablo tamamen değişiyor.
YÜZDE 95’İ SİGORTASIZ
Türk P&I Genel Müdürü Ufuk Teker, turistik olarak bakıldığında yalnızca Yunan adalarına ve uluslararası sefer yapan turistik deniz araçları ile hatlı yolcu taşımacılığı yapan deniz araçları arasında P&I sigortasının yoğunlukta olduğunu söylüyor.
Teker, “Bunlar dışında sigortalı deniz aracı sayısı yüzde 5’in altında. Hem deniz aracı sahipleri hem de yolcular her-hangi bir kaza riskine karşı korumasız. Sigorta teminatı yolcu başına 400 bin dolar civarında. Bu sorumluluğu tek başına tekne sahiplerinin üstlenmesi mümkün değil. Bu tazminatlar ancak sigorta ile ödenebilir” diye konuşuyor.
Türkiye’de riske en açık araçların başında günübirlik tur yapan tekneleryer alıyor. Bu araçların çalışma izinleri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından veriliyor. Bu teknelerin her yıl yenilemek zorunda oldukları denize elverişlilik belgelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı sigorta zorunluluğu isterken, üçüncü şahıslara karşı teminat limitleri belirtilmiyor.
Seferlere katılan yolcular sigortalı görünse de tazminat limitleri bulunmuyor. Gezi teknelerinin sigortasız denize açılmalarına izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Teker, “Yolculara da büyük görev düşüyor. Tavsiyemiz sigortasız araçlara binmemeleri ve sigortayı sorgulamalarıdır. Aksi takdirde herhangi bir olumsuz durumda hiçbir şekilde yasal haklarını temin edemezler” diyor.
SİGORTA PRİMİ DÜŞÜRÜLDÜ
Türk deniz ticaret sektörünün çatı örgütü olan Deniz Ticaret Odası da sigortasız gezi teknelerinin yarattığı tehlikeye dikkat çekiyor. Sektörde sigorta konusunun uzun zamandır tartışılmasına rağmen bir türlü çözüm bulunamadığını dile getiren Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, “Tekne sahipleri büyük risk taşıdıklarının farkında değil. Birileri öldüğünde tekne sahibinin bu tazminatı karşılama şansı yok. Herhangi bir turiste bir şey olduğunda sigorta teminatı altında değil” diyor.
Tekne sahiplerinin sigorta primlerini yüksek bulduğu için sigorta yapmaktan kaçındığını dile getiren Metin Kalkavan, “Üç yıl önce sigortanın primi bin 800 dolardı, şimdi bin dolara kadar indi. Teknelerin cirolarına bakıldığında bu prim çok düşük. Bir kaza olduğunda milyon liralık tazminat oluşuyor” diye konuşuyor.