23 Haziran-6 Temmuz 2024 tarihli sayıdan
Türkiye’de gencinden kadınına, istihdam piyasasında olanların ve olmayanların net bir fotoğrafını çekmek, yaşanan ekonomik ve sosyal sorunların tespiti açısından da kritik önemde. Bu girizgahı yapmamızın amacı şu soruyu sormak:
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından son açıklanan iş gücü istatistiklerini dar tanımlı işsizlik oranına göre mi, yoksa geniş tanımlı işsizlik oranına göre mi değerlendirmek, Türkiye ekonomisinin sorunlarını daha net görmemizi ve ona göre politika üretmemizi sağlar?
Önce son açıklanan verilere bakalım. Nisan ayına ilişkin iş gücü istatistiklerine göre, Türkiye’de işsizlik oranı, nisanda bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 8,5 oldu.
Bu dönemde işsiz sayısı bir önceki aya 18 bin kişi azalarak 3 milyon 42 bin kişi olarak kayıtlara geçti. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı da bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 14,5 oldu. Öte yandan aynı dönemde geniş tanımlı işsizlik ise bir önceki aya göre 3,1 puan artarak yüzde 27,2’ye çıktı.
Şimdi biz istihdam stratejilerimizi, makro ve mikro politikalarımızı yüzde 8,5’e düşen dar tanımlı işsizliğe göre mi, yoksa yüzde 27,2’ye çıkan geniş tanımlı işsizliğe göre mi yapacağız?
HANGİSİ DAHA ÖNEMLİ?
Önce tanımları netleştirelim: TÜİK, referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan (kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiçbir işte çalışmamış ve böyle bir iş ile bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukarı yaştaki kişileri işsiz olarak tanımlıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 2013 yılında önerdiği ‘geniş tanımlı işsizlik’ hesaplaması kapsamında ise zamana bağlı eksik istihdam edilenler (kısa zamanlı çalışanları, mevsimlik çalışanları), standart işsizler ve potansiyel iş gücü (halen çalışmayıp iş bulursa çalışmak isteyenleri) de işsizlik hesaplamasına dahil ediliyor.
TÜİK ilk kez 10 Mart 2021’de geniş tanımlı işsizlik verilerini yayınlamaya başladı. O günden beri dar tanımlı işsizlik ile birlikte geniş tanımlı işsizliğin de izlediği seyri görebiliyoruz.
Ancak ne yazık ki ekonomi yönetimi, istihdam politikalarını belirlerken de ekonomideki başarılarını sıralarken de işsizliğin tek hanede seyrettiğini ve giderek düştüğü söylemini kullanıyor. Ancak ne yazık ki, yukarıda da açıklamaya çalıştığım gibi, tablo hiç de öyle değil.
Sanayi üretimi nisanda azaldı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), nisan ayına ilişkin sanayi üretim endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,7 azalış kaydetti. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, nisanda madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 12,2, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,6 artarken imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,5 azaldı. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde yıllık bazda yüzde 3,45 azalış oldu. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise, nisanda bir önceki aya kıyasla yüzde 4,9 azalış kaydetti. Söz konusu ayda sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 1,3, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 5,3, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,7 azalış gösterdi.
İhracat iklimi 13 ayın zirvesinde
Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Almanya’da üretimin yeniden genişlemeye geçmesi ve başta ABD olmak üzere uluslararası pazar koşullarının iyileşme eğiliminde olması, Türkiye’nin ihracat performansına da olumlu yansıyor. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) yayınladığı Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, Mayıs 2024’te 52,8’e yükselerek Nisan 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50,0’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor.
İyileşme üst üste dördüncü ay hızlanırken, birçok ihracat pazarında talep koşulları güçlendi. Talepteki zayıflık genel olarak birkaç Orta Avrupa ekonomisi ile sınırlı kaldı. Mayıs ayında en büyük 10 ihracat pazarı içerisinde iktisadi faaliyetin azaldığı tek ülke Fransa olurken, İtalya, İspanya ve Hollanda gibi diğer önemli Euro Bölgesi ekonomilerinde üretim genişleme eğilimini sürdürdü. Türkiye’nin imalat sanayi ihracatındaki en büyük dış pazar olan Almanya’nın ekonomik aktivitesi mayısta son bir yıldır ilk kez büyüme kaydetti.
ABD’DE İYİLEŞME SÜRÜYOR
Euro Bölgesi haricindeki Avrupa ülkelerine bakıldığında, Birleşik Krallık, Rusya ve Romanya’da ekonomik aktivite artış kaydederken, Polonya ve Çekya gibi bazı Orta Avrupa ülkelerinde zayıflık belirtileri devam etti.
Endeks kapsamında takip edilen tüm ülkeler içerisinde, ekonomik aktivitedeki en güçlü artış ise Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) ölçüldü. Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt gibi diğer bazı Ortadoğu ülkelerinin de üretiminde keskin artışlar gözlendi. Bu arada Türk imalat sanayi ihracatının yüzde 6’sının gerçekleştiği ABD’de ise ekonomik aktivite üst üste 16’ncı ay da artış gösterdi ve büyüme Nisan 2022’den bu yana en yüksek hıza ulaştı.
12 aylık cari açık 31,5 milyar dolar
Son bir yıldır uygulanmaya başlanan yeni ekonomi programının en önemli ayaklarından biri ithalatı azaltıp ihracatı artırarak, cari dengeyi iyileştirmek olarak açıklandı. Bu konuda yavaş da olsa iyileşme emareleri görülmeye başlandı.
4 AYDA 15 MİLYAR DOLAR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler hesabı nisan ayında 5 milyar 285 milyon dolar açık vererek, piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Tahminler cari işlemler hesabının nisanda 6,14 milyar dolar açık vermesi yönündeydi.
Bu arada yıllıklandırılmış cari açık ise 31,5 milyar dolara çıktı. Net hata noksanda açık serisi ise devam etti. Öte yandan altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise, 497 milyon dolar açık verirken, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı, 7,6 milyon dolar olarak gerçekleşti. Net hata ve noksan kalemi, nisan ayında 327 milyon dolar açık verirken, böylelikle ocak-nisan döneminde net hata noksan açığı 15 milyar dolar oldu.
Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 3,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2,5 milyar dolar oldu. Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler ise 856 milyon dolar olarak kaydedildi.